Bölüm 17

10 2 62
                                    

Verilen her sır, söylenen her söz zaten kamburlaşmış olan sırtınıza bir yük daha oluyordu. Utku ҆ yla olan her konuşmamda her göz göze gelişlerimde ondan sakladığım şeyin ağırlığı altında eziliyordum sanki. Tonlarca sorunla boğuşup hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışmak berbat bir histi.

Onca şeye rağmen kafa dağıtmak için iki günde olsa Ozanların bağ evine gidecektik. Ara tatil bu hafta sonu başlıyordu ve biz de fırsattan istifade hafta sonu küçük bir kaçamak yapıyorduk.

Levin ҆ in evlilik saçmalığı yüzünden herkes ona çok kızgındı. Amcam ve yengem hariç. Onların bu evliliği neden onayladıklarını anlamış değildim. Berkay bu işin peşini bırakmayacağını söylemişti. Bakalım bu işin altından neler çıkacaktı?

Okuldan çıkıp eve geldim ve hızla üstümü değiştirip çantama birkaç test kitabı doldurup evden çıktım. Bugün Utku ҆ yla kütüphaneye gidecek ardından da yemek yiyecektik. Kapıda, arabasının önünde durmuş beni bekliyordu. Onu görünce midemde kelebekler uçuşmuyordu ama kendimi rahat ve güvende hissediyordum. Bana güzel birkaç söz söylediğinde kalbim göğüs kafesime sığmıyordu. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum. Kaldı ki Ediz ҆ i hangi ara unutup Utku ҆ya karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım onu bile anlayamıyordum. 

Bir süre olduğum yerde onu izlediğimi fark ettim. Bal rengi hareleri benimle buluştuğunda yanaklarıma bir kırmızılığın hücum ettiğini hissetmiştim. O ise bu halime gülüyordu. Yanına gittiğimde bir anda ellerimi tutup kalbine götürmüştü. Bu kalp fazla hızlı çalışmıyor muydu diyerek iç geçirdim.

"Seni her gördüğümde böyle oluyor." Dedi tatlı tatlı. O an içim kıpır kıpır olmuştu.

"İnsanlarda öyle etkiler bırakabiliyorum." Diyerek karşılık verdiğimde içten bir gülüş sunmuştu bana.

"O etkilerin sadece bana özel olsun." Dedi saçlarımla oynayarak. Arabaya bindiğimizde ben hala ona bakıyordum.

Utku hafiften sarışın ve uzun boylu biriydi. Gözleri bal rengiydi, dışardan bakılınca sportif bir vücuda sahip olduğu hemen anlaşılıyordu. Lisedeki her kızın birlikte olmak istediği tiplerdendi. Soğuk görünürdü kimi zaman ama onun nasıl güzel bir kalbi olduğuna gün gün şahit oluyordum.

"Neden öyle bakıyorsun?" diye sordu kırmızı ışıkta durduğumuzda.

"Gözlerimi senden alamıyorum." Gerçekten böyle demiştim. Bazen iç sesimle dış sesim yer değiştirip beni utandırıyordu. Söylediğime güçlü bir kahkaha atmıştı. Kütüphaneye vardığımızda arabadan indik ve yürümeye başladık. İçeri girip, boş bir masa bulduğumuzda eşyalarımızı bırakıp oturduk ardından kronometreyi başlatıp çalışmaya başladık. Üç saatlik bir maratonun ardından yorulmuştuk ve yemek yemek için bir restorana gittik. O saate kadar telefona bakmak aklıma gelmediği için hiç bakmamıştım doğal olarak. Telefonumu açtığımda Berkay ve Hazal ҆ dan birer arama görmüştüm ve hemen geri döndüm. İkisi de nerede olduğumu merak etmişlerdi. Hazal bile beni merak etmeye başlamıştı. Sanırım biraz da olsa kendisinin abla olduğunu hatırlıyordu. İnstagram ҆ a girdiğimde Utku ҆ nun bir hikaye atmış olduğunu gördüm. Hikayeye tıkladığımda beni paylaşmış olduğunu gördüm. Kütüphanedeyken çekmişti ve yanına balığım yazmıştı. Buna gülmüştüm ve telefonu kapatıp ona döndüm.

"Bir şey soracağım. Senin bana bu balık deme sevdan nereden geliyor?" sorum karşısında derin bir nefes almıştı.

"Ben evlatlık olduğumu öğrendikten sonra büyük kavgalar sonucu bebekken bulunduğum yetimhaneye gitmiştim. Orada elime bir fotoğraf tutuşturdular. Kundakta ben, iki yaşında bir kız çocuğu ve elinde bir akvaryum. O gün öğrendim bir ablamın olduğunu. Ulaşamadım orası ayrı tabi. Hiçbir kayıtta bulamadılar. Sen ona benziyorsun Bahar. Masumluğunla, şirinliğinle benim kayıp kardeşime benziyorsun." Sözünü bitirdiğinde ne diyeceğimi bilememiştim. Doğruyu söylemek için yanıp tutuşuyordum aslında.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

21.17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin