Yaralıyorum kendimi, sevmeyen yüreksiz bir adam için.Yeniden kırılmaktan korkuyorum, üzülmekten aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum. çünkü ben hep kalan taraf oldum hiç giden olmadım. kaybeden hep bendim kahretsin, korkuyorum.
Bugün o gün, buluşacağımız gün,neler olacağını merakla bekliyorum.Saat 2 'ye daha 2 saat var.Her zaman geç kalırım bugün kalmamalıydım.Hazırlandım,siyahlarımı kuşandım,üstüme griler serpiştirdim.Saçlarımın açık kumral,kahve dalgalarına güneş ışığı vuruyordu,ellerime alıp kokusunu içime çektim güzel kokuyorlardı,saçlarımı nazikçe taradım.Kirpiklerime rimel sürdüm kaşlarıma kadar yetişen uzun ve gür kirpiklerim vardı.Şeftali aromalı parfümümü sürdüm,bileklerime kadar.Daha 1 saat vardı telefonu elime aldığımda mesaj geldi.
M;''Nerdesin''
E;''Daha 1 saat var''
M;''Haklısın,şey ben geldim.''
E;''Saatinde oradayım,geldiğimde ararım.''
Önce gelmişti,belki düşünmek için bilemiyorum ama ben tam saatinde gitmeliydim.Anneme söyledim,gitmemi istemedi,''tekrar üzülmeni istemiyorum oraya gitme ''.Sonra kardeşimle dışarı çıkarken bana dönüp,beni üzmeyeceğini biliyorum.'' diyip gitti.Üzgünüm anne ama bunu yapıcam demiştim nasıl olduysa annemden izin alıp gitmesini beklerken 2'ye 15 dakika vardı.Evden koşarak çıktım.Otobüs bekliyordum 15 dakika da asla yetişemezdim,kalbime ağrı girebilirdi riskliydi,geç gidebilirdim ama ben tam o saatte orada olmalıydım işte.Önüme gelen ilk otobüse bindim,çok yavaş gidiyordu.Sahile doğru giden uzun yolu bölen 4 kavşaklı yolda otobüs farklı yere gidiyordu.Hemen aşağı indim.Sadece 4 dakikam kalmıştı.Ayaklarımın sızladığını hissederek koştum,kalbime ağrı saplanmıştı nefesim kesiliyordu kendime neden bunu yaptığımı bilmesem de tam saatinde arama tuşuna bastım telefonu açtığında sahilin tam önündeydim ,karşımda dalgalanan deniz,cafede çaylarını yudumlayan insanlar,balon uçuran çocuklar vardı gerçekten çok kalabalıktı.
Sakin ve ılımlı bir ses tonuyla
E;''Hmm ben geldim'
M;''Geldin..Nerdesin''
E;''Tam karşıdayım.''
M;''Seni göremiyorum.''
E;''Bende seni göremiyorum,karşıya geçiyorum.''
M;''El sallıyorum görebiliyor musun?''
E:M;''Seni gördüm''
Karşıya geçerken insan kalabalıklarının arasında kaybolsam da,güneş ışıkları gözümü alsa da onu görmüştüm.Karşımdaydı.Saçlarını kestirmişti.Bilmiyorum ne vardı saçlarında,rüzgar mı delice esiyordu,gözlerim mi öyle görüyordu yoksa saçlarının her hali hoşuma giderdi.Çok bakımlı gözüküyordu.Açık kahve gözleri,siyah tonunda alnına tutamı düşmüş saçları,bana gülümserken sağ gözünün altındaki çukur gamzesi,uzun ve zayıf fiziğine giydiği siyah pantolonu.Üzerine gri renkte t-shirt ve kot ceketi gayet kusursuz gözükmüştü gözüme.
Karşı karşıyaydık.
E:m;''Merhaba''
Elini uzatttı,elini tuttuğumda gözlerime baktı ''hoşgeldin'' elimi geri çekerken parmak uçlarımdan tutup kendine çekti yanaklarıma dudaklarını uzaktan değdirdi.Etrafa bakarken önümde bir adamın bana baktığını gördüm bizi izliyordu,utanmıştım.Sağ tarafına geçtiğimde boynuna yakındım kokusu o kadar kendine has ve güzeldi ki orada saatlerce kalabilirdim.Geri çektim kendimi.Mavi beyaz masaların birinde oturuyordu.Yerime geçmek için hazırlanırken yerde duran bira şişesini gördüm,eğildim ve kenara çektim şişenin yarısı doluydu,''sanırım sarhoşun biri burada bırakmış''.Oturmak üzereyken sandalyemi geri çekerek centilmen bir hareket yaptı.Karşıma geçti.
E;''Burası baya kalabalıkmış.''
