Draco Malfoy ile hayal et

-4-

Adel'den
Gözlerimi şiddetli bir baş ağrısıyla açtım. Ah, gerçekten nereden çıktı bu? Yorganın direk tenime deydiğini hissedebiliyordum. Bir dakika ne? Draco niye yanımda?

Hızla yorganı üzerime çektim.

Sen: Draco, senin burda ne işin var?

Draco daha uyanmamıştı. Kolundan dürttüm.

Draco: Ne var bu saat- Adel?
Sen: Ne işin var be odamda?

Draco yorganın altına baktı.

Draco: Kahretsin.
Sen: Şimdi ne yapıcaz.
Draco: Bunlar olmamış gibi davranıcaz tabii ki de.

Birden kalktı. Gözlerimi kapattım.

Sen: Ne yapıyorsun ya?
Draco: Sanki gece görmedin de.
Sen: Hemen odamdan defol Draco.

Draco hızlıca üzerini giyinip çıkmıştı. Onun ardından bende kalkıp duşa girdim. Kendimi çok kötü hissediyordum. Senin o kadar içmek neyine? Hayır yani biliyosun hemen kendini kaybettiğini.

Söylenerek duş aldıktan sonra hazırlanıp yemeğe indim. Pansy'nin yanına oturdum. Ama tabii ki kasıklarımdaki ağrı yüzünden doğru düzgün yürüyemiyordum. Bunu belli etmemek içinde çok küçük adımlarla ve yavaş yürüyordum. Ah Draco ah. Öldürücem seni.

Pansy: Ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?

Gülmeye başlamıştı.

Sen: Ne gülüyon acaba?
Pansy: (fısıldayarak) Dün senle Draco'yu odaya çıkarken gördüm.

Hemen önüme döndüm. Kızardığımı hissedebiliyordum.

Sen: Bak sakın kimseye söyleme.
Pansy: Tabii ki de. Özel alana saygımız var.
Sen: Harry ne dedi? Yokluğumu fark etti mi?
Pansy: Yorulup odana çıktığını söyledim.
Sen: Pansy, sen dünyanın en iyi arkadaşısın.
Pansy: Ayy, teşekkür ederim.

Yemek bittikten sonra odama çıktım. Valizimi hazırlamaya başladım. Yarın eve gidiyordum ve mutluydum. Her açıdan. Draco ile göz göze gelmeyecek olmamdan, babamı görecek olmamdan.

Valiz işi bittikten sonra, Ron'un yanına indim. Bir özür meselemiz vardı.

Sen: Selammm, Ron.
Ron: Selam, Ekici.
Sen: Hadi ama, özür dilerim.
Ron: (gülerek) sorun değil. Senin sayende artık Hermione ile sevgiliyiz.
Sen: Nasıl oldu? Gerçekten mi?
Ron: Sen gittikten sonra Hermione yanıma geldi. Sarhoş gibi gözüküyordu. Bir cesaretle senden hoşlanıyorum dedim. Meğer rol yapıyormuş. O da benden hoşlandığını söyledi.
Sen: Helal olsun be, hayırlı olsun.
Ron: Sağol bacım.
Sen: Bacım mı?
Ron: Sen hep diyon ya be de diyim dedim.

Ron'la biraz daha konuştuktan sonra kütüphaneye gittim. Harry ve Hermione konuşuyordu. Yanlarına gidip Harry'nin ensesine bir tane yapıştırdım.

Harry: Ah! Ne yapıyorsun?
Sen: Dikkatini çekmek için yaptım.
Hermione: Nasılsın Adel?
Sen: Acayip iyiyim.
Harry: Ne oldu?
Sen: Yarın eve gidiyoruz ya.

Biraz daha konuştuktan sonra yanlarından ayrılıp ortak salona geri döndüm. Draco ve Pansy de oradaydı. Bakışlarımı sürekli kaçırıyordum. Pansy bunu fark etmişti.

Pansy: İkinizde saçmalamayın isterseniz. Sarhoştunuz. Eskisi gibi devam etsenize.
Sen: Zaten normaliz Pansy neyden bahsediyorsun.
Pansy: Birbirinizden sürekli gözlerinizi kaçırmanızdan bahsediyorum.
Draco: Boşversene Pansy. Sen ne diye karışıyorsunki?
Pansy: Az önce öyle demiyordun.
Sen: Ne diyordu?
Draco: Hiç bir şey!

Diyip odasına çıktı. Pansy ile ikimiz kalmıştık.

Sen: Ben odama gidiyorum. Yemek saatinde beni çağırırsın.