Wooyoung parçalanan masa lambasına baktı ve sinirle bağırdı "senin derdin ne? Beni öldürecek misin? Buna mı karar verdin şimdi de?" San bu sözleri duyduğunda içi acısa da pişman olmak için çok geçti bu yüzden "sus ve uyu işte bağırmayı kes" dedi ve dönüp yatmaya devam etti.
Aslında San bilerek Wooyoung'u ıskalamıştı ama Wooyoung haklı olarak böyle bir ihtimali göz önüne getirmemişti, üstelik korkmuştu da San'ın kendisine olan nefretinden çok korkmuştu bu yüzden dalgınlaşmıştı. Eğilip cam kırıklarını toplamaya başladı ve dikkat etmediğinden cam parçaları elini kesti.
Wooyoung canı acısa da San'a belli etmek istemediğinden ses çıkarmayıp toplamaya devam etti ama San merak edip ona dönmüş ve elinin kanadığını görmüştü bu yüzden aceleyle kalktı ve Wooyoung'un elini tutarak onu durdurdu. Wooyoung sinirle baktı ona ve elini çekmeye çalıştı ama San güçlü bir şekilde tutmaya devam etti.
"Bırak elimi"
"Asıl sen o elindeki camı bırak, daha çok kesiceksin" diyerek Wooyoung'un elindeki cam parçasını aldı San ve onu oturduğu yerden kaldırıp banyoya götürdü, önce eline su tuttu ardından da kanama azalınca bir yara bandı yapıştırdı ve onu bırakıp odaya geri döndü.Wooyoung da peşinden gitti ve cam parçalarını topladığını gördü bu yüzden geçip San'ın yatağına oturdu "San sen ruh hastası mısın?" Wooyoung bunu inanarak söylemişti çünkü San'ın normal olmadığını düşünüyordu. "Sana zarar vermeye çalışmıyorum sadece susmanı istiyordum, sana gelmeyecek şekilde attım, senden baya uzak bir yere çarptı değil mi?" Wooyoung iç çekti haklıydı baya uzağına atmıştı San onu ama yine de bu atmasını mantıklı kılmıyordu.
"Söyliyceğim şey seni neden bu kadar rahatsız etti?"
"Sarhoşken bana ne dediğini hatırlamıyor musun Wooyoung? Utanmadan nasıl bu konuyu açabiliyorsun?"Wooyoung biraz düşündü ama ne dediği hakkında hiçbir fikri yoktu "ben" dedi ama söylemekten vazgeçip sustu pnu bilerek öptüğünü söylemenin ne faydası olacaktı ki? Belki de daha çok nefret kazanacaktı, Wooyoung böyle düşünüp söylemekten vazgeçti ve sadece "daha fazla konuşmak istemiyorum" diyerek yatağına geçip yattı.
San toplama işini bitirdiğinde "topladım ama cam kırığı kalmış olabilir mutlaka terlik giy ayağını da kesme" dedi ve ışığı kapatıp o da yatağına geçip yattı.
İki adam da garip hisler ve düşünceler eşliğinde uykuya daldılar
###
Yeni günde şirkette bulunmaları ve yeni çıkacak şarkıları için seslerini kaydetmeleri gerekiyordu ve Wooyoung yine geç kalmıştı, San ilk kez onu gördüğünde geç kaldığı için gülümsedi ve çaktırmadan önüne döndü.
İlk Wooyoung'un sesini kaydettiler onun oldukça etkileyici bir sesi olduğunu düşünmüştü San, sıra San'a geldiğindeyse Wooyoung aynı düşünceler içerisindeydi, gruptaki herkes bu konuda oldukça iyiydi ancak onlar tamamen birbirlerine hayran kalıyorlardı.
Yeosang onların birbirlerine bakışlarını gördüğünden çaktırmadan ikisinin fotoğrafını çekti ve kendi instagram hesabında paylaştı altına da "Onlar WooSan" yazmıştı hemen yanında duran Jongho onun ne yaptığını görmüştü.
"Neden onları gizlice çektin?"
"Birlikte çok güzel görünüyorlar çünkü"
"Onların yaptığı her şey şirketin bir oyunu fanservis yani"
"Olabilir ama emin ol onlar gerçek olucaklar"Jongho omuz silkti pekte umrunda olduğu söylenemezdi.
İşleri bittiğinde hep beraber yemek yemeye karar verdiler ve grupça bir restorana gidip oturdular pahalı restoranlara yavaş yavaş adımlarını atıyorlardı ve bu geldikleri yer çok ünlü bir yerdi.
Geçip masaya oturduklarında San Jimin'i gördü onun da buraya gelmiş olması sinirini bozmuştu ve o arkadaşlarıyla birlikte kalkıp San'ların masasına oturdu, San bu yüzden istemsizce yumruğunu sıktı çünkü Jimin Wooyoung'un hemen yanında oturmuştu kendisi ise onlara çok uzak kalmıştı.
Yemek boyu iki grup sohbet edip gülüştüler ama San gülmek yerine sadece Wooyoung ve Jimin'in ne kadar yakın olduğuna odaklanmıştı. En sonunda dayanamadı ve yerinden kalkıp "bi gelir misin?" Diyerek Wooyoung'u da kaldırdı. Wooyoung itiraz etmeden San'ın peşine takıldı, aslında San ne diyeceğini bile bilmiyordu ama onu oradan ondan uzaklaştırmak istemişti
İkili birlikte restoranın arkasına geldiğinde Wooyoung korkuyla baktı San'ın gözlerine çünkü neden bu tarafa geldiklerini sorguluyordu.
"Neden buradayız"
"Çünkü bir şey itiraf edicem Woo"Wooyoung boş gözlerle baktı San'a ne itiraf edebilirdi ki?
"Ne diyeceksen çabuk söyle hava soğuk" "Wooyoung ben seni kıskanıyorum"
"Ne?"
"Yani Jimin'den kıskanıyorum, onunla yakın olmanı istemiyorum"
"Doğru mu duydum ben sen beni ondan kıskanıyorsun öyle mi?"
"Evet bunda bu kadar şaşıracak ne var ki?"Wooyoung ona biraz olsun inanamamıştı bu yüzden onu ittirdi ve "istediğini söyle duygularımı incitmene müsaade etmiycem Choi San" dedi ve onu umursamadan hızlı adımlarla restorana geri döndü.
San peşinden gitmedi çünkü ona göre de Wooyoung'un kendisine inanmak için sebebi yoktu ama inanmasını isterdi. Wooyoung her seferinde böyle yapıyordu San ne zaman her şeyi düzeltmek istese Wooyoung buna bilmeden engel oluyordu
###
Seonghwa rap yapmaktan yorulduğundan bir köşeye geçip oturdu ve biraz su içti sesinin dinlenmeye ihtiyacı vardı.
Bu sırada Ceo'nun adamlarından biri yanına yaklaştı Seonghwa onu gördüğünde fazlasıyla gerilmişti çünkü kendisine doğru gelmesi pek hayra alamet gibi durmuyordu
"Sen Seonghwa'sın değil mi? Patron seni çağırıyor" dedi gelen adam, Hwa istemese de yerinden kalktı ve adamın peşine takıldı.
Patronun odasına geldiklerinde Hwa gerginliğini belli etmemeye çalışarak Ceo masasına biraz yaklaşıp durdu
"Beni çağırmışsınız"
"Adın Seonghwa'ydı değil mi?"
"Evet efendim"
"Seni neden çağırdım biliyor musun?"
"Bu oğlunuz Jun'la ilgili mi?" Ceo sırıtmaya başladı "oğlum seni zeki olduğun için sevmiş olmalı" dedi ve yerinden kalkıp Hwa'nın yanına geldi, ona üstten bakıyordu"Ayrıldın mı ondan?" Diye sordu Ceo,Hongjoong'u kast ederek.
"Evet efendim"
"Güzel o zaman oğlumu ziyaret et onu sevdiğini söyle ve onu hastaneden çıkart"
"Ama efendim" Seonghwa ağzını açtığında Ceo el işaretiyle susmasını sağladı "aması yok ya o çok sevdiğin sevgilin gruptan atılır ve kariyeri tamamen biter ya da sen benim oğlumla çıkarsın karar senin"Seonghwa itiraz edemedi ve başını eğerek çıktı Ceo'nun odasından aslında Ceo'ya bir sürü şey yapabilirdi ona gücü yeterdi ama Hongjoong'u sonuna kadar korumak istiyordu çünkü bu onun çocukluk hayali ve yapabildiği tek şeydi kendisi yüzünden sırf birisi Seonghwa'dan hoşlandı diye Hongjoong'un hayallerini başına yıkamazdı mecburen Jun'la sevgili olacaktı buna karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate~Woosan~
FanfictionAşk mı nefret mi bilemiyordu Wooyoung o kadar kafası karışmıştı ki... bu noktaya nasıl gelmişlerdi ? bu adam gözlerine böylesine bakarken yanlızca işi için rol mü yapıyordu? böyle düşünmek istemiyordu kendisini inandırmıştı bu adam ona aşık olmuştu...