14

49 8 1
                                    

İki aşık birbirlerinden uzaklaştı, dans devam etti ama ikisi de asla odaklanamıyordu ikisi de kırılmış hissediyordu. Son anda Wooyoung sormuştu
"Hâlâ nefret mi ediyorsun benden?" Ve San uzaklaşırken sadece dudaklarını kıpırdatarak cevap vermişti önce "Hayır" demiş ama sevdiği adam bunu görmemişti hemen ardından da "evet" demişti.

Sahne bitti büyük bir alkış fırtınası koptu ve etrafa saçılan gülücükler, hayranlara gönderilen öpücüklerle terk ettiler sahneyi.

Wooyoung sahneden çıktığı an koşarak terk etti bulundukları yeri binadan çıkışı bile o kadar hızlı olmuştu ki yanından geçtiği hiç kimse onun Wooyoung olduğunu anlamamıştı.

Hongjoong San'ın yanına geldi ve neler oluyor dercesine baktı ancak San cevap vermedi, bi sandalye çekip oturdu normalde makyajını temizlemesi gerekiyordu ama San boş boş aynaya bakıyordu.

"Neler oluyor San? Wooyoung neden öyle gitti?"
"Bir şey olduğu yok"
"S*ktir oradan ben senin dostunum değil mi? Bana anlatmalısın"
"Wooyoung beni ihbar edecek"
"Ne?"
"Hapse giricem"
"Sen ne saçmalıyorsun San? Wooyoung bunu cidden yapacak mı?"
"Telefonunda gördüm çoktan yapmış"
"Onunla konuşmalıyız yanlış anlaşılma oldu demeye ikna ederiz belki"
"Hayır ona hiçbir şey söyleme,bırak istediği olsun"

Bu San'ın son sözü oldu ardından San da çıkıp gitti hemen sonra Seonghwa geldi ve arkadan Hongjoong'a sarılıp yanağına bi öpücük kondurdu.

"Neler oluyor sevgilim?"

Hongjoong duyduklarını Seonghwa'ya da anlattı ve iki adam bu konu üzerine baya konuştular. Hongjoong San öyle istediği için Wooyoung'la konuşmayacaktı ama Seonghwa öylece durup olanları izleme niyetinde değildi.

###

Wooyoung içindeki hüzün onu nereye götürürse oraya doğru gitmiş ve nihayetinde kendisini evinde bulmuştu.

Babası kapıyı açtığında oğlunun bu haline hayretler içerisinde baktı ve soru sormadan önce ona sarılıp saçlarını okşadı.

"Neyin var yavrum?" Wooyoung bu sözlerle geri çekildi ve cevap vermeden içeri girdi babasına ne diyeceğini hiç bilmiyordu zaten o da cevap alamadığı için üstlemedi.

Baba oğul beraber vakit geçirdiler yemek yiyip televizyon seyrettiler ama Wooyoung'un yüzü neredeyse hiç gülmemişti.

Kapı çaldığında Wooyoung San'ın gelmiş olabileceğini düşünerek aceleyle kapıya koştu ve bi saniye bile duraksamadan kapıyı açtı.

Karşısındaki kişi tahmin ettiği kişi değildi. Hiç anlam verememiş olsa da San yerine Seonghwa vardı Karşısında, Wooyoung'un babası da onun yanına gelip Hwa'yı görünce içeri buyur etti ve genç adam