1.7

284 14 59
                                    

"Konuşmamız gerek Lila."

Miva'nın dediği şeyle, sarışın kız elindeki tarağını masanın üzerine bırakarak arkadaşının yanına oturdu.

"Ne konuda?"

"Yoshiko Fujisawa kim? Hikaru'ya arasında ne var? Hepsini anlat lütfen. Eminim birşeyler biliyorsundur."

Genç kız, hiç beklemeden konuya girdi. Maçtaki konuşmalarından beri aklında bir sürü cevaplanmayı bekleyen sorular vardı.

Lila, ard arda gelen sorular karşısında donup kaldı. Anlatmalı mıydı? Saklamasa da olurdu belkide. Sarı saçlarını endişeyle karıştırarak birşeyler mırıldanmaya başladı. Bunun üzerine Miva, arkadaşının omzuna dokundu.

"Biraz daha sesli konuş Lila."

"Yoshiko, Furano'nun menajeriydi."

"Başka birşey yok mu şimdi?"

"Uhmm, yok." Dedi gözlerini kaçırarak.

"Yalan söylediğini ikimizde biliyoruz Raikawa."

"O zaman neden soruyorsun?"

"Erkek arkadaşım, maç sonunda flörtüne el sallıyor! O bandanaya ne yazdığını da biliyorum ayrıca! İkimizi aynı anda mı idare ediyor ne yapıyor bu çocuk?! Anlamıyorum!"

Genç kız, sinirden titreyen ellerini kahverengi saçlarının arasında gezdirdi. Maçta yaşananlardan sonra düşünceleri onu deli ediyordu. Ama herşeyden önce Lila'yla konuşarak doğru olduklarından emin olacaktı.

"Sakin ol lütfen." Arkadaşının dağılan saçlarını düzelterek, ona sarıldı. "Kıyamam ben sana."

"Bu yüzden dürüst olup herşeyi olduğu gibi anlat."

Lila, arkadaşından ayrılarak yüzüne baktı. Ağlamak üzereydi şu an.

"Ona bir bandana hediye etti ama tüm takıma. Sadece Matsu'ya değil. Yazı meselesinden gerçekten haberim yok. Turnuva zamanında Furano'nun menajerleriyle aynı odada kalıyorduk ve bu yüzden sohbet etme şansımız oluyordu sıklıkla. Matsuyama'yla uzun süredir arkadaşlarmış ve ondan hoşlanıyormuş. Sadece bu kadarını biliyorum. Ama ikinizi aynı anda idare etmediğinden eminim!"

Miva'nın yüz ifadesi duyduklarından sonra değişmişti. Genç kız, hızla oturduğu yatağından ayağa kalkarak yine hızlı adımlarla odasından çıktı. Lila, arkadaşının peşinden gitmişti.

"Eminim mantıklı bir açıklaması vardır Miva, fevri davranma lütfen!"

Miva, ona seslenen sarışın arkadaşının söylediklerine kulak vermeden yürümeye devam ediyordu. Misugi'den Matsuyama'nın bahçede olduğunu öğrenmiş ve adımlarını bahçeye doğru yönlendirmişti.

Bahçede kendi hâlinde takılan Matsu, yayından çıkmış ok gibi kendisine doğru gelen kız arkadaşını fark etti. Bakışlarına bakıcak olursa bir sorun olduğunu anladı o anda.

"Bebeğim? Bir sorun mu var?"

"Var. Ama birden fazla sorun var!"

Lila, kıza yetişmeyi başararak onu sakinleştirmeye başladı ama faydasızdı. Kız sakinleşmek yerine daha da sinirlenmişti.

"N'oldu?" Genç oğlan, endişeyle sordu. Fark etmeden nasıl kızdırmıştı onu?

"Delireceğim! Sanki bilmiyorsun!"

"Gerçekten bilmiyorum! Yanlışlıkla seni üzecek ya da kızdıracak birşey mi yaptım Miva?"

"Bana neden maç sonunda flörtünün sana aşk itirafını yazdığı bandanayı taktığını ve ona el salladığını söyler misin lütfen?!"

Matsuyama, biraz düşündükten sonra jetonun düşmesiyle tekrar ona sinirli bakışlarla bakan kız arkadaşına baktı.

"Flörtüm değil ki. Sadece arkadaşım. Sen de arkadaşlarına el sallarsın, konuşursun neden bu kadar sinirlendin?" Oğlanın sakinliği Miva'yı şaşırtmıştı. Umursamıyordu sanki, ya da aptal gibi davranıyordu.

"Flörtü değilmişmiş! Tamam. Kesinlikle inandım. Peki o çok güzel bandananda arkadaşının yazdığı yazıyı söyler misin?"

Matsuyama, sessizleşerek gözlerini kaçırdı. Nasıl öğrenmiş? Yoshiko'nun ona olan hislerini biliyordu ama geçmişte kalmıştı sonuçta. Yoshiko, onun sadece arkadaşıydı. Fazlası olamaz. Tabii, bunları Miva'ya anlatmak vardı bir de.

"Miva, ne düşündüğünü bilmiyorum ama Yoshiko benim sadece arkadaşım. Ciddiyim! Sadece arkadaş. Onunla flört falan da etmedim. Gerçekten. Bana güvenmiyor musun?"

"Hayır. Güvenmiyorum tamam mı? Bence bitmesi en doğrusu olur Matsuyama." Arkasını dönüp gidecekken, Matsuyama kızın kolundan tutarak onu durdurdu.

"Bitmek mi? Neden bahsediyorsun? Saçma bir yanlış anlaşılma yüzünden ayrılamayız. Bir birimizi seviyoruz değil mi?"

"Sevmiyorum. Denedim ve olmuyor. Artık güvenmiyorum da." Sevmiyorum.

Matsuyama, sevgilisin son söylediklerinden sonra hayal kırıklığı yaşadı. Miva'ya çok aşıktı ve onu çok seviyordu. Sadece çocukluk arkadaşına el salladı diye böyle bir tepkiyi haketmediğini düşünüyordu genç kuzeyli.

"Biliyor musun? Bence çok haklısın. Bitsin. Sen de kurtul ben de kurtulayım. Bu ilişki için hep çabaladım ve aldığım karşılık buysa bitsin! Ayrıca, ben senin o Schneider denen arkadaşınla olan samimiyyetine karışmıyorsam sen de bana bunun için hesap soramazsın."

"Ne? Sen ciddi misin? İki durumu da aynı kefeye koyma sakın. Arada bir fark var, Karl benim arkadaşım ve benden hoşlanmıyor."

"Hah! Yoshiko da benden eskiden hoşlanıyordu o zaman!"

"Hah! Sen öyle san."

Lütfen kızmayın ama MivaMatsu'yu ayırdım sjejüjdj

Bu kitapta neredeyse hiç kaos yok ya da yoktu. İlerde daha kaos dolu bölümler olacak..

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mucize~Taro MisakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin