CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK ✓

16

Haiii, ben geldiiim. CV ile de vedalaşma zamanımız geldi çattı bebeklerim. 2 bölüme final geliyor haberiniz olsuuun! <33

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Burada ne işin var bilmiyorum, ama siktir olup git!" diye çıkıştım korkusuzca.

"Senin için geldim ve seni geri almadan da hiç bir yere gitmiyorum. Roma'ya birlikte döneceğiz sevgilim..."

Sözleri yüzüme tokat misali çarptığında ellerimi iki yanımda yumruk haline getirdim. Tam o sırada Taehyung'un yeri göğü inleten derin, hırıltılı sesini işittim. "Ne? Sevgilim mi?!"

"Andreas ayrıldık?! Ve seninle hiç bir yere gitmiyorum!"

Neredeyse kükrercesine, o barı inlettim. Ardından eğlencemiz piç olduğu için, Taehyung'a dönüp elinden yakaladığım gibi çıkış kapısına doğru yöneldim. Onu peşinden çekmeme müsaade etti, lakin bu ne yazık ki saniyeler sürdü.

"Sana sevgilim dedi ve ben bunun hesabını feci keserim!" Taehyung'a dönüp bileklerini sıkı sıkıya kavradım. "Eski sevgilimdi, Romadayken bir süreliğine birlikteydik. Roma'dan dönmeden aylar öncesinde ayrılmıştık zaten."

"Belli ki kafasına yokluğum dank etmiş, Kore'ye döndüğümü öğrenince kendine macera yaratmak için peşime düşmüş. Ruh hastası işte." diye homurdandım. Bağırarak konuşmaktan boğazım patlayacakmış gibi hissediyordum.

"Gecemizi piç etti, ben bunu ona ödetmek-"

Bileklerini bırakıp deri ceketinin yakalarına asılıp çekiştirerek burun buruna gelmemizi sağladım. Gözlerim doğrudan onun öfkesinden devleşen gözbebeklerine sabitlenmişti.

"Eğer onunla buradaki insanların içerisinde kavga edip alfanı açığa çıkartırsan, asıl o zaman gecemiz tam anlamıyla piç olacak. Bu yüzden lütfen sakinliğini koru ve benimle gel."

Dişlerini sıkarak sesli bir nefes aldı. Göğsü aldığı derin nefesle şişerken benim göğsüme dayandı.

Başımı çevirerek kulağına doğru uzandım. "Beni seviyorsan, olay çıkartmadan sessizce benimle birlikte gelirsin." dedim dudaklarımı kulağına sürte sürte. Ardından kulağının arkasına sert bir öpücük bırakıp geri çekildim.

Yakalarını serbest bırakırken ceketinin üstünden omuzlarına pat pat vurdum, ceketinin tozunu silkelercesine.

Ona göz kırpıp arkamı döndüğüm gibi çıkışa yöneldim. "Lanet olsun! Seviyorum seni!" diye bağırdı arkamdan. Derin sesiyle birlikte, az önce yaşananlar nedeniyle gerginliğim azalacak şekilde dudaklarıma ufak bir gülümseme yerleşti.

Bardan çıktığım gibi rüzgar tenime çarparak beni karşıladığında derin bir nefes aldım. "3,2,1." Kendi kendime mırıldanarak geri sayım yapıp arkama baktığım anda, Taehyung bar kapısını sökercesine çarptırarak açıp dışarıya çıktı. Tahmin ettiğim gibi peşimden gelmişti, beni yanıltmamıştı.

Onun beni dinleyerek olaysız bir şekilde peşimden gelmesi hoşnutlukla dudaklarımın kıvrılmasını sağladı.

"Siktiğimin piçi gelip bizi böldü ve ben bunun hesabını sorup o herifin ağzını yüzünü kırıp dişlerini dökmem gerekirken buradayım."

Kıkırdayarak işaret parmağımın ucuyla alnını dürtüklercesine çattığı kaşlarını normal hale getirmesini sağladım.

"Hırçınlaştığında çok seksi görünüyorsun Kim." Dudaklarımdan dökülen kelimelerle birlikte bakışları elimin altından gözlerimi buldu.