Ensesine aldığı darbeyle herkesin aniden durması bir oldu. Kollarımı tutan çocuğun ellerinin gevşediğini hissettim. Jimin birkaç saniye ayakta durduktan sonra ensesine süzülen kanlarla beraber yere düştüğünde Banryu da elindeki levyeyi yere bıraktı.
Levye beton zemine çarpıp boş inşaatta yankı yaparken çırpınıp duran bedenim yorgun düştü ve dizlerimin üzerine çöktüm. Bir elimle ağzımı kapattığımda yerde hareketsiz yatan Jimin'den gözlerimi ayıramıyordum.
"Öldü mü lan?" dedi biri. Banryu bir adım geri giderken yanaklarımın ıslandığını hissettim. Hızlıca ona doğru ilerledim ve titreyen ellerimle yavaşça kafasını kaldırıp dizime koydum.
"Jimin, aç gözlerini."
Dakikalardır bağırıyor olmama kıyasla sesim daha düşük çıkıyor ama daha çok duyuluyordu. "Jimin, lütfen."
Nefes alıyordu. Bilinci de tamamen kapalı değildi ama bu haliyle ne kadar iyi olabilirdi ki? Belki yarım saattir aralıksız beş kişiden dayak yiyordu.
Ensesindeki elim tamamen kana bulandığında kafamı kaldırdım ve Banryu ile göz göze geldim. "Ambulansı ara!"
Bağırdığımda yerinde sıçradı ve adını bilmediğim başka bir çocuğa baktı. Çocuk endişeyle kafasını iki yana salladığında yeniden bağırdım. "AMBULANSI ARAYIN DEDİM!"
"Ambulans geldi." dedi alaycı bir ses. Kafamı çevirdiğimde uzun adımlarla bize yaklaşan Yugyeom'u fark ettim. İstemsizce ondan iğrenirken o ise sırıtıyordu.
"Soyeon'u neden bu kadar çok hırpaladınız?" dedi Banryu'ya bakarak. "O bizim misafirimizdi."
"Kendi kendine tepindi durdu. Wootak tutmasa araya giriyordu."
Bana bakıp gülümsedi ve karşıma geçip bir dizinin üzerine çöktü. Eliyle yanağımı sildiğinde kafamı geri çektim ve konuştum. "Bunu yapman gerekmiyordu. Bu kadarı çok fazla."
"Senin yüzünden oldu ama tüm bunlar... Söylemedin bize Jimin'in küçük sırrını."
Yanaklarım yeniden ıslandığında aynı alaylı gülümseme ile ayağa kalktı. "Topla eşyalarını, git buradan. Jungkook hiçbir şey bilmeyecek. Sen burada değildin. Görmedin. Bilmiyorsun. Seni olayların hiçbirine karıştırmadık."
Gözlerimi Jimin'den çekip ona baktım. "Çok beklersin. Hepinizi tek tek polise vereceğim. Bunun peşini bırakacağımı mı düşünüyorsun Yugyeom?"
Kahkahası yankılandığında yerdeki demir levyeyi aldı ve Jimin'e ait kana bakarak konuştu. "Bence polis işinden Jimin daha zararlı çıkar. Kendini satsa alamayacağı motorumu hurdaya çevirdi de... Bir de bunun motel boyutu falan var. Abin de işin içinde. Nasıl açıklarlar polise, ailelerine bilemiyorum doğrusu. İstersen arayalım polisi anlatalım neler olmuş. Jimin'in mala zarar verdiğini, arkadaşımı kurtarmak için gittiğim motelde beni dövdüğünü..."
Sinirden dişlerimi birbirine bastırırken Jimin'den ufak bir inleme duyuldu. Hızla kafamı eğdiğimde Yugyeom'a baktığını fark ettim. Yugyeom da Jimin'e bakmaya başladığında Jimin'in yüzünde bir sırıtış oluştu.
Bu halde bile nasıl gülebildiğini aklım almıyordu.
"E ama hemen hastanelik olmuşsun Jimin. Kaçırdım eğlenceyi. Kalk da bir rövanş atalım."
Jimin bir şey mırıldandığında Yugyeom duyabilmek için yere çöktü ve dinledi. Ardından Jimin'in kısık sesi duyuldu.
"Soyeon'u gönder. Kızın bir suçu yok."
Zar zor kurduğu cümleye Yugyeom kahkaha attı. "Bana yalvarıyor musun Park Jimin?"
Jimin yeniden güldü. Ardından canı acımış olacak ki yüzü buruştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seducing Jeon Jungkook
FanficGay kıçını kurtarmak için kardeşimle çıkmanı mı anlayacağım Jungkook? • TaeKook Texting #18 in Taekook (29.01.21) #2 in vkook (11.03.21) #1 Soyeon (01.04.22)