Ey anıların dalsız gölgesiz günbatımı.. bilmem ki bir gün açılır mısınız zamanın gök bahçelerine.(Bölüm Şarkısı ~ Ne Güzel Güldün^Pinhani)
Tahir,sevdiği kadının bedenindeki camları görünce rüyasını hatırladı bu olayı yaşamıştı. Nefes yüksekten camların üzerine düşüyordu.
Hemşire yapmak istesede Tahir izin vermeyip sevdiğinin bedeninde ki acı veren camları temizledi tek tek. Her çıkardığı cam parçası sanki onun kalbimden çıkıyordu.
Nefes baygındı ama hissettiği acıyla arada bir sesler çıkarıyordu. Asiye ise Nefes'in baş ucunda durmuş saçlarını okşuyor göz yaşlarını salıyordu.
Tahir vücudunda açılan yaraları temizliyordu sevdiği kadının ama tek korkusu yüreğindeki yaraları iyileştirememekti.'Tahir şimdi ne edeceğuk paşam?'
'Bilmiyorum yenge hele bir iyileşsin bir ayaklansın gerisini sonra düşünürüz.'
Sevdiği kadının yaralarını tek tek temizledikten sonra sargı beziyle sardı yaralarını. Tam oturduğu yerden kalkacaktı ki boynunda ki geçmeye yüz tutmuş yara izlerine takıldı gözleri, tahmin ettiği gibiydi şiddet görüyordu sevdiği kadın, kendine lanet etti yıllardır tanıyordu kadını canından çok seviyordu ama yaralarına merhem olamamıştı.
'Doktor bey Nefes Hanımı normal odaya aldık.'
'Tamam teşekkürler.'
Tahir hemşirenin yanından ayrılırken düşünmeye başladı. Nasıl çıkacaktı, ne diyecekti,sadece doktor gibi davranıp çıkacak mıydı?
'Paşam ne düşüneysun'
'Ne yapacağım yengem? Çıkıp bir doktor gibi mi davranacağım sevdasından yandığım kadına.'
'Çıkıp bir tam doktor gibi davranacasun kızı korkutmadan konuşacasun bende yanınızda olacağum.'
Tahir kafasını sallayıp Nefes'in odasına girdi. Nefes gözlerini yeni açmış etrafını kolaçan ediyordu.
'Nerdeyim ben?'
'Sakin olun hastanedesiniz?'
Tahir ilk defa konuşmuştu sevdiği kadınla.. Kalbinde oluşan tatlı sızıyla içten içe gülümsedi.
'Ben en son kapıyı açmıştım ama gerisini hatırlamıyorum.'
'Evet bendum gelen kuzum. Tanışmak istediydum ama birden bayılınca hastaneye gelduk.'
Nefes, Asiye'ye minnetle gülümsedi. Gelmeseydi belki de ölecekti aklına gelen üvey babasıyla doğrulmaya çalıştı.
'Çok sağolun ama benim gitmem lazım hem saat kaç oldu.'
'Sakin olun gidemezsiniz lütfen yatın.'
'Bakın doktor bey benim gitmem lazım.'
Sevdiği kadının gözlerinin kendi gözlerine
değmesiyle o an yanıp tutuştu sanki Tahir'in tüm hücreleri.'Bakın sizi bırakamam.'
'Öldürür beni ne olur bırakın.'
Nefes dudaklarından dökülen kelimelerle kendine lanet okudu nasıl olurda bunu söylerdi? Ya nasıl güvenmişti doktor ile yanındaki kadına üvey babasının adamlarıysa Nefes korkuyla titrerken Asiye yatağının ucuna oturdu.
'Güzelim bak bizden saa zarar gelmez sadece izun ver saa yardum edelim. Anlat bize'
'Size anlatacak bir şeyim yok ki eve gitmem lazım.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdanın Yolu
Teen Fiction~Her mazluma yardım eder misin böyle? -Genellikle evet ama sen farklısın! ~Hah neden farklıymışım? Eminim benim gibi bir sürü insan vardır. -Evet var. ~Peki neden ben? -Çünkü seni seviyorum..Seni deli gibi seviyorum..Uğruna bu Karadeniz'i yakıp içi...