CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK ✓

12

Haiii, ben geldiiim. CV haşmetli çiftimi özlemişim aww. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Seojun neyse ki bu sefer zorluk çıkartmamış, ikisi yeniden kavgaya tutuşmadan çıkıp gitmişti.

Taehyung ile baş başa kalmıştık.

Yüz üstü, dirseklerime abanmış bir şekilde yatakta uzanırken, Taehyung, tek bir hamleyle üstümdeki kıyafetimi ortadan ikiye yırtıp sırtımı açığa çıkarttı. Pençe izinden dolayı parçalanan kıyafetim şimdi hepten ortadan ikiye ayrılmıştı.

"Avize üstüme düşecek diye endişelendin sanki?" Ahşap kutunun içindeki merheme parmaklarını batırdığı sırada aramızda oluşan kısa süreli sessizliği sonlandıran kişi oldu.

Onu daha iyi açıdan görebilmek için başımı yan çevirip yanağımı kollarımdan birine yaslayıp ona baktım.

"Yerde can çekişir gibi görünüyordun, yardım ettim sadece." dedim ve fütursuz bir tavırla çıplak omuzlarımı silktim.

"Avizeden kaçamayacak kadar kötü durumda değildim." diye inkâr ettiğinde dudağımın tek kenarı sinsice yukarıya doğru kıvrıldı. "Hı-hım. Acı içerisinde zeminle bütünleşmiş gibi görünüyordun, ben gördüğümü söylüyorum."

Gözlerini devirerek, uzun parmaklarının uçlarına buladığı merhemi uzanıp tenime sürdü. Parmakları sıcak, merhem ise tıpkı benim tenim gibi buz gibiydi. Merhemi sırtıma sürdükçe parmaklarının ısısı tenime işlerken dün gece arsızca bu yatağın üstüne, çarşafına nasıl da boşaldığımı anımsayınca alt dudağımı ısırdım.

"Sen benimsin derken, çok ciddiydim." Ufak bir sessizliğin peşi sıra yine onun derin sesi kulaklarımı doldurdu.

Dilimi yanaklarımın iç kısımlarında gezdirerek çaktırmadan sırıttım. Onu kölem gibi kullanacaktım, bu evde kalmayı bu yüzden kabul etmiştim.

Dudaklarıma doğru eğildiğinde parmaklarımı dudaklarına bastırarak geri çekilmesi için hafifçe onu itekledim.

"Her aklına estiğinde dudaklarıma yapışmamalısın." diyerek ona göz kırptığımda kaşları imayla havalandı.

"Beni istemiyor musun Jeon?" diye sordu düz bir sesle. Onu istediğimi kabul etmeye niyetli değildim, çünkü bu sefer işin eğlencesi kalmayacaktı. Burada kaldığım ikinci günden onu kabul edersem, tüm başlattığım savaşlarımda yenilgiyi çoktan kabullenmiş olacaktım. Kaldı ki her defasında zaten beni mat etmişti, bu yüzden onu ağıma düşürecek, avcum içerisine alacak ve kullanacaktım.

Başımı iki yana salladım. "Melez olmaya hiç mi hiç niyetim yok."

**

Taehyung sırtıma merhem sürdükten sonra bana bir kıyafet bile vermeden çıkıp gitmişti. Ona pas vermediğim için bozulmuştu. Aslında saatler öncesinde Seojun varken öpüşmüştük ve öpücüğüne de karşılık vermiştim. Fakat bir oyun oynayacaksam tutarlı davranmak zorundaydım. Burada kalma amacım onu kendime köle etmek, deli divane aşık etmekti. Onu etkilemeye çalışıyordum, ondan etkilenmeye değil. Bu yüzden sınırlarımı korumalıydım.

Saatlerdir ortalıklarda olmaması sebebiyle malikânenin içinde turlayıp onu aramış, Soobin'e onu sormuştum. Ama saatler önce dışarıya çıktığını söylemişti.

Saat gece yarısına geliyordu ama hâlen daha meydanda yoktu. Onu bir kez daha reddettiğim için mi çekip gitmişti kesin. Ah hadi ama, avlanmak için çıkmış olabilirdi. Öyleyse saatlerdir neden geri dönmemişti ki? Hah, kesinlikle onu reddetmemi yedirememişti.