ROSE WEASLEY
O sabah uyandığımda çok heyecanlıydım,bunun nedeni ilk defa Hogwarts'a gidecek olmamdı. Malzemelerimi almak için Diagon Yoluna gidecektik. Henüz kendime hayvan-yoldaş olarak ne alacağımı gerçekten bilmiyordum. Annemin-Hermione Granger Weasley- bir kedisi babamınsa-Ronald Weasley- hiç bahsetmek istemediği bir faresi varmış.
Babama fareye ne olduğunu sorduğumda hep konuyu değiştiriyordu,sanarım ondan bahsetmek istemiyordu.
Her neyse, kahvaltıdan sonra annem, babam,Hugo ve ben Diagon Yoluna gittik kitaplarım,kazanım gibi eşyalar tamamdı. Geriye bir tek asa ve bir evcil hayvan almak kalmıştı. Ben bir baykuş almaya karar vermiştim, annem ve babamda beni kırmayıp bir baykuş almışlardı. Sıra en sevdiğim kısımdaydı:Asa almak! İçeride Malfoylar vardı.
Babamın yerinde rahatsızca kımıldandığını fark ettim. Nedenini biliyordum,onlardan pek haz etmiyordu. Ve geçen sene onunla birlikte Draco Amcanın anneme yazdığı bir mektubu bulmuştuk. Aşkın ne demek olduğunu o mektuptan öğrenmiştim. Ve babam annem ile bir ay boyunca gerekmedikçe konuşmamıştı...Ben de ağlamıştım. Çok sık kavga ederlerdi,ama bu farklı gibi gelmişti bana. Ve farklıydı da. Dışarıdan hâlâ eskisi gibi gözükseler de bir şey eksikti. Galiba artık birbirlerine o kadar da âşık değillerdi. Canım yanmıştı. Ama eskisi kadar da takmıyordum.
Draco Amca,gözlerini anneme dikmişti. Ona acıyordum. İnsanların aşkta acı çektiğini şimdiden biliyordum. Ve kendime bir söz vermiştim;asla âşık olmayacaktım.
"Merhaba,"dedim etraftaki gerginliği dağıtmak amacına. Babam yumruklarını sıkıyordu.
"Merhaba,''diye karşılık verdi Draco Amcanın yanındaki küçük çocuk. Elbette,benimle yaşıttı ve o da asa alacaktı. Hugo da yanımda,pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bu çocuğu sevmiyordum.
-
Scorpius asasını almıştı. Adını mı nereden biliyordum? Annesi ona seslenirken duymuştum. Tuhaf bir adı vardı. Gerçi umursamıyordum. Ben de adamı almıştım. Gerçi biraz uzun sürmüştü. Kesinlikle güçlüydüm. Ben anneme çekmiştim.
SCORPİUS MALFOY
Kızın saçların nedensiz yere beğenmiştim. Asasını alırken düz saçları,bir anda kıvılcık olmuştu. Hangisi orjinal hali bilmiyordum, ama kıvırcığı umuyordum. Neden hâlâ burada dikildiğimizi bilmiyordum,babam merak ettiğini söylemişti.
"Biz artık gitsek iyi olur,Granger."dediğini duydum babamın. Granger demişti... Weasley olması gerekmiyor muydu?
Neden tekil konuşmuştu?Anlamıyordum ve aklım karışmıştı.
"Bence de,"dediğini duydum en-büyük-kızıl-kafanın. Ses tonu çok sert ve keskindi. Aralarında ne geçtiğini bilmiyordum,ama merak ediyordum. Bunu umursamadım ve anneme baktım. Suratında çözemediğim,derin bir ifade vardı. Bu aile uğursuz muydu neydi,neşesi giden gideneydi.
Kısa vedalarla oradan ayrıldık. Arkama baktığımda,onlarım da çıktığını görmüştüm.
Y/N:Bu saçma sapan kitabı düzenleme gereği duydum,gençler! Umarım hâlâ okuyan birkaç kişi çıkar snskks. Bölüm yine kısa çünkü,yazacak pek bir olay yoktu. Sanırım kitap tamamen değişir. Kurgu bile... Bay bayın! <4
