2

9.2K 1.3K 873
                                    

Haiii, ben geldiiim. CV çılgın bir kurguu. Umarım hak ettiği değeri verirsiniz bu kurguya da harcanmaz :)

Bu ikiliyle fena geliyorum ben. Ayrıca ficte semetae ilerleyeceğim ama sekeye dönme ihtimali de var kurgunun. Sekeye dönse bile semetae ağırlıklı işlerim diye düşünüyorum. Tabii emin de değilim hiç sekeye de dönmeyebilir. Bu yüzden kesin ve net bir şey diyemiyorum <3

Zaten kurgu sevilirse devam edeceğimi söylemiştim, yani devam etmeme ihtimalim de var. Bu yüzden sevin bu fici lütfen Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! :')

**

"Hele bir çıkma, seni paramparça ederim!" diye küstahça, üstünlük taslayarak bana rest çektiğinde kaşlarımı havalandırarak ellerimi göğsümde birleştirdim ve omuzlarımı dikleştirdim. Woah, sağlam bir yükselişti bu, topraklarını koruma iç güdüsü dışında, biraz da güç gösterisi yapmaya çalışıyor gibi sezmiştim.

Pısıp gitmemi bekliyor olmalıydı, ama yanlış vampire çatmıştı. Hah.

Gözlerimle çıplak vücudunu işaret ederek keyifle kıkırdadım. Heybetli bakışlarının aksine, çıplak vücuduyla onu pekte kâle alasım gelmiyordu doğrusu. "Sen böyle cıbıldakken sözlerini pek ciddiye alamadım." dedim son derece dalgacı bir tavırla.

Sözlerimi duymasıyla bunu beklemediği belli ki, kaşları kırmızı gözleriyle birleşecek raddede çatıldıkça çatıldı. Yüzü milimine dek kaskatı kesilirken, sivri kurt dişlerini gösterecek şekilde hırladı. Upps, öfkelenmişti kuçu kuçu.

Vampirler ve kurtlar daima birbirinden nefret eden ırklar olmuştu. Kurtlara göre, onlar daima bizden güç olarak üstündü. Ama söz konusu bensem, bilinen bu varsayımlara takılmazdım, kafamın dikine gitmeyi seven, gözü pek bir vampirdim.

"Sen benimle dalga geçmeye mi cüret ettin?!" Sivri dişlerini kırmak istercesine birbirine bastırarak kükrediğinde, gülme isteğimi baskılayabilmek için yanağımın içini dişledim. Hazmetmesi biraz zaman almıştı.

"Nasıl anlamak istersen öyle." dedim ve omuzlarımı fütursuz bir tavırla silktim. Kanını emecek bir av bulmalıydım kendime, oyalıyordu beni yok yere.

"Her neyse oyalama beni." diye bilmiş bir edayla homurdandım. Cesur çıkışım karşısında dudaklarını büzerek ıslık çaldı.

"Şu kimliğinle, sergilediğin cüretkârlığına hayran kaldım doğrusu." dedi son derece aşağılayıcı bir edayla. Onun bu küstah tavrı karşısında öfkem içimde kabarmaya başlarken boynumu iki yana eğerek kütlettim.

"Ne varmış kimliğimde?!" diye söze atıldığımda, sesimin yükseldiğini fark edince keyiflendi. Gerginleşen yüz hatları yumuşadı.

"Basit bir vampirsin. Kansız kaldığınız evrede hiç bir halta yaramayan, güçsüz varlıklarsınız."

Üst dudağım sinirden seğirirken ellerimi iki yanımda yumruk haline getirdim. "Bu savaşın bir kazanan soyu olmadı zamanında. Her iki ırkta kayıplar verdi. Şayet biz vampirler güçsüz varlıklar olsaydık, ateşkes için yanaşmazdınız kuçu kuçu sürüsü." diye tısladığımda yüzünde sergilenen gülüşü yavaşça soldu.

"Ne dedin ne dedin?!"

"Sen yaşlanmışsın, git kulaklarını yıkattır. Laflarımı ikiletirilmesini sevmem." diyerek ona asker selamı verip keyifle arkamı döndüğüm gibi ilerlemeye başladım.

Attığım ikinci adımda, sırtım çınar ağacına öyle sert bir şekilde çarptırıldı ki, dişlerimi sıkarak gözlerimi kısıp öfkeyle ona baktım.

CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin