Haiii, ben geldiiim. Bir günde 2 bölüüüm wuuah. Bir sonraki bölüm bugüne yetişemeyebilir. Gelecek bölüm yüksek ihtimalle final olacak, lakin iki parta bölme olasılığım olabilir bölüm uzun olursa. Haberiniz olsun, duruma göre değişecek yani! Xx
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! <33
**
"Ama ya duramazsam..."
"Durursun. Tıpkı daha önceden durduğun gibi, ben sana güveniyorum Jeon." Gözlerimin içine baka baka konuştuğunda çenem kilitlendi.
Bana benden daha çok güveniyor, kendini riske bile bile atıyor olması... Hoştu. Gerçekten çok hoştu.
"Hadi." dediğinde düşüncelerimden sıyrılarak başımı ağır ağır olumlu anlamda salladım. Ardından uzanıp damarlarında akan kanı müthiş bir sabırsızlıkla emmek için dişlerimi boynuna sapladım.
Dişlerim derisinin altına geçtiği anda gözbebeklerim irileşip devleşti. Vücudumda sağlam bir sarsılma yaşadım. Ama bu, kötü anlamda bir sarsılma değildi. Kanı bana iyi geliyordu.
Emdikçe emdim. Kanı bir sihir gibi içime işleyip beni toparlayıp iyileştirdi. İhtiyacım olan tek şey gerçek anlamda onun kanından başka bir şey değilmiş gibi hissettirdi bana ciddi anlamda.
Bana inanmıştı, ben kendime inanmasam bile o bana güvenmişti. Tıpkı daha önceden kanını içmeme izin verdiği gibi, bir kez daha bunu yapmama müsaade etmişti. Üstelik en zayıf olduğum, en ihtiyacımın olduğu evrede...
Dişlerimi derisinin daha derinliklerine gömme isteğimi baskılayarak yavaşça derisinden sivri dişlerimi sıyırıp geri çekildim. Durabildim.
Karşımda Taehyung olmasa, onun kanını emiyor olmasam şu zor durumdayken durmayacağımı biliyordum. Bu çok zordu, ama kendimi kontrol etmeyi başarmıştım. O an bu gerçekle yüzleştim. Taehyung'un zarar görmesini istemiyordum. Ben, kendimden başkasını düşünmeyen, önemsemeyen umursamaz bir vampirin tekiydim.
Ama Taehyung'u düşünmeye başladığıma göre gerçekten kendimi ona kaptırmaya başlamıştım. Onu kendime aşık etmek ve köle etmekti derdim ve başarmıştım da. Onu kendime aşık etmiştim. Ama sanırım bunu yaparken kendime yediremesem de ben de ona tutulmuştum...
Önce kanının bulandığı dudaklarımı ve filtrumumu yalayarak temizledim, ardından da onun boynuna yeniden uzanıp teninden şerit şeklinde sızan kanı yalayıp geri çekildim.
Saniyeler sonrasında da boynuna bıraktığım iz, alfa kurdunun kendi kendini iyileştirme özelliği sayesinde yavaşça kapanıp hiç ısırmamışım gibi kayıplara karıştı gözlerimin önünde.
Görüş alanımdaki o pusluk hissiyati gitmişti. Kemiklerim eriyormuş gibi hissetmiyordum şimdi. Kanı gerçekten en büyük ilacım gibiydi.
Gerçek anlamda, diğer insanların kanını iliklerimi sömürüp kurutana kadar içsem bile Taehyung'un kanının etkisi kadar tesirli olup beni kendime getiremeyeceğini, toparlayamayacağını biliyordum.
"Durabildin." dedi ağır ağır, dudaklarına yapışan çarpık gülüşü eşliğinde. "Bak ben söylemiştim." Gülümseyerek başımı onu onaylarcasına salladım. "Teşekkür ederim Taehyung."
"Beni kurtarmaya geldin..." diye devam ettim. "Tuzak kurmuşlardı, çığlık atan avcı çetesinden biriydi ve beni yakalamaya çalıştılar ama hepsini oracıkta hallettim." dedi ve duraksayıp soluklanırken gözlerini gözlerimden bir anlığına ayırıp etrafındaki avcıların cesetlerine baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/320164536-288-k479216.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK ✓
FanfictionVampirler ve kurtlar ayrı birliklerdi ve genel olarak yaşam süreçleri boyunca birbirlerinden pek haz etmezlerdi. Yıllar önce vampir ve kurt soyları aralarında gerçekleşen bu kanlı savaşı durdurabilmek amacıyla ateşkes imzalamışlardı. Birbirlerinin s...