Heyecanla babama döndüm. Ne olduğunu anlamıştı. Her sene bu şekilde heyecanlanırdım ama bu sene farklıydı. Bu sene ben de gidecektim. Babam annem öldürüldüğü için beni güvende tutmak istemişti ve farklı bir büyücülük okulunda ders almıştım. Şimdi ise küçüklüğümden beridir hayalini kurduğum yere gidiyordum. Hogwarts.
Sirius: Sakin ol. Hadi yukarı çık hazırlan, sonra geri gel güzelce kahvaltı yapalım. Sen: Tamam. Hemen geliyorum.
Yukarı çıktım. Dolabımı açtım ve göz gezdirdim. Bu gün mükemmel olmalıydım. Ama uzun bir süre tren yolculuğu yapacağımız için aynı zamanda rahat bir şeyler de giymeliydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bunları giyersin.)
Sen:Ben hazırım. Hadi hemen gidelim. Harry: Çok güzel olmuşsun prenses. Sen: Ay çok teşekkür ederim Sirius: Hadi gel de kahvaltı yap.
Babamın dediğini yapıp masaya oturdum. Ama o kadar heyecanlıydım ki midemin bulantısından yemek yiyemiyordum.
Önüme yumurta konulunca büyük bir iştahla ve ilk lokmada geçen mide bulantısının verdiği rahatlamayla yemeğe daldım. Resmen öküz gibi yiyordum.
Sirius: Yavaş ye Adel, kimse yemeği önünden almıyor. Sen: Hemen bitsin diye hızlı yiyiyorum babacım. Hemen gidelim diye. Harry: Merak etme. Sen ne kadar hızlı yersen ye tren aynı saatte kalkıyor. Sen: Aaa, hiç bilmiyordum. Çok sağol.
Biraz gülüştükten sonra saatin gelmesiyle yola çıktık. Gara vardığımızda şok olmuştum. Bir duvara giriyorlardı. Korkmuyor değildim. Harry önden gitti.
Sirius: Adel, korkmana gerek yok kızım. Hiç bir şey olmuyor. Adel: Baba bu korku iki saniyeye geçer ama ya gryffindora seçilmezsem. O zaman ne olacak? Sirius: Eğer baska bir binaya seçilirsen seçildiğin binaya zeki bir cadı katılmış olacak. Ayrıca sırf başka bir binaya seçildin diye seni sevmeyecek değilim. Yıl boyunca Harry de yanında olacak. Sen: Teşekkür ederim.
Diyip boynuna sarıldım. Onu çok özleyecektim. Ama sadece bir yıl. Hem arada tatillerde olacaktı.
Babamın da desteğiyle duvardan geçtim. Gerçekten mükemmel bir ortamdı. Oradan oraya koşturan öğrenciler, onları gururla izleyen ebeveynleri...
Babamla vedalaştıktan sonra trene bindim ve Harry'nin olduğu vagona geçip tam karşısına oturdum. Yanımda kıvırcık saçlı güzel bir kız vardı. Harry'nin yanında ise kızıl saçlı oldukça tatlı bir çocuk vardı.
