Bilmece Dolu Günüm

74 3 9
                                    

Hem şaşkınlık hem korku ile  sesin geldiği yöne bakınca Zooarfin ile karşılaştım. Kaşlarımı çatarak:

- Ne diyorsun sen ya ne kesmesi ne saçmalıyorsun sen. Dedim

Zooarfin' de kaşlarını çatarak bize doğru geldi. Korku sarmıştı birden beni kesinlikle kavga çıkma ihtimali vardı çünkü. Zooarfin sesini gürleştirerek;

- Yalan mı Ezra'yı kesmiyor muydun it.

Mitat şaşkınlık içinde Zooarfin'e bakarak;

- Hayır tabiki de Ezra hanıma bir kez olsun bakmadım bile; Dedi.

Birden herkes şaşkınlık ile bir Mitat'a Bir Ezgi'ye bakıyordu. Tabiki onlarda bizlere baya utanmışlardı. Zooarfin tekrar söze girerek:

- O Zaman Ezgiye bakıyordun öyle mi? Dedi.

Offf of bu salak başıma bela oldu gitti. Çıldırtacak beni sonunda onun yüzünden ikiside kıpkırmızı olmuştu. Sinirle Zooarfin'e dönerek:

- Sanane be sana ne benim başıma açtığın sıkıntılar yetmiş gibi birde başkaları ile mi uğralıyorsun. Dedim

Bıktım bundan yeminle sinir ediyor beni sanki beni sürekli takip ediyor. Mitat'ın birden utangaçlığı sinire dönüşerek;

- Bir sorun mu var Ezra Hanım. Dedi

E tabi Zooarfin durur mu o da kaşlarını çatarak Mitat'a dik dik bakmaya başladı. Kavga çıkması an meselesi idi. Mitat'a dönerek;

- Yok ya ne sorun olacak sadece basit konular. Dedim.

Zooarfin şaşkınca bana bakmaya başladı. Baya sinirlendirmiştin galiba Mitat'a dalmadan onu burdan götürmeliydim Zooarfin'e dönerek:

- Gelsene sen benimle. Dedim

Kaşlarımı çatarak;

Zooarfin olur dercesine kafası ile onayladı. Bu baya uysallaştımı bana mı öyle geliyordu. Baya sözümü dinliyordu beraber ileri doğru yürümeye başladık birden Zooarfin kolumu tuttu ve beni durdurdu bön bön bakmaya başladı. İlk defa Zooarfin'e bu kadar dikkatli bakıyordum. Ve baya yakışıklı biri olduğunu farketmem uzun sürmedi. Offf ne diyorum ben ya yine kafam uçtu benim. Demeye kalmadan Zooarfin'in sözü ile ile kıpkırmızı oldum.

- Birincisi ben uysallaşmadın senden de emir almıyorum. İkincisi gerçekten baya yakışıklımıyım. Dedi

Birden dona kalmıştım. Nasıl anladı bunu demeye kalmadan kafama dank etmişti. Bunları düşünürken gözlerine bakıyordum daha doğrusu amber gözlerinden kendimi alamıyordum. Ve aklıma tüküreyim bunları düşünürken de gözlerine bakakalmıştım. Utancımdan yerin dibine girmek istedim. Ama ne yazık ki bu mümkün değildi. Hızlıca kafamı yere eğdim. Zooarfin kafamı kaldırmaya çalışıyordu.

- Ee sorularıma cevap vermedin. Ne oldu neden kıpkırmızı oldun öyle ya şu deniz gibi masmavi güzel gözlerin ile  amber gözlerime de bakmıyorsun çekinme hislerini aç bana sende bana aşık oldun değil mi. Dedi

Birden ne diyeceğimi bilemedim. Şok olmuştum. Ayrıca Zooarfin ilk defa bana iltifat etmişti. Hoşuma gitmişti açıkçası. Ama kendimi toparlama lazım dı. Hızlıca kendime gelmeye çalıştım. Kendimi azda olsa topladığımda Zooarfin'e gerçek olmasada çaktırmamaya çalışarak yalandan sinirli bir vaziyette kaşlarımı çatarak.

- Ne aşkı ya sana aşık falan değilim ayrıca farkındamısın ben bir insanım sen ise bir cin bu imkansız. Dedim

Zooarfin birden içten bir şekilde kahkaha attım ve:

- Bu kadar emin olma imkansız diye bir şey yoktur. Üstelik bunu senden duymam beni baya şaşırttı. Dedi

Şaşkınlık üstüne şaşkınlık yaşıyorum bugün herkes bilmece gibi konuşuyor anlamıyorum bir türlü Zooarfin ne demek istiyor benim sözüm onu neden şaşırmıştı. Zooarfin'e dönerek

- Anlamadım ne demek istiyorsun. İmkansız tabi bunda ne var. Dedim.

