Haiii, ben geldiim. Gece kuşlarıma selam olsuun, çok geçe kalmadan bölümü yetiştirmeye çalıştım, 00.00 olmadan geldim eheh.
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, düzenlemeden paylaşıyorum çünkü. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
Ona onun tavrıyla karşılık verip alaşağı edecektim. Onun aksine iç çamaşırımı da bacaklarımdan sıyırıp yüzümde utanmaz ve pişkin bir gülüşle fiziğimi sergileyip gerine gerine yatağının diğer tarafına uzandım.
"Gözün biraz fizik görsün." dedim ve ona göz kırpıp götümü dönerek başımı yastığa gömdüm.
Yüzümü kendimi beğenmiş bir gülüş kaplarken, delici bakışlarını üzerimde hissettim.
Bilerek kalçamı iyice çıkaracak şekilde, belimi kavislendirip ona sağlam bir şölen sunarken sırıtarak alt dudağımı ısırdım.
Burnundan sert bir nefes çekti içine ve arkamdaki yatağı delicesine sarsarak ayağa fırladı.
Omzumun üstünden çaktırmadan ona baktığımda, köşedeki içki vitrininden kaptığı şarapla birlikte üstüne bir şey giyme ihtiyacı duymadan odasının balkonuna çıktı.
Parmağımı ısırarak kıkırdadım. Ben kazanmıştım, dayanamamıştı ve kaçmıştı. Ah bu fiziğim karşısında onu deli gibi etkilediğime kalıbımı basabilirdim.
Zihnimdeki tilkiliklerle birlikte, pişkince sırıtarak yavaşça doğrulup yataktan kalktım.
Ayak tabanlarımı zeminde sürükleye sürükleye, üstüme iç çamaşırımı dahi giymeden çırılçıplak bir şekilde balkona çıktım.
Taehyung, bacaklarını önündeki sehpaya uzatmış, ellerin ensesinde birleştirmiş bir şekilde oturduğu koltuğa iyice yaslanmıştı.
Başını çevirip bana bakma gibi bir zahmete girişmeden söze atıldı. "Uyusana, yatak benim diyordun." diye lafı yapıştırdığında kısık bir sesle kıkırdadım.
Omzumu balkonun kenarındaki duvara yaslayıp ağırlığımı tek ayağımın üstüne verecek şekilde kalçamı çıkardım.
"Ortak alana açık olduğunu söylediğini hatırlıyorum?" diyerek ona lafı soktuğumda inatla bana bakmaktan kaçındı.
"Öyle zaten, çünkü burası benim malikânem. Ve ben şu anda yatağımda uyumaktan vazgeçtim, keyfim ve kâhyası bu şekilde uygun gördü. Geç şimdi yatağa."
Omuzlarımı umursamaz bir tavırla silktim. "Sen gelmezsen yatmam." dediğimde, kaşlarını çatarak bakışlarını nihayet bana çevirdi. Gözlerimiz orta yolda kesişti.
"Jeon, git ve uyu." dedi sıktığı dişleri arasından. Dilimi damağıma vurarak şaklatıp öne doğru eğilip koltuğun kolçağına bıraktığı şarap şişesini aldım.
"Uykum kaçtı." diyerek ona göz kırpıp dudaklarıyla ıslattığı şarap şişesinin ağız kısmını dudaklarıma dayayıp koca bir yudum içtim.
"Tamam git üstüne bir şey giy o zaman üşürsün." dediğinde neredeyse ağzımdaki şarabı suratına püskürtecekken son anda yutup kahkaha attım.
"Vampirim ben, unuttun sanırım? Ah ama haklısın, bu şekilde gezmem seni feci derecede etkiliyor değil mi, aklını kaybettin, hmm kıyamam." dedim dalgacı bir sesle. Onu içerisine çektiğim durumdan oldukça memnun bir şekilde ağzımı şapırdattım.
"Ha sen benimle oynuyorsun, anlaşıldı senin derdin." diye hırıltılı bir sesle homurdandı. Gözleri geceyle yarışacak kadar koyulaşıp dipsizleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK ✓
FanfictionVampirler ve kurtlar ayrı birliklerdi ve genel olarak yaşam süreçleri boyunca birbirlerinden pek haz etmezlerdi. Yıllar önce vampir ve kurt soyları aralarında gerçekleşen bu kanlı savaşı durdurabilmek amacıyla ateşkes imzalamışlardı. Birbirlerinin s...