-5-

6.2K 221 301
                                    

Hiç bir şey demeden kalktım ve testi cübbemin cebine attım.

Pansy: Nereye gidiyorusun?
Sen: Biraz tek başıma kalmak istiyorum.
Pansy: Üşütme. Hemen gel.

Kafamla onayladım ve odadan çıkıp astronomi kulesine gittim. Sakin oluyordu.

Duvarın dibine oturdum ve bacaklarımı kendime çektim. Cübbemin cebinden testi çıkardım ve sadece çift çizgiye baktım. İki tane çizgi benim hayatımı kökünden değiştirmeye yetmişti.

Bir anda karşımda Draco'nun belirmesiyle testi telaşla cebime attım.

Draco: Sen niye bu kadar telaşlandın?
Sen: T-telaşlanmadım ki.
Draco: Adel, cebine ne attın sen?
Sen: H-hiç birşey.

Bana doğru yaklaştı ve ne kadar dirensemde testi cebimden aldı.

Draco: Bu ne?

Ağlamaya başlamıştım. Korkuyordum. Kabul etmemesinden veya bizi ayırmasından.

Sen: Draco, gerçekten söyleyecektim ama-
Draco: Adel bu bir hamilelik testi, değil mi?

Yavaşça başımı evet anlamında salladım.

Draco: Yani sen şuan hamilesin, öyle mi?
Sen: Evet ama-
Draco: Ve babası benim.
Sen: Evet.
Draco: PEKİ BENİM BUNDAN NE ZAMAN HABERİM OLUCAKTI?
Sen: BEN DE DAHA YENİ ÖĞRENDİM.
Draco: EN AZINDAN BANA BÖYLE BİR ŞÜPHENİN OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRDİN.
Sen: KABUL ETMEYECEĞİNİ BİLİYORUM.
Draco: NEYDEN BAHSEDİYORSUN?
Sen: BU BEBEĞİ KABUL ETMEYECEĞİNİ BİLİYORDUM. BELKİ DE HİÇ SÖYLEMEMELİYDİM.

İkimizde kontrolsüzce bağırmıştık. Son söylediğim şeyden sonra uzunca bir sessizlik oldu.

Draco: Saçmalama, tabii ki de kabul edicem. O bebek benim de bebeğim.

Söylediği şeyle bir anda rahatladım.

Sen: Gerçekten mi?
Draco: Evet.

Ağlamam durmuştu. Sakinleşmiştim. İlk geldiğimde oturduğum yere tekrar oturdum. Draco'nun uzattığı testi alıp cebime attım. O da yanıma oturdu.

Draco: Başka kim biliyor?
Sen: Sadece Pansy.

Draco bir bacağını kendine çekip diğerini uzattı ve kafasını geriye atıp sesli bir şekilde ofladı.

Sen: Draco, eğer... Eğer gerçekten senin için sorun olucaksa... Aldırabilirim. Muggle dünyasında bu şekilde sorunu çözüyorlar.
Draco: Adel, bu dediğini hiç dememişsin sayıcam. Bizim hatamız yüzünden birinin hayatını elinden alamayız.
Sen: Haklısın.

Uzunca bir sessizlik oldu. Bu sessizliği bozan ise ben oldum.

Sen: Ailelerimize söylememiz lazım.
Draco: İlk önce babana söyleyelim. O daha anlayışlı.
Sen: Pek sakin kalacağını zannetmiyorum.

Draco hızla yerinden kalktı ve elini uzattı. Tereddüt ederek elini tuttum ve kalktım. Geri elini çekti ve cebine soktu.

Draco: Hava soğuk. Üsüteceksin. İçeri gir.
Sen: Tamam. Bu arada şimdi Harry'e söylemeye gidiyorum.

Bir şey söylemedi. Zaten beklememiştim de. Koşarak merdivenleri indim. Gryffindor ortak salonunun önüne geldiğimde şifreyi söyledim. Harry bana acil durumlar için söylemişti.

Altın üçlü zaten oradaydı. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.

Sen: Çocuklar, merhaba.
Hermione: Merhaba.
Sen: Sizin neyiniz var?
Harry: Boş ver. Ron'un saçmalıkları.

Ron konuşmuyordu. Fazla deşmemeye karar verdim.

Derin bir nefes aldım. Tek yapmam gereken söylemekti. Zaten babası yanımdaydı. Tek başıma olmayacaktım. Değil mi?

Draco Malfoy ile hayal et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin