Sevdanın Yolu

18.Bölüm 'Kıskançlık'

Seni dağladılar değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

Necip Fazıl Kısakürek

(Bölüm Şarkısı~Kan Revan İçindeyim^Cem Adrian)

Nefes gözlerini sevdiği adamın göğüsünde açmıştı. Hafif doğrularak Tahir'in yüzünü inceledi, ne de güzel bir huzurdu gözünü açar açmaz sevdiği görmesi. Tahir'i uyandırmamaya dikkat ederek elini yüzünde gezdirdi bir süre ama bilmiyordu ki sevdiği çoktan uyanmış genç kıza numara yapıyordu.

Dudaklarını Tahir'in yanağına uzatmıştı ki genç adamın yan dönmesi ile dudakları dudaklarına değmişti. Nefes şaşkınlıkla gözlerini açtı.

'Hii Tahirr'

'Buyur sevgiliim'

'Ya sen uyanmış mıydın?'

'Evet güzelim sayende uyandım, kıpır kıpır bir uyutmadın.'

Nefes sahte bir kızgınlıkla genç adamın göğüsüne vurdu.

'Rahatsız mı oldunuz Tahir Bey?'

'Tam tersi Nefes Hanım keşke her zaman senin kıpırtın ile uyansam.'

Nefes kızaran yanaklarına öne eğmiş ve Tahir'in kahkaha atmasına sebep olmuştu.

'Utangaç nişanlım'

'ya Tahir ya'

'Hadi kalk güzelim kalk kahvaltıya inelim.'

İki aşık hazırlanmak için kalmışlardı yataktan. Tahir kıyafetlerini valizinden alıp banyoya girdi.

Nefes ispanyol paça pantolonun üzerine belden bağlamalı gömlek giyip Tahir'e hazır olduğunu bildirdi.
Tahir kot pantolon üzerine gömleğini giydikten sonra banyodan çıkıp gözlerinin önünde güzelliği ile ışıl ışıl parlayan sevdiği kadını süzdü.

'Ah Nefesim ah...Nefesimi kesiyorsun be kadın.'

'Sende çok yakışıklı olmuşsun hayatım hadi gidelim.'

Tahir sevdiği kadının ellerini ellerine kenetleyip otelin lokantasına indi. Klasik kahvaltı siparişini verdikten sonra iki koyu bir muhabbete dalmıştı.
Ta ki Tahir'in ismini tiz bir ses çağırana kadar.

'Tahiir'

Kumral saçlı esmer bir kadının Nefes ve Tahir'in masasına doğru yaklaştı.

Tahir gördüğü simayı tanımaya çalışırken Nefes damarlarında dolaşan kıskançlık kabarmaya başladı.

Kadının yüzünde yapmacık bir ifadeye sonunda masanın başında durdu.

'Ah Tahir hiç arayıp sormuyorsun valla kırdın beni'

'Üzgünüm çıkaramadım.'

'Ee yuh ama Tahir o kadar geçmişten sonra nasıl unutursun?'

Nefes kadında dolanan gözlerini alev saçarcasına Tahir'e dikti.

'Geçmiş ha Tahir geçmiş!'

Genç adam dilinin ucundan kısa bir küfür sarf ettikten sonra karşında duran ama tanımadığı kadına yöneldi.

'Kusura bakmayın ama karıştırdınız sanırım.'