M;''Bu insanları bir daha görmeyeceğiz''
Önüme golden türünde bir köpek geçerken gülümsemiştim,yan taraftan onu görebiliyordum beni izliyordu.Bir anda yere eğildi,izliyordum,kalktığında bira şişesini eline aldı,elinde göğsüne şişeyi yaslayıp etrafında döndürdü.Kendimi gülmemek için kendimi zor tuttum meğer benim sarhoşummuş.''Tabi ''diye cevap verdim sevimli ve yarım gülümsememle.
Sohbet ettik,bana olayların aslında olmadığını anlattı,çok iyi kalpli biriydi o,onu başka bir yerde bulma şansım milyonda bir , o benim içimde hissettiğim en güzel duyguydu.Sohbetin bir anında bana güzelsin ve diğer kızlardan farklı olduğunu biliyorum dedi.Başımı öne eğerek gülümsedim,beklediğim bir söz değildi.Güzel olmadığımı hissediyordum,çünkü gerçekten güzel olsam neden beni istemesin,doğru istemeyebilirdi de ne bileyim işte.Sonra yürümeye karar verdik.Ayağı ikide bir takılıyordu gülmeye başladım
e;''dikkat et , iyi misin sen ''
m;''İyiyim ama bir türlü dengemi sağlayamadım.''
Güldüğüm sırada önümdeki direği fark ettim, durdum,beni geçmişti baktığında ona gülümsedim ve çaktırmadan devam ettim.Duvardan ayağımızı sallandırdık.Bu çok güzeldi bana kahve ısmarlamıştı,ona bakıyordum karşımda deniz,güneş,onun kokusu ve o, mükemmeldi,zaman çok hızlı geçiyordu.Sigara içerken o kadar farklı gözüküyordu ki,dudaklarına değen sigara kadar şanslı değildim.Konuşmamız çok neşeliydi, bir ara sessizliği birlikte paylaştık,sevdiğin bir insanın sessizliği paylaşmanın verdiği o huzur o kadar farklı ki.Dizime uzanmak için istedi gerçekten çok nazikti,tabi diyerek izin verdim.Uzandığında saçlarına parmaklarımı dolaştırmak,okşamak istiyordum ama nedense cesaretim yoktu.Uzaktan parmaklarımı saçlarında gezdirdim.Bana kendisini anlatıyordu.Çok yakında bana,tüm yüz hatlarına ezberleyecek kadar uzun uzun baktım,kusursuzdu.Benim hayatımı ve kalbimi sordu her şeyi anlattım.Sohbetin bir arasında şöyle bir konuşma geçti.Bana hissetmediğini söyledi.
E;Nasıl hissedemezsin insan hissetmeden yaşayabilir mi ki ''
M;Görüyorsun.''
E;Anladım yaşayan ölü gibi bir şey sanırım.
Konuşmanın sonunda sevgili olarak değil ama birlikte bir şeyler yapmaya paylaşmaya karar verdik.Haftaya sinemaya davet etmişti.Ben çok kez ağladım. Ciğerlerim boğazımdan koparcasına ağladım. Odalardan taşarcasına. Aynalara tükürerek, yorganı ısırarak, banyoda yerlere vurarak ağladım ve çoğu zamanlarda ise ağlayarak huzurlu bir şekilde uyudum. Kaç kez ağzımı kapatarak uyudum hiç saymadım ama ben o yıkıntıdan ayağa kalktım. Kabullendim, acım bitti.Şimdi o acıları sarmanın zamanına doğru akıp gidiyordum.Başımın içindeki düşünceler tıpkı gökyüzündeki bulutlar gibi daimi bir hareket halinde, şekilsiz ve elle tutulamayacak kadar dağınık.Umarım bu sefer her güzel olurdu.
Eve bıraktı,tekrar yanaklarımdan öptü.
M;Yarın görüşürüz''
E;Görüşürüz.''
Aşık olmak dolanmak gibidir koca evreni hiç yorulmadan. Uçmaktır kimi zaman ve düşmek gibidir aşk en acısından. Seslerden yaratılmış sessizliği hissetmektir. Sarhoş ettirendir en basitinden. Ve bir insanı sadece var olduğu için sevebilmektir aşk. Ve sırf canını acıttığı için yazamamaktır. Aşık olmak hoştur ama yaren olmak başkadır başka..
Şu soğuk kış gününde insana böyle sevimli cümleler kurduran bir şeydir belki de.Eve gelir gelmez yatağa attım kendimi,dans ediyordum,çılgınlar gibi bağırarak şarkı söylüyordum.Annem daha eve gelmemişti,her şey kontrol altındaydı.Gece olduğunda günlüğüme yazmaya başladım.Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorarsa saat kaç diye,cevabım hep aynı; O'na doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sevdiğimi Biliyorsun
Genç Kız EdebiyatıNe zamandır tanıyamıyorum kimseyi. En çokta kendimi. Gecenin bir yarısı uyanıp soruyorum kendime “Kimsin sen?” diye. Tanıdığımı sandığım insanlar zamanla öyle çok değişiyor ki. İnsanları tanımakta bu kadar güçlük çektiğimde, bütün öfkem kendime yöne...