photographer ✧ bbangnyu

6

"Evet! Son bir fotoğraf daha... Tamamdır! Harikasınız." dedi Chanhee fotoğraf makinesini boynuna asarken.

"Peki fotoğrafları ne zaman alabiliriz?" dedi adam haftaya eşi olacağı kadının elini tutarken.

"3-4 gün içinde halletmeye çalışacağız. İşimiz bitince sizleri SMS yoluyla bilgilendireceğiz. O zaman gelip alabilirsiniz." dedi gülümseyerek.

Evlenecek çifti uğurladıktan sonra yukarı çıkmaya hazırlanırken Changmin Chanhee'nin bileğini tuttu.

"Chanhee gel şu karşıdan çörek falan alalım çok acıktım." dedi Changmin.

"Sen hep açsın zaten." dedi gülerek Chanhee. Bu Changmin'in biraz moralini bozmuştu ama sorgulamadı.

"Sen tek başına gidip alabilir misin? Benim Youngho- pardon Bay Kim'e bakmam lazım." dedi Chanhee.

Chanhee ise başını sallayıp dışarı çıktığı sırada koşarak odasına girdi. Gördüğü manzara ile gözlerinden kalpler fışkırdığından emindi.

Younghoon koltukta başını hafif yana yatırmış, bacak bacak üstüne atmış, kollarını birbirine bağlamış ve dudakları hafif büzülmüş bir şekilde uyuyordu.

Bu basit görüntü Chanhee'nin kalbini hızlandırmasına yetmişti. Ardından Younghoon'a biraz yaklaşıp tam uyuyup uyumadığından emin oldu. Üstüne de kendi hırkasından örtmüştü.

Henüz uyandırmak istemiyordu. İş çıkışında uyandıracaktı mutlaka.

-------

Chanhee, Changmin'in aldığı aldığı çörekleri çayla beraber afiyetle yemiş şimdi ise çekimini yaptığı çiftin fotoğraflarını düzenliyordu. Saate baktığında çıkışa az dakika kaldığını fark ederek yavaş yavaş toparlanmaya başladı. O sırada koltuğa baktığında kaçıncı rüyasını gördüğünü bilmediği Younghoon'a bakıp gülümsedi.

Toparlanmayı bitirdikten sonra Younghoon'un yanına yaklaştı. O kadar güzel uyuyordu ki uyandırmaya kıyamıyordu. Ama uyanması gerektiğini biliyordu.

"Bay Kim?" dedi Chanhee Younghoon'u dürterek ama aldığı tek cevap sessiz bir mırıldanmaydı.

"Bay Kim uyanmanız lazım işyerini kapatacağız." dedi yine dürterek bu sefer Younghoon yavaşça gözlerini açıp doğrulduğu sırada Chanhee'nin hırkası yere düşmüştü.

Chanhee hırkasını alıp silkeledikten sonra Younghoon'un hazırlanıp çıkmasını bekledi.

"İsterseniz sizi ben bırakabilirim ya da siz birini mi arasınız?" dedi Chanhee. Younghoon ise 'bana fark etmez' der gibi omuz silkti. Chanhee ise çantasından arabasının anahtarını çıkarttı sonra da odadan çıktılar.

"Changmin biz çıkıyoruz." dedi Chanhee. Ancak Changmin'den cevap gelmedi. Chanhee ise odasına baktığında çoktan eşyalarını toplayıp gittiğini anladı.

"Gitmiş bile." dedi mırıldanarak Chanhee ardından Younghoon'a yetişip arabasının kilidini açtı.

"Buyrun geçin." dedi Chanhee şoför koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açarken. Younghoon da ses etmeden arabaya bindi. Chanhee de şoför koltuğuna.

"Şimdi bana adresi söylemelisiniz." dedi. Younghoon da yeri tarif edince gaza bastı.

Yol boyunca onlara eşlik eden sessizlik Chanhee'nin canını sıkmıştı.

"Müzik açmamı ister misiniz?" dedi Chanhee. Younghoon ise siniri bozulmuş gibi Chanhee'ye baktı.

"Sana bana 'Bay Kim' deme dediğim halde niye devam ediyorsun böyle?" diye sordu Younghoon. Bu Chanhee'nin sessiz kalmasına neden olmuştu.

"Sadece... o kadar yakın olduğumuzu zannetmiyorum." dedi Chanhee.

"Ben öyle düşünüyorum." dedi Younghoon. Chanhee anlamamış gibi Younghoon'a baktı.

"Sana herkesten çok yakın hissediyorum." dedi Younghoon. Ani itirafı Chanhee'nin birazcık şaşırmasına neden oldu.

"Senin bana daha ne kadar yakın hissetmen için ne yapmalıyım bilmiyorum ama bana öyle seslenme, lütfen." dedi Younghoon ardından.

Chanhee ne diyeceğini bilemiyordu.

"O zaman size daha samimi davranmalıyım?" dedi Chanhee anlamamış gibi. Beyni resmen sulanmıştı. Kendisi bile ne dediğini anlamıyordu.

"Aynen öyle." dedi Younghoon.

"Peki o zaman... Younghoon." dedi Chanhee 'Younghoon' derken sesi hafif kısıldı.

Younghoon ise gülümseyerek onu onayladı.

Younghoon'un evinin oraya vardıklarında Younghoon onu evinde yemeğe davet etti ancak Chanhee işinin olması nedeniyle kibarlıkla reddetti. Ardından evine doğru yol aldı.

Chanhee evine geldiği sırada cidden bu seviyeye nasıl geldiğini sorguluyordu.

Younghoon'u önce bir haber sitesinde görüyor. Hayranı oluyor. Sonra hayranı olduğu adam elçisi olduğu markanın fotoğraf çekimi için stüdyosuna geliyor ve ardından Chanhee'ye bir yakınlık hissettiğini söylüyordu.

Chanhee cidden bu duygu karmaşasıyla çığlık atmak üzereydi.

Buyurun efenim bayram hediyeniz ÖGKFLFMGLXÖFMGL
Umarım beğenirsiniz ♥️♥️♥️♥️