6

93 10 7
                                    

Wooyoung sabah uyandığında San'ın ona söylediğini düşünüyordu gidip de Jimin'e sevgili olduklarını söylese eline ne geçecekti ki? Zaten muhtemelen bir çok fan gibi o da böyle bir şey olduğunu zannediyordu evine geldiğinde bile San var diye gitmişti bu yüzden Wooyoung Jimin'e her şeyi kendisi anlatmayı düşünüyordu ona onu sevdiğini söyleyecek ve bir şans isteyecekti bu yüzden de erken vakitte onu sahile çağırmıştı

Hazırlanıp çıkacaktı ki uyuyan San'a takıldı gözü bu adam onun çok sinirini bozuyordu ama oldukça da sevimliydi aynı zamanda, San yüzüne gelen saçdan rahatsız olmuş rahatsızca kıpırdanıyordu, Woo bunu görünce ona yaklaşıp saçını geri attı

"Keşke hep böyle masum görünsen San" dedi ve gizlice yurttan çıktı

Sahile geldiğinde Jimin bir taşa oturmuş onu bekliyordu neden çağrıldığı hakkında hiçbir fikri yoktu Wooyoung ona sadece önemli bir şey söyliycem demişti ve Jimin de merakından aceleyle gelmişti

Wooyoung onu görünce heyecanlanmıştı ona yaklaştı ve sıkıca sarıldı geri çekildiğinde Jimin her zamanki gibi onun saçlarıyla oynadı "söyle bakalım ufaklık ne oldu? Yoksa San'la mı kavga ettiniz?"
"Hyung konu onunla ilgili değil ondan nefret ediyorum"
"Yani siz çıkmıyor musunuz?"
"Hayır hyung aramızdaki samimiyet sadece şirketin bir oyunu ama konu bu değil" Jimin şaşkınca ona bakıyordu Wooyoung cevap gelmeyince devam etti "Hyung ben sana aşığım" dedi

Jimin bir iki adım geri gitti istemeden sanki korkunç bir şey görmüş gibi görünüyordu
"Hyung?"
"Wooyoung ben ne diyeceğimi bilemiyorum sen benim kardeşim gibisin"
Wooyoung yaklaşıp Jimin'in elini elleri arasına aldı
"Hyung en azından kalbini benim için boş tutamaz mısın?" Jimin elini hızlı bir şekilde geri çekti "Üzgünüm Wooyoung benim kalbim zaten dolu" dedi ve koşar gibi adımlarla oradan uzaklaştı

Wooyoung açıldığı için pişman hissediyordu onun gidişini izledikten sonra bir taşın üzerine oturup ağlamaya başladı.

Sen uzaktan onu izliyordu, Wooyoung çıkmadan önce uyanmıştı San ama belli etmemişti ve merakından onu takip etmişti ve takip ettiğine de hiç pişman değildi onun yalnız kalmasındansa yanına gidip ona destek olmalıydı değil mi? Gerçi Wooyoung kendisine böylesine kötü davranan birini gördüğüne sevinir miydi ki? Tabiiki sevinmezdi ama San yine de içinden geldiği gibi davranmaya karar verdi ve yanından geçen sokak satıcısından bir peçete alıp cebine attı ve elleri cebinde her şeyden habersiz gibi Wooyoung'a doğru yürüdü.

"Kimleri görüyorum?"

San'ın sesini duyduğunda Wooyoung hızla göz yaşlarını sildi ama ağlamasını durduramamıştı. San hemen yanına oturdu ve cebine attığı peçeteyi ona uzattı

"Lazım gibi görünmüyor" Wooyoung peçeteyi aldı ve göz yaşlarını sildi
"Biliyor musun San senden nefret ediyorum" San iç çekti konunun nasıl ona sektiğini sorguluyordu
"Duygularımız karşılıklı canım"

Bir süre konuşmadılar Wooyoung sadece ağlamakla meşguldü ve bu San'ın canını sıkıyordu ona bir sürü şey yapmıştı ve Wooyoung ağlamamıştı sadece ona kızıp bağırıyor güçlü duruyordu şimdi değersiz biri yüzünden neden ağlıyordu ki?

"Bir daha onunla görüşme" San bunu dediğinde Wooyoung şaşkınca ona baktı "seni ne ilgilendirir?"
"Beni çok ilgilendirir Wooyoung herkes bizi sevgili zannediyor"
"O zaman bitirelim bu oyunu çünkü beni deli ediyor neden seni seveyim ki deli miyim ben?" Wooyoung tam kalkacaktı ki San onu kolundan tuttu ve gitmesini engelledi ama farkında olmadan fazla sıkıyordu.

