26.Bölüm 'Tahlil'

379 31 18
                                    


Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra,
sen de ölünce kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar o kadar
karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.

NAZIM HİKMET RAN

(Bölüm Şarkısı ~ Bir Beyaz Orkide-Cihan Mürtezaoğlu)

3 Ay Sonra

Tahir ve Nefes'in evliliği üzerinden 3 ay geçmişti. Kaleli Konağı günlük gülüstanlıktı, sabahları kahkahalar eşliğinde kahvaltı yapılıyor, çalışanlar dağılıyor ve akşam hep beraber sofrada buluşuyorlardı. Tabi Tahir ve Nefes'in nöbetleri hariç. Tahir elinde olsa ne kendisine ne de karısına nöbet yazmayacaktı ama her zaman adaletsizlikten nefret ederdi, karısı gibi.. Yine de Nefes'in haberi olmadan bazı nöbetleri ve izin günlerini denk getiriyordu.

Bu gece Nefes'in, Tahir olmadan geçen bir nöbet gecesiydi. Her ne kadar ısrar etsede sevdiği adam yalnız bırakmıyor her boş vaktinde karısının yanında bitiyordu.
Kahve molası için acil kapısından çıkarken yine kocasını gördü, gülümseyerek başını iki tarafa çevirdi.

'Tahir'

'Nefesim'

'Ben ne yapacağım seninle git eve yat uyusuna adam sabah oldu nerdeyse'

'İşte sabah oldu Nefesim uyusam ne olacak'

'Of Tahir of'

'Sensiz o yatak bana haram kızım yatamam, ayrıca sen farklısın sanki benim nöbetlerimin olduğu gün sedirde bekliyor, uyuya kalıyorsun.'

Utançla başını eğdi Nefes. Haklıydı kocası, onsuz yatakta yatamıyor kapılarda bekliyordu. Yangazlar "görmemişin kocası olmuş" diyerek dalga geçselerde umursamıyordu.

Tahir elindeki kurabiye poşetini Nefes' e uzatıp odasına yönlendirdi karısını. İki büyük termosuda masaya koydu.

'Kurabiyeler anamdan, çaylar Asiye abladan. Geceleri çayın bayatladığını söyledi.'

'Teşekkür ederim kocacım'

Tahir eriyip gitti adeta karısının karşısında.

'Ula Nefes, öldürecesun bir gün beni'

Sevdanın YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin