•SB | o n

7.5K 237 91
                                    

Özel hayatımdaki ciddi problemler yüzünden hesaba giriş yapamadım ve mantıken bölümde yazıp atamadım. Biraz sıkıntılı bir dönemdeyim, geciken bu bölüm nedeniyle lütfen beni mazur görün.
Keyifli okumalar.
×××

"Alin bak doğru söyle," dedi Ayşe telefon hattının diğer ucundan. Avucumdaki ultrason fotoğrafına bakarken gözlerimi sabırla geri yumdum. Salonun bir köşesinde, yerde oturuyordum. Sırtımı duvara vermiştim. "Para göndermemi ister misin? Bir ihtiyacın falan var mı? İyi besleniyor musun, market alışverişini aksatmıyorsun değil mi?"

Aklıma buzdolabındaki boşluğun aylardır uzay boşluğu kadar büyük olduğu geldiğinde, kafamı olumsuzca iki yana salladım.

"İstemiyorum, sağ ol."

Kimsenin parasında gözüm yoktu, mecburiyetten hakkım olduğunu düşündüğüm basit bir maaşla geçinmeye çalışıyordum. "Ben gebermiş itin kefaret maaşıyla gayet iyi idare ediyorum." Aklımda dönen birikmiş faizli taze borcumun rakamları dönerken, yutkundum. Ayşe de bunu gayet iyi biliyordu. "Zaten senin kazancın, oradayken sana ancak yetiyordur. Şimdi cüzdanına bir kişiyi daha karıştırma, sıkıntıya düşersem haber vereceğimi daha önce de söyledim ben, unuttun mu?"

"Unutmadım." Dedi, kefilim olduğunu bile bile. "Ama sen sıkıntıda da olsan bunu belli etmiyorsun." Etmezdim. "Seni iyi tanıyorum, kuyruğu hep dik tutuyorsun ama boktan da burnunu bir türlü çıkaramıyorsun."

"Israr etme işte," dedim konunun uzaması beni rahatsız ediyordu. "Maddi açıdan gayet idareli adımlar atıyorum, zor durumda olsam bu, bir şekilde kulağına gelir zaten."

"Peki," dedi zorlukla. "Bu seferlik böyle olsun." Bu durumdan hoşlanmadığı belliydi fakat inadımla uğraşacak kadar zamanı da yoktu. "Bu arada," dedi hatrına yeni düşer gibi. "Bebek nasıl, sen nasılsın? Her şey yolundadır umarım."

"Yolunda... yolunda şimdilik bir sıkıntı yok. Haftaya kontrolüm var işte, o günün gelmesini iple çekiyorum." Devlet hastanelerindeki insan yoğunluğunu görmezden gelerek hevesimin kırılmasına mani oluyordum. "Bende bildiğin gibiyim, evde, kendi kendimi eğlendirecek aktiviteler yapmaya çalışıyorum." Avucumla karnımı yokladım. "Ya o değilde galiba gün geçtikçe karnımdaki değişimin farkındalığını yaşıyorum. Tuhaf. Aynadan bakınca göbeğim aynı görünse de garip bir iç güdüyle içimde bir şeyin büyüdüğünü hissedebiliyorum. Bazen bir mucize gibi geliyor, bazen de gelip geçici türden heves gibi... Hatta buna rağmen bazı anlar hamile olduğumu bile unutuyorum." Dudaklarımı büktüm. "Garip ve komik cidden."

Gülümsediğini ses tonundan anlayabiliyordum. "Bir üç aylık olsun ve cinsiyetini öğrenelim o zaman gör sen bedenindeki tüm değişimleri." Kız olacağını içten içe kendime fısıldayarak, kuruntularımı bastırdım. Başka bir ihtimali düşünmek katlanılmazdı. "Her gün milim milim etinin kabardığına şahit olacaksın, iştahın daha da açılacak, olur olmadık şeyleri aşereceksin, yeri gelecek yerken zevk aldığın yiyeceklerden tiksineceksin, ilginç bir dönem seni bekliyor. Gerçi bu yaşayacaklarını az buçuk biliyorsun, anlatmama gerek yok ama bir ev arkadaşı falan mı ayarlasak sana, bazen endişe duymadan edemiyorum. Birbirinize destek çıkarsınız."

Araya yine hoşlanmayacağım önerileri sıkıştırınca sıkıntıyla nefeslendim.

"Yine başlama... Sana kaç defa söyleyeceğim, Ayşe? Bu yola tek başıma çıktım bir eşlikçiye ihtiyacım yok! Ne kadın ne de erkek, kimseyle muhatap olamam ben."

"O eve erkek sokmayacağını biliyorum, kast ettiğim bu değil ama bir kız arkadaş falan iyi olurdu senin için." Heveslenmişti. "Gel bu konuyu bir daha düşün istersen."

SPERM BANKASI | Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin