"Başardık Taro'm! Başardık!"
Misaki, kollarını üzerine atlayan kız arkadaşının beline dolayarak, sarışın sevgilisini etrafında döndürdü.
"Evet sarışınım başardık!"
Kızı yere indirdi ve alnına uzun bir öpücük bıraktı. Genç kız da oğlanın yanağını öpmüştü.
Bu aşk kuşlarını izleyen İshizaki, yüksek sesle söylenmeye başladı. "Anladık taman, çok seviyonuz bir birinizi. AMA OLAN VAR OLMAYAN VAR!"
"Seven var sevilmeyen var." Diye mırıldandı Hikaru. Yanında duran Misugi, desteklercesine omzunu sıktı dostunun.
O sırada yedek kulübesindeki genç takımın yanına gelen Miva, direk abisine doğru koşarak sıkıca sarıldı. Genzo da aynı şekilde karşılık verdi küçük kardeşinin sarılışına.
"Muhteşemdin abicim!" Dedi genç kız, hayranlıkla karşısında duran genç kaleciye bakarak.
"Ben her zaman muhteşemim bebeğim, yeni mi öğreniyorsun abiciğinin ne kadar harika olduğunu ha?" Diyerek kıkırdadı yeşil gözlü oğlan.
Miva, kaşlarını çatarak abisinin sol koluna yumruk attı. "İki dakika övmeye gelmiyor seni de. Hemen bir tarafların kalkıyor."
Genzo'ysa gülmeye devam ederken, elini başındaki şapkasına doğru götürdü. Genç oğlan, şapkasını çıkartıp hırçın kız kardeşinin başına taktı. İkilinin bu sevimli hâllerini izleyen genç takım, gülüşüyorlardı. Matsuyama, dışındakiler tabii.
Fırsat bu fırsat diyen Lila, Misaki'nın yanından ayrıldı ve Wakabayashi kardeşlerin yanına gitti. Sarışın, Miva'nın kolundan tuttuğu gibi Matsuyama'nın yanına doğru çekiştirdi.
Miva, daha ne olduğunu anlamıştı. Lila'ysa planını uygulamakla meşguldü. Tahminen on saniyede kurduğu planını.
"Ne kadar ayıp Miva! Neden erkek arkadaşını tebrik etmiyorsun! Bence savunmada harika iş çıkardı!"
Miva "ne diyon kızım sen?" der gibi bakıyordu. Sarışın, ofladı ve kaş göz işareti yapmaya başladı belki anlar diye. Jeton köşeliyse herhâlde, biraz geç anlamıştı olayı.
"Ah, evet! Harika mücadele ettin Hikaruu."
Matsuyama, ilk başta bunun Genzo'yu kandırmak için kurulan saçma bir oyun olduğunu düşündü ve pek memnun olmadı bu durumdan. Ama bir anda kendisine sarılan ve hemen ardından sevgiyle bakan mavi gözlerin, kendi gri gözleriyle buluşmasıyla fikrini değiştirdi.
"Şu küçük oyunlarınızı bırakın geri zekalılar. Ayrıldıklarını biliyordum zaten."
Genzo'nun konuşmasıyla, bu ayrılığı bilenler bir birlerine baktılar şaşkınca. Hangisi söylemişti ki? O esnada, ıslık çalmaya başlayan İshizaki akıllısı kendini hemen ele vermişti bile.
"İshizaki'nin bunu nasıl öğrendiğini sonra sorgulayacağım." Dedi sarışın, erkek arkadaşının yanına gelirken.
MivAru-Lila'nın bulduğu yeni ship ismi- özel olarak konuşmak için genç takımın yanından ayrılırlarken, Bay Mikami konuşmaya başladı bu defa ve bu galibiyeti kutlamak için onları restorana götüreceğini söyledi. Çocuklar hâliyle mutlu olmuşlardı. Paris'in en iyi restoranlarından birinde yemek yeme fikri koluğa harika geliyordu.
Umut celladı- Pardon, Roberto da bir anda gelerek Tsubasa'nın Brezilya hayalini gerçekleştireceğini söyledi. Tsubasa da sevinçten gözyaşlarına boğulmuştu hemen.
○ ○ ○
"Kimler gondola bineceeek?"
"Tsubasa, sen deli misin? Ne bu hâller? Geçen sefer altını ıslatan sen değil miydin?" Kojiro bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize~Taro Misaki
RomanceKaptan Tsubasa hikayesidir. ° ° ° Nankatsu'nun iki seneyi aşkındır menajerliği ile uğraşan genç Lila, Tatsuo Mikami'nin kararı ile Gençler Takımının da menajeri olur ve futbol merakıyla ilgili farklı bir yol aralanır. Aynı zamanda zamanla onun için...