Zooarfin bana bakakalmıştı bir şeyler söylemek istiyormuş ama söyleyemiyormuş gibiydi. Gülümsedi birden:

- Şuanlık bende kalsın sana şu kadarını söyleyeyim. Herşey senin gördüğün duyduğun kadar değildir. Öyle şeyler var ki bilmediğin aklın şaşar. Aslında benim düşündüğümden bile şaşırırsın etrafında olan bitenleri bilsen. Dedi ve gülümsedi.

Anlamıyorum ne demek istiyordu bu neymiş etrafımda dönen şeyler. Neden anlatamıyor bizim psikopat yoksa birinden mi korkuyor. Demeye kalmadan Zooarfin'in kırmızı gözleri ile karşılaştım. Bana kaşlarını çatarak
- Ben hiç bir şeyden korkmam.
diyerek gür sesi ile bana bağırmaya başladı.

Derken birden sağ tarafına hızlıca bakmaya başladı. Ve tabi bende öylece bakakalmıştım. Sonrada birden Ezgi ile konuşan Mitat'a bakmaya başladı. Ama ne bakmak öyle bir hışımla bakmaya başladı ki adamı resmen gözleri ile parça parça edecek olduğunu hemen anladım. Ama bir şey vardı sanki gerçekten o an korkmuş gibiydi. Mitat'a dönük yüzünü kendime doğru çevirdim.

- Hani korkmuyordun bir sorun mu var neden rahatsız oldun birden. Dedim.

Korku dolu gözler ile bakarak bu sefer çok sakin ve kısık bir ses ile;

- Kortuğu nerden çıkardın korkmuyorum sadece temkinliyim. Dedi

Bu ne demek oluyordu şimdi temkinliyim mi dedi neden yada neyden. Zooarfin'e şaşkın bakışlarım ardından;

- Temkinli misin?  Kimden yada neyden.

Zooarfin bana bakakalmıştı. Birden kolumu tutmuştu eli ilk defa sıcak değildi. Aksine buz gibiydi.Hızlı adımlar ile beni ordan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bir ara kolumu sıkıca tutup çekince canım yandı. Acı ile ona doğru dönerek;

- Aaaa ne yapıyorsun elim acıdı. Dedim

Zooarfin bana doğru dönerek.

- Özür dilerim bilmeden oldu. Dedi.

Zooarfin yine benden özür dinlemişti. Buna bir şey oluyordu ve bu sakin  hali beni sinirli halinden daha çok korkuyordu. Zooarfin bana hem tebessüm ile hem korku ile bakıyordu;

- Korkma Ezra kimse sana zarar veremez. Benim dışımda kimse. Tabi beni zorlamadığın sürece. Dedi.

Allah Allah beyefendiye de bakın neymiş yalnızca o bana zarar verirmiş.... Dur bir dakika benim dışımda mı, başka zarar verecek birimi var. Zooarfin'e korku ile dönerek;

- Anlamadım benim dışımda derken senden başka bana zarar vermek isteyen biri var. Dedim.

Zooarfin birden durdu ve ;

- Gözlerini kapat. Dedi

Saşkınca Zooarfin'e baktım. Zooarfin bu sefer sinirli ve gür bir sesle;

- Sana gözleri kapat dedim. Dedi

İstemsizce gözlerimi kapattım. Ve beklemeye başladım. Yaklaşık iki üç dakika gözlerim kapalı kalınca canım sıkıldı Zooarfin'e üç dört defa seslendim. Ses gelmeyince gözlerimi açtım ve şaşkınlık ile donakaldım. Az önce parkta iken yine evde idim. Ve hiç hissetmemiştim üstelik Zooarfin de yoktu gitmişti. Kalakalmıştım öyle yapayalnız. Hem şaşkınlık hemde sinir içerisindeyim. Ne olduğunu anlamamış ve beni habersiz bilgilendirmeden giden Zooarfin'e baya sinirlenmiştim. Ve tabi korkuyordum da. Ne yapacağımı bilmiyordum başka bir alemden gelen biri veya birileri bana musallat olmuştu ve ben çaresiz kalmıştım bir şeyler yapamıyordum. Zooarfin'in bugün ki söyledikleride cabası aklım baya karışmıştı. Acaba annem ile mi alakalı idi yada bu konuyu artık ondan gizlemeyi burakmalımıydım. Gerçekten son bir kaç haftada baya yıpranmıştım.

Devam edecek... BEKLEYİN

DİĞER YARIM - "ZOOARFİN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin