İçimde ki korku iyiden iyiye büyüyordu. Anlam veremediğim bir çok karma karışık duygular beni esir almış gibiydi. Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum ve en kötüsü hissettiklerim hep olurdu bu beni daha çok korkutuyordu. Düşünmekten kendimi bir türlü alamıyordum. Bu şekilde gidemezdim kendime çeki düzen vermeliydim diye tam düşünürken arkamdan bir ses bana seslendi.
- Kız Ezra nereye gidiyorsun okul bu tarafta.
Arkamı döndüğümde Zeynep bana gülerek bakıyordu. Gerçekten kafayı yemek üzereyim ne kadar düşündüysem okulu geçtiğimin farkına bile varamamışım. Okula doğru yöneltim okul kapısından içeri girdiğimde herkes bana bakıyordu. Kesin bittim alıklık yetmezmiş gibi şimdide şizofrenlik mi başlamıştı. Bu insanlar bana neden bön bön bakıyordu anlam verememiştim. Zeynep'e dönüp :
- Bunlar bana neden bön bön bakıyorlar ?
- Bir tahmin et bakalım neden ?
- Ne bileyim neden bilsem sana mı sorarım ?
- Kızım varya hiç bir şeyden haberin yok tabi ki Burak'ın teklifini reddettiğin için.
Nasıl ya daha dün reddetmiştim bu kadar hızlı nasıl yayılır bu olay üstelik onlara ne oluyordu anlamış değildim. Bu insanlar ne meraklı bir şeymiş yememiş içmemişler birbirlerine mi yetiştirmişler hemen derken birden kendi düşüncelerimi susturmuştum çünkü aynı bendim. Şaşkınlıkla Zeynep'e dönerek:
- Sen ciddi misin ? Yememiş içmemişler bizimi yetiştirip konuşuyorlar.
- Ya ne sandın kızım okulun en popüler çocuğunu terk ettin. Bu son zamanın en bomba haberi duyulmayacak mı sandın ?
- Aman ne popüler ne popüler sanki çok umrumdaydı.
İnanılmaz bir şeydi bütün gözler bana bakıyordu. Biraz acayip olmuştum kimi gözler aptalmışım gibi kimi gözler tebrik edermiş gibi bakıyordu. Sanki biraz gurur yapmış gibiydim. Havalı bir şeydi okulun en popüler çocuğunu reddetmiştim sonuçta. Offff ne diyorum ben ya bana ne neyse ne başımda zaten büyük bir dert var benim uğraştığım şeylere bak. Hemen sınıfa doğru ilerlemiştim. Sırama oturdum dersin başlamasını bekledim. Ama hayla tüm gözler benim üzerimde idi. Bir tuhaf olmuştum kafamı masaya koydum gözlerden uzak olmak için derken kafamı tekrar kaldırmam ile Burak ile göz göze gelmem bir oldu. Kalbim hızlı hızlı atıyordu ne olduğunu bende anlamıştım ama buna engel olamıyordum. Burak bana bakıyordu ve :
- Amacına ulaştın mı ?
- Anlamadım ne amacım varmış benim.
- Popüler olmak tabi ki beni reddettin sonra herkese yaydın. Seni tebrik ederim bu okulda senden popüleri yok artık beni bile geçtin.
- Ne diyorsun sen be ne yayması ne popüleri ben öyle bir şey yapmadım.
Bu son cümlem biraz yüksek olmuştu sanki herkes bize pür dikkat kesilmiş durumdaydılar. İyide oldu bence gelip bilip bilmeden iftira atarsa hakettiğini alır. Hayla Burak ile göz göze idik. O gözlerini indirmedikçe bende indirmeyecektim. Gözlerime baktı ve güldü anlam verememiştim. Neden güldü ki şimdi bu deli midir nedir ? Burak iyiden iyiye yaklaşmıştı herkesin gözü bizde benim gözüm Burak'ta idi. Kalbim dahada hızlanmıştı Burak yaklaştıkça kalbim hızlanıyordu. Yaklaştı yaklaştı ve :
- Er yada geç benimsin seni kimselere vermem.
Kalbim duracak gibi terliyordum. Artık bir şey yapmalıydım. ona doğru bir adımda ben yaklaştım ve sessizce :
- Çok beklersin egoist pislik.
Ona bakmaya devam ederek tabi o da bana dik dik bakıyordu. Bana bakıp güldü sonra çekip gitti.
Ne yapmıştım ben meydan mı okumuştum ona atar mı yapmıştım ne yapmıştım ben yaptığıma da bir anlam verememiştim. Tek bildiğim onun bu yaptıklarına sinir oluşumdu geri kalan hiç bir şey hatırlamıyordum. Çocuğa bildiğin herkesin önünde posta koymuştum. Herkesin gözü yine bende tabi taki öğretmen gelene kadar herkes sırasına oturdu. Derse başladık ama benim aklımın zerresi derste değildi Elimde değildi hem sinirlenmiştim hemde şaşırtıcı vaziyette heyecanlanmıştım. Siniri anlarımda heyecanlanmak nedir ya onu hiç anlamamıştım.
Daha fazla dayanamamıştım. Ayağa kalktım ve :
- Öğretmenim izninizle lavaboya gidebilir miyim ?
- Tabi gidebilirsin Ezra
Sınıftan çıktım hızlı adımlarla lavaboya doğru yürüdüm. Lavaboya geldiğimde elimi yüzümü yıkadım. Bir an aynaya baktığımda yüzüm korkunç bir vaziyette gördüm. Korkmuştum korkudan çığlık attım ve arkamı döndüm. Arkamı dönmemle tekrar daha yüksek sesle çığlık atmam bir oldu. Önümde gözleri ateş kırmızısı bir varlık vardı bana bakıyordu ve anlamadığım bir dilde bir şeyler söylüyordu. Hemen gözlerimi kapattım. Vücudum kaskatı kesilmişti ellerim buz gibi olmuştu ama vücudum alevler içinde yanıyordu. Bana durmadan bağırıyordu çığlıklar içinde bağırıyordum. Bacaklarımda güç kalmamıştı sonunda yere çökmüştüm. Ama o kollarımdan tuttu ve beni havaya kaldırdı. Tek anladığım Türkçe konuştuğu şu kelime:
''SEN BENİMSİN SENİ KİMSE BENDEN ALAMAZ SENİ BENDEN ALMAYA ÇALIŞANLARIN SONU ŞEYTAN KEFENİ OLACAKTIR''.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM - "ZOOARFİN"
HorrorFazla merak kötü demişti annem anlamamıştım. Taki o güne kadar işte o gün herşeyi daha iyi anlamıştım. Diğer yarım ile tanışana kadar. O gün bugündür hiç merak etmem.