"Kafayı yiyeceğim artık! Bu herif kendini ne sanıyor? Hayır, aptallık bende seni tek başına gönderdim onun yanına!" Berkay olanlar fazlasıyla sinirlenmiş ve sinirinden ne yapacağını şaşırmıştı. Haklı olduğu için de bir şey diyemiyordum.
"Bak sapa sağlam buradayım işte. Bir şeyim yok." dedim rahatlatmak için. Yanıma gelip sarıldığında da karşılık verdim.
"Ben buna bir çözüm yolu buldum." dedi Levin. Merakla ona döndüğümüzde eliyle beklememizi işaret edip, mutfağa gitti ve çay getirdi."Benim bir arkadaşım var Kerem, emniyette çalışıyor,polis yani, belki bu konuyu ona açarsam yardım edebilir. Tabi siz de uygun görürseniz." dedi çekinerek sanırım bu arkadaşı motorcu çocuktu.
"Eğer Bahar'ın peşini bırakacaksa denemeye değer." dedi Utku.
"Şu Kerem'i çağır da müsaitse eğer gelsin konuşalım şu işin aslı astarını." dedi Berkay aile reisi gibi. Bunu duyar duymaz Levin telefonla konuşmak için balkona çıktı.
"Acaba benim de mi fikrimi sorsanız ha ne dersiniz?" diye araya girme gereksinimi duydum.
"Olmaz deriz çünkü nerde yanlış karar varsa elinle koymuş gibi onu seçiyorsun o yüzden bir şeyi de bize bırak. Hem bu senin iyiliğin için." dedi Berkay tek nefeste. Utku da ona katıldığını dile getirdi.
"İyi tamam ben ağzımı açmıyorum." diyerek ağzıma fermuarı çektim. O sırada Levin de balkondan içeri giriyordu.
"Devriyedeymiş, geçerken uğrayabilirse uğrayacak olmazsa yarın akşam artık." dedi yanakları al al.
"Bu senin sadece arkadaşın mı yani? Doğru anladık değil mi?" diye sordu Berkay teyit edercesine.
"E-evet. Ne olacak ki daha fazla?" diye sordu Levin salağa yatarcasına.
"Bilemeyiz artık hayatım olur olur yani. Gençsin, güzelsin, kültürlüsün, zekisin. Taş gibi hatunsun yani." Dediğimde bana bakarak göz devirdi. "Yalan mı? Ben burda gerçekleri konuşmak için varım arkadaşlar ayıp ediyorsunuz." dedim gülerek.
"İşte bu komikti." dedi Utku ve Berkay'la çak yaptılar. Bunların benimle ne zorları vardı bilmiyordum.
Yarım saat sonra...
Yarım saat içinde Levin'in arkadaşı gelmişti ve tahminlerim de doğru çıkmıştı o motorcu çocuktu bu. Olanları anlattığımızda bu işin sadece bir rahatsız etme adı altında değerlendirilemeyeceğini ve bu konunun derinlemesine invelenmesinin gerektiğini öğrenmiştik. Bunun için de suç duyurusunda bulunacaktık ama gizli tanık olarak yapılacaktı tüm bunlar.
Sanırım hayatımı yanlış seçimler üzerine kuruyordum. Yanlış tepkiler, yanlış duygular,yanlış insanlar...Ve hayatta asla matematikteki gibi eksi eskiyi artı yapar gibi bir durum olmuyordu. Yalnızca sen büyüyor ve akıllanıyordun.
Bir insanı tanımadan beğenebilirdiniz bu sadece dış görünüşün etken olduğu bir durum olurken,bir insanı tanımadan sevemezdiniz. Tanıdıkça sever, alışırdınız. O kişinin kalbinizdeki yeri her geçen günle birlikte büyürdü. Ya da asla görülemeyecek kadar küçülürdü.
Ediz konusunda tamamen yanılmış ve hayal kırıklığına uğramıştım, her seferinde olduğu gibi. Bundan sonra ne olurdu bilmiyordum ama ona karşı olan takıntımın bir son bulması gerekiyordu. Kerem bu konuyla yakından ilgilenecekti ve anladığım kadarıyla başladığı işi yarım bırakmayan biriydi.
ERTESİ GÜN...Gece kabuslar görüp defalarca uykumdan uyanmıştım. İnsanın böyle zamanlarında "Anne" diye koşarak gidip sarılması gerekirdi. Kendi kendimi teselli ettim yine. Sabah uyandığımda pek de uykumu alamamıştım ama gitmem gereken bir okul vardı. Mutfaktan güzel kokular geliyordu, yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gittiğimde Levin ve Berkay' ın kahvaltı hazırladığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.17
Teen FictionBasit bir aşk hikayesiyle başlayan bu hikaye geçmişin sırlarıyla sizi bambaşka bir yere sürüklüyor. Her bölümünü merakla okuyacaksınız. Yapmanız gereken tek şey gidip ilk bölümü açmak...