"Çok özledim seni." Dedi sarılırken.
"Ben de çok özledim." Dedim ondan ayrılırken.
"Özür dilerim gelemedim hastaneye."
"Her anımda yanımdaymışsın gibi konuşma."
"Öff hep böyle açık sözlü olmak zorundasın değil mi?" dedi sıkılgan bir şekilde.
"Bunun açık sözlülükle alakası yok. Senin yüzünden ben bu haldeyim, normal insanların aileleri sağlam bağlarla kuruluyor bizim sözde ebeveynler bunu beceremedi. Sen peki sen? Başıma ne geldiyse senin yüzünden olmadı mı Hazal? Hiçbir şeyi tam anlamıyla bilmiyorum ama tek bildiğim biz asla bir aile olmadık, olamayız da." Sözlerime karşılık göz devirmesi gerçekten sinir bozucuydu.
"Aile, aile, aile... insanların en büyük zaafından başka bir şey değil. İnsanlar en çok zaaflarından yara alır küçük kardeşim. Seninle görüşüyorum çünkü seni önemsiyorum. Değer vermekle önemsemek farklı şeyler ve ben kimseye değer vermem."
"Kendinden başka kimseye değer vermezsin."
"Elbette. En çok kendimi seviyorum. Ah bir de parayı."
"Senin bir kalbin yok ki sen kendini bile sevemezsin." Dedim bazen o kadar saçmalıyordu ki onu kendine getirmek için kafasını duvara vurup kıvılcım çıkarmak istiyordum.
"Drama yapma Bahar! Kalp kan pompalamaktan başka bir işe yaramaz. Sen kalbinle sevdiğini sanıyorsun ama sevme emrini veren beynindir."
"Bazen gereğinden fazla sinir bozucu oluyorsun."
"Eee ben babamın kızıyım." Dedi söylediği şeyden kendisi bile iğrenerek.
"Ay, sus Allah aşkına."
"Neyse tamam. Sen nasılsın gerçekten? Pek iyi değilsin galiba." Dediğinde güldüm.
"Hayırdır, bunlar senlik sorular değil. Kafana saksı falan mı düşürdün?"
"Ben de biraz olsun insanım sonuçta ya hani."
"Allah tren kazası vermesin derler deyip konuyu kapatıyorum ve ben artık gidiyorum." Dedim ve oturduğum yerden kalktım.
"Daha karpuz kesecektim sana niye kalktın hemen?" dedi alayla.
"Maşallah mizahın da hiç gelişmemiş."
"Kendine iyi bak, bir daha ne zaman görürüm seni gelmeye bilmiyorum. Peder İspanya ҆ dayım sanıyor. Gitmediğimi fark edince küplere binecek." Dedi sinsi bir gülümsemeyle.
"Nerede kalıyorsun sen şimdi?"
"Bir arkadaşın evinde."
"Aman bana bir olumsuzluğun olmasın başka şey istemiyorum. Kendine dikkat et bir de tabii."
"Hı hı tabi tabi."
Onunla vedalaşıp eve yürümeye başladım. Hazal biraz tuhaftı ama ne olursa olsun kardeşimdi ve zıtlıkların ötesinde bir şekilde anlaşıyorduk. Eve gittiğimde yine bir misafirim vardı. Son zamanlarda eve giren çıkan eksik olmuyordu. Gelen kişi babamın yeni eşi Ender ҆ di. Babam gelememiş olacaktı ki karısını yollamıştı. Onun aksine Ender ҆ i severdim.
"Baharcığım nasılsın?" diye sordu ona selam verirken.
"İyidir sen nasılsın?" diye sordum karşısındaki koltuğa otururken.
"Eh işte diyelim. Daha erken gelecektim aslında ama Hazal ҆ ın İspanya uçuşuyla ilgileniyordum." Dediğinde gülesim gelmişti.
"Sorun değil. Hazal gitti mi bari?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.17
Teen FictionBasit bir aşk hikayesiyle başlayan bu hikaye geçmişin sırlarıyla sizi bambaşka bir yere sürüklüyor. Her bölümünü merakla okuyacaksınız. Yapmanız gereken tek şey gidip ilk bölümü açmak...