Matsuyama, kıskanç bakışlarıyla Miva ve Schneider'ı izliyordu. İkili çok samimi görünüyordu ve bu durum genç kuzeylinin canını sıkmıştı.
Miva, maçı izlemek için tribünlerin olduğu yere doğru yönelince, Schneider da kendi takım arkadaşlarının yanına gitmişti.
Matsuyama'ysa hâlâ kıskançlığına devam ediyordu. O sırada yanına gelen takım arkadaşları; Kisugi, Taki ve İzawa gülmeye başlamışlardı.
"Ne?" Diyerek üçlüye doğru döndü genç kuzeyli.
"Kıskandıııın." Dedi Kisugi yüzündeki sırıtışla.
"Hayır, kıskanmadım!"
"Yalaancııı~" üçü aynı anda dedi.
"Susun lan!" Matsuyama sinirlenince, üçü de sustular.
Yarıfinal maçı, Fransa genç takımı ve Japonya genç takımı arasında olacaktı. Kazanan takımsa, finalde Almanya'nın rakibi olacaktı.
Her iki takım güçlüydü ve kimin kazanacağı merek konusu-
[Tsubasa ve takımı kazandı biliyoruz]
Tribünlerde, Fransa takımı için ve özellikle de kaptan Pierre için büyük destek vardı.
"Maç başlıyor!"
Elle Sid Pierre, topla birlikte japon kalesine doğru hızlıca ilerliyordu. Tam karşısındaysa Misaki vardı.
"Çarpışıyorlar! Tsubasa Ozora, boşta olan topu alıyor."
Ozora, Pierre'den aldığı topla birlikte Fransa kalesine doğru koşuyordu. Onu durdurmaya çalışan Fransa savunmasını geçerek şutunu çekti.
"Gol! Japonya kaptanı Tsubasa Ozora, maçın ilk dakikalarında takımını 1_0 öne geçiriyor!"
Takımı bu beklenmedik gol sonucu geriye düşünce, Kaptan Pierre atağa kalkarak beraberlik golünü attı. Bu sırada ufak bir tartışma yaşayan Soda ve Napoleon, hakemden sarı kart yediler.
Maçın devamında, Japonya'nın altın ikilisi; Tsubasa ve Misaki yeni bir hücum düzenlediler. Ama ne yazık ki, Kojiro Hyuga topu Pierre'e kaptırdı. Sahaların sanatçısı, topla rüzgar misali ilerlerken Tsubasa karşısına çıktı. İki kaptan çarpışınca, Pierre topu son anda ilerde olan Napoleon'a pasladı. Japon savunmasından Soda ona yetişerek topu almasını engelledi. Keşke engellemeseydi. Bunu yaparken, istemeden dirseğiyle Napoleon isimli forvetin suratına vurmuştu ve hakem Soda'ya sarı kart çıkarmıştı.
"Hey hey hey! Bu karar hatalı! Çocuk istemeden vurdu." Diye bağırdı yedek kulübesindeki menajerleri Lila. Ama bunu hakeme kanıtlamak o kadar da kolay olmazdı.
"Bilerek yapmadım, neden bana kart çıkarıyorsun?! Ben bunu hakedicek birşey yapmadım!" Soda da öfkeden bağırıyordu, sarışın hakeme. Onu tutmaya çalışan İshizaki de arkadaşını desteklemişti ama ne fayda?
Kaptan Tsubasa, bir iki adım ileri gelerek hakemin önünde durdu. Konuşmaya sakince başladı genç oğlan. "Efendim, ben Soda'nın bunu bilerek yapmadığından eminim. Bence verdiğiniz karar yanlış."
Hakem kaşlarını çatarak elini cebine götürdü ve kendisine itiraz eden bu gence sarı kart çıkardı. Tsubasa, tekrar konuşacakken, Soda engel oldu. "Sen de atılırsan bu maçı kazanma şansımız kalmaz Tsubasa. Sakin olmalısın." Genç çocuk, arkadaşlarına son kez bakarak arkasını döndü ve sahadan ayrıldı.
"Adaletsiz." Dedi sarışın kız. Öfke dolu bakışları hâlâ hakemin üzerindeydi.
"Ayrıca hareket ceza sahası içinde gerçekleştiği için Fransa penaltı vuruşu kullanıcak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize~Taro Misaki
RomanceKaptan Tsubasa hikayesidir. ° ° ° Nankatsu'nun iki seneyi aşkındır menajerliği ile uğraşan genç Lila, Tatsuo Mikami'nin kararı ile Gençler Takımının da menajeri olur ve futbol merakıyla ilgili farklı bir yol aralanır. Aynı zamanda zamanla onun için...