22. Bölüm 'İhanet'

480 36 24
                                    

'Kalbim kırılmasında bıraktığın acı hatıra,
Geri dönme sakın yalanlara sattığın aşka,
Bundan sonra kendini sahte dudaklarda ara,
Dökme geciken pişmanlık gözyaşlarını boşuna,
Yüreğin yangınlardayken bana yaptıklarını hatırla,
Şimdi temaşa etmek için bana geldi sıra.

Huzursuz gecelerde, korkulu düşlerden yana,
İç dertlerin şarabını bundan sonra sen kana kana,
Kavrulurken için, bir avuç tuz bas kendi yarana,
Kul oldun insanoğluna, sürünürsün şimdi ayaklar altında,
Beddualar bırakmaz, gölgen olur senin yanı başında,
Tövbeler etsen de günahların takiptedir girer koluna.'

Melik Güzelyalı

(Bölüm Şarkısı~İhanetten Geri Kalan - Sezen Aksu)

Sabah gözlerimi zorlukla açtım. Tahir'in hastanesine geri dönmek ve doktor olarak işe başlayacak olmak beni ister istemez geriyordu. İnsanların ne dediğini takacak değildim adam kısa süre sonra kocam olacaktı ama Tahir'e laf gelsin istemiyordum.

Çok üşendiğim için dolapta ilk bulduğum siyah elbisemi üzerime geçirmiştim. Göğüs dekoltesi hafiften vardı ama Tahir çileden çıksa dahi çok karışan bir adam olmuyordu ya da bunun için özen gösteriyordu. Tahir'in sabır çeken bakışlarını kafamda kurarak merdivenlerden inmeye başladım.

'Günaydın yengecim, sabah sabah hangi rüya ile uyandın çok mutlusun.'

'Sana da hayırlı sabahlar yangaz. Sabah sabah maşallahın var.'

Murat sabah neşesi ile benimle uğramıştı. Sahi ben ilk uyandığımda somurtkan, ruhsuz bir bedeviydim ne olmuştu böyle birden. Ah Tahir! Kalbimi aşkı ile yaşatan adam ne de güzel aşık etmişti kendine, düşünürken bile huzur doluyordum.

Hülyalı hülyalı yürürken sert bir cisme çarptım. Ah pardon sevdiğim adamın göğüsüne çarpmışım maşallahı var.

'günaydın güzelim'

'günaydın'

Belimden nazikçe yön vererek kahvaltı masasına oturttu beni. Bu adamın sert ama nazik oluşunu seviyordum. Sabah sabah ne olmuştu bana böyle aşkım yerinde durmuyordu sanki de arşa çıkıyordu.

Tahir'in tabağıma doldurduklarına göz devirip kahvaltımı güzelce yaptım. Alışmıştım evde bana çocuk gibi davranmasına, özen göstermesine. Yaşayamadığım ne varsa yaşatıyordu Tahir bana.

Evden çıkıp arabaya yürürken oluşan sessizliği sevdiğim adam bozdu.

'Güzelim sen bugün iyi misin?'

'hıhı iyiyim hayatım'

'Biraz durgun ve hülyalı gördüm seni'

Kendim için kullandığım ifadeyi kullanmıştı bana karşı bu bile bizim biz olduğumuzu gösteriyordu.

'Akşam ki yemek için tedirginim aslında sevgilim'

'Neden ki'

Sorgularcasına bana bakmaya devam ediyordu. İlişkimizden çekindiğimi düşündüğüne yemin edebilirim. Oysa ben ilişkimizden değil, hocalarımdan çekiniyordum.

'Tahir salak salak düşünüp canımı sıkma benim.'

'Ne yapayım Nefes, başka ne düşünrbilirim?'

Anlamıştı çünkü daha önce de böyle bir konuda münakaşa etmiştik. Demek ki yeterince açıklayamamışım.

'ula adam ne yapayım sana illa el ele hastaneye mi girelim'

Sevdanın YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin