Ayağında ipeğin en kötüsü
Sen onuncu derece memur karısı
Çileli vefakâr kadın, kalbimin yarısı...Ya bir bakış, ya bir vaad peşinde
Nasip budur deyip doyun eğmişsin.
Hanım, kadın tezeyken onbeşinde...Şöyle halince anlarsın modadan,
Manikür yapmadın nikâhından beri.
Bozulup gitti ellerin sodadan.Öyle büyük büyük hayallerin yok,
Bir kuruşu, bir kuruşa eklersin,
Ya bir zam, ya ikramiye beklersin...Tükettin ömrünü dağ başlarında,
Otuzuna varmadan anası oldun
Beş çocuğun, sekiz yaşlarında...Yılda bir gazinoya, ya Adalara.
Bir kere de Florya'ya gidersin,
Yılı bir rop bir çorapla edersin...Sen onuncu derece memur karısı,
Vefakâr çileli kadın kalbimin yarısı.
Senin için ne söylesem azdır.Turgut UYAR
(Bölüm Şarkısı ~ Deli Divane - Sezen AKSU)
Kaleli Konağında tatlı telaş hakimdi. Yemekler kına ve düğün olarak ikiye ayrılmıştı. Asiye ve Saniye Hanım bir oraya bir buraya koştururken Nefes sakinleşmek ve biraz olsun yorgunluğunu atmak için serendere attı kendini. Bir süre sessiz kalabilir ve nefes alabilirdi, o karmaşada yokluğunun fark edilmemesini dileyerek kapattı gözlerini. Şimdi sade güzel bir kahve ne de güzel olurdu diye geçirdi içinden.
Genç adam, sevdiğinin yorgun hallerine gülümsedi. Bir süre gözleri kapalı izledikten sonra iki kahve ile yanına gitti sevdiği kadının.
'Müsaade var mıdır?'
Nefes yakalanmanın verdiği endişe ile 'hii' diye bir ses çıkarmıştı.
'Tahir' gözü sevdiği adamda dolaştıktan sonra elindeki kahvelere takılı kaldı. Bu adam içini mi okumuştu.
'Hadi kızım da ellerim yandı'
Nefes silkenerek yanındaki sandalyeyi işaret etti sevdiğine. Tahir oturur oturmaz, Nefes kahveyi kapmış ve dudaklarına götürmüştü. Gülümsedi sevdiğine.
'Çok mu yordular seni?'
'Ya ben yorulmaya razıyım, hepsi bizim için ama kahvesiz kaldım Tahir, düşünebiiyor musun?'
'bende sensiz kalıyorum onu ne yapacağız kadın?'
Nefes mest olmuştu birden aldığı iltifata. Müstakbel kocası ne kadar sinirlenince ya da durduk yere öküz gibi davransa da sevdiği kadının gönlünde kelebekler uçurmayı ihmal etmiyordu. En güzeli de yapmak için değil içinden geldiği için böyle davranıyordu ve Nefes'in en hoşuna giden kısım da buydu.
'Kavuşacağız hayatım sabret'
'Sabır güzelim sabır ölmezsem inşallah'
'ya Tahir tövbe tövbe'
Tahir gülümsemekle yetindi sevdiğinin tepkisine.
'Resmen hastaneyi özledim ya'
'Ula Nefes, onu özle bunu özle hani bana özlem'
'ula adam sana özlememimden katlanıyorum ya bu özlemlere'
'Ah Nefesim ah'
Kollarının arasına almakta geçikmedi Tahir, huzurla saçlarına öpücük sıralarken, Nefes kendini geri çekti. Tahir tepki gösterecekken Nefes'in korku dolu gözleriyle nereye baktığını merak etmişti. Asiye KALELİ birazdan burayı aleve çevirecek gibi bakıyordu iki gence.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdanın Yolu
Teen Fiction~Her mazluma yardım eder misin böyle? -Genellikle evet ama sen farklısın! ~Hah neden farklıymışım? Eminim benim gibi bir sürü insan vardır. -Evet var. ~Peki neden ben? -Çünkü seni seviyorum..Seni deli gibi seviyorum..Uğruna bu Karadeniz'i yakıp içi...