Wooyoung diğer eliyle San'ın elini kolundan çekti ve "sen böylesin işte asla düzelmeyeceksin ne demiştin samimi olamaz mıyım? Demistin değil mi ama şu yaptığına bak" Wooyoung ona bağırıyordu ama fark etmediği bir şey vardı hayranlar onları çevrelerin şaşkın gözlerle onları izliyorlardı ama neyseki San bunu fark etmişti.

Ayağa kalktı arkasını dönmüş gitmekte olan Wooyoung'u kendine döndürdü ve dudağının kenarına uzun bir öpücük kondurdu o sırada eliyle de yüzlerini kapatmıştı böylece hayranlar öpüştüler mi ne oldu bunu anlayamayacaktı.

Wooyoung "ne yapıyorsun?" Diye fısıldayarak sordu San da aynı şekilde cevap verdi "hayranlarımız için rol yapıyorum bebeğim"

###

Hongjoong koltukta yatıyor ve haberleri izliyordu Seonghwa da gelip onun yanına koltuğa yattığında Hongjoong onu düşmesin diye sıkıca tuttu ve yanağına bir öpücük kondurdu

Seonghwa iç çekti "Hongjoong grup üyelerine ilişkimizi ne zaman açıklayacağız?"
"Bilmiyorum Hwa ben sadece San'ın vereceği tepkiden korkuyorum biliyorsun o homofobik"
"Ne yani sırf San'la aran bozulmasın diye biz sürekli kaçak göçek mi yaşayacağız?"

Bu sorunun ardından arka taraftan bir bardak kırılma sesi geldi "siz çıkıyor musunuz?"

###

San ve Wooyoung için bir çekim ayarlanmıştı yan yana olduklarından mecbur beraber gittiler

Her ikisine de giyecekleri kıyafetleri verdiler ve ikisi de hazırlanıp kameraların önüne geldiler Wooyoung San'ı gördüğünde "Nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyor?" Diye düşündü San'sa Wooyoung'u gördüğünde "Bu adam nasıl kalbimi böyle çarptırabiliyor diye düşündü.

Onlardan istenen pozları verdiler birbirlerine her temaslarında kalp atışları hızlanıyor her poz tamamlandığında ateşe değmiş gibi kaçınıyorlardı birbirlerinden

San gözlerine kapılıp gidiyordu arada Wooyoung'un Wooyoung bunu fark etmiyordu bile sadece kendisine bakan o gözlerde nefreti arıyordu ilginçti ki bulamıyordu da bunca zaman kendisine nefretle bakan adamın gözlerinde yalnızca hayranlık belirtileri vardı.

San gözlerine kapılıp gidiyordu arada Wooyoung'un Wooyoung bunu fark etmiyordu bile sadece kendisine bakan o gözlerde nefreti arıyordu ilginçti ki bulamıyordu da bunca zaman kendisine nefretle bakan adamın gözlerinde yalnızca hayranlık belirtileri...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

San ondan böyle bir şey istenmediği halde elini Wooyoung'un yanağına uzattı ve yanağını okşadı ikisi de büyülenmiş gibilerdi sanki o an orada kameralar yoktu yönetmen yoktu sanki orada sadece ikisi var gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

San ondan böyle bir şey istenmediği halde elini Wooyoung'un yanağına uzattı ve yanağını okşadı ikisi de büyülenmiş gibilerdi sanki o an orada kameralar yoktu yönetmen yoktu sanki orada sadece ikisi var gibiydi.

Onlar anın büyüsüne kapılırken bu gerçekçi pozların hepsi kameraya yansıdı

Wooyoung "San" dedi kendisine şaşırıyordu çünkü eğer bu yakınlıkları biraz daha devam ederse dayanamayıp San'ı öpebilirdi bir kez dayanamayıp yapmıştı sonra da Jimin sandım demişti halbuki biliyordu o olduğunu biliyordu sadece onu öpmek istemişti ve aptalca olduğunu düşünse de yapmıştı işte

"San" dedi tekrar ona artık bunu söylemek istiyordu sen olduğunu ilk andan beri biliyordum demek istiyordu ama cesaret edemiyordu San onu susturdu ve elini alıp kalbine götürdü
"Wooyoung" dedi derin bir nefes aldı "Benim kalbim neden bu kadar hızlı atıyor? Bunun sebebi sen misin? Yakışıklı olman mı? Ya da ben sana aşık mı oluyorum? Söyle bana Wooyoung ne oluyor kalbime? Bana ne yapıyorsun?"

~bölüm sonu~

Of be ne romantik bir bölüm ama
Hadi tahmin edin kim Hongjoong ve Seonghwa'nın aşkını öğrenmiş olabilir?

Hate~Woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin