-12-(final)

4.3K 135 111
                                    

11 yıl sonra:

Elimdeki mektuplarla içeri girdim. Bebeklerimiz büyümüştü ve hogwartsa gideceklerdi.

Kahvaltı masasına oturduklarında yanlarına gittim.

Sen: Evet, bu gün çok özel bir gün. Çünkü artık minik bebeklerimiz büyüdü.
Lucas: Zaten büyümüştüm ama neyse.

Elimdeki mektupları onlara uzattım. Draco bana bunlar ne dercesine bakıyordu.

Annabell: Ah, kesin bana aşk mektubu göndermişlerdir.
Draco: Bu kızın egosu kime çekti acaba?
Sen: Acaba?(!)

Ellerindeki mektubu heyecanla okumaya başladılar. Yüzlerindeki ifade görülmeye değerdi.

Lucas: Ne yani şimdi biz Hogwartsa mı gidicez?
Annabell: Yaşasın beee. Sonunda.

Draco mutlu olduğunu belli edercesine gülüyordu.

Draco: E hadi o zaman yemeklerinizi yiyin de alışverişe gidelim.

İkiside bir anda yemeğe gömüldüler. Kesinlikle çok tatlılardı. Draco biraz bana doğru yaklaştı.

Draco: Bir tane daha mı yapsak?
Sen: Ne yapsak?
Draco: Çocuk.
Sen: Ayh, doğururken çektiğim acıyı bir ben bilirim. Tabi senlik kolay.
Draco: Çocuklar da gidiyor. Yalnız kaldık.

Cevap vermeden yemeğime döndüm.

Lucas: Hadi, gidelim. Ben yemeğimi bitirdim.
Annabell: Ben de. Hadi gidelim.
Sen: Tamam, sakin olun. Biz hemen hazırlanıp geliyoruz.

Birlikte yukarı çıktık. Tam üstümü çıkardığım anda Draco veni belimden tutup kendine çekti.

Sen: Draco ne yapıyorsun? Çocuklar var.
Draco: Onlar gidince kurtuluşun olmayacak.

Gülerek kıyafetlerimi giydim. Tekrar birlikte aşağıya indiğimizde ikiside hazırlanmıs bizi bekliyordu.

Heyecanla evden çıkıp arabaya bindiler. Çok kısa bir sürede çocukların heyecanı sayesinde eşyaları almıştık. Yarın trene bineceklerdi. Hem üzgün, hem mutluydum. Onları evet özleyecektim ama büyümüşlerdi artık.

Gece yatağa girdiğimiz anda draco beni tutup kendine çekti. Eli rahat durmuyordu. Ben ne olduğunu anlamadan pijamamı çıkarmıştı.

Üzerime çıktığı anda dudaklarımızı birleştirdi. Gittikçe şiddetlenen öpücükleri boynuna indi. Çıkardığım sessiz inlemeler daha da hızlanmasına neden oluyordu.

Kapıdan gelen öksürme sesiyle birden çekildi. Annabell ve Lucas kapıdaydı.

Lucas: Ben bir kardeş daha kaldıramam.
Annabell: Ben buna dayanamıyorum bir tane daha olmaz.
Sen: Saçmalamayın çocuklar. Siz niye geldiniz?
Lucas: Uyuyamadık.
Draco: Tamam. Siz çıkın biz geliyoruz.

İkisi gittikten sonra hemen kalkıp pijamamı giydim.

Draco: Yarım kalan işimize devam edicez ama.
Sen: Tabi tabi.

Çocukların odasına gittik.

Sen: E bunlar uyumuşlar.
Draco: Geri dönelim o zaman.

Geri dönüp hızlıca uyuduk.

Sabah kalkar kalkmaz kahvaltı ettik ve perona geldik. Duygulanmıştım. Buradan ilk geçtiğim zaman başıma bunların gelebileceğini nereden bilebilirdim ki. Hayatımın aşkıyla tanışacağımı.

Draco Lucas'a ben ise Annabell'e yardım ederek duvardan geçtik. İkiside şaşırmıştı. Trene bindiklerinden ikisi de el salladı. Draco bir kolunu omzuma attı. Tren gittiğinde tekrardan duvardan geçerek çıktık. Ağlıyordum.

Draco: Bebeğim, ne oldu?
Sen: Sadece duygulandım.
Draco: Neden?
Sen: Buradan geçtiğim ilk zaman gekdi aklıma.

Beni kendine çekerek sarıldı.

Eve geldiğimizde yine iki kişi kalmıştık. 12 yıl önce tanışmıştık. Tam bu gün birbirimizi görmüştük. Tabii bunların olacağı aklımıza gelmezdi. Mutlu bir aileye sahip olabileceğimi düşünmezdim bile.

Eveeet. Bir kitabın daha sonuna geldik. Bu kitapta çok fazla olaylı şeyler yazmadım. Sakin, tatlış bir aşk kitabı olsun istedim. Kısa tutmamın nedeni ise yazamamam. Bir türlü yazdıklarımı beğenemiyorum. Saçma buluyorum. Ama birazdan yeni bir kurguya başlıyacam. Bu kurgu Harry Potter sevenlere gelsin. Onu daha uzun ve olaylı yapmayı planlıyorum. Eğer istediğiniz baska bir kurgu varsa buraya yazmanız yeterli. Beni takip ettiğiniz sürece yazacağım.

Birde iki özel bölüm yazıcam. Kısa kısa. Biraz değişik fikirler var aklımda. Umarım kitabı sevmişsinizdir. Bu kitapta son defa, Seviliyorsunuzz 💖💖

Draco Malfoy ile hayal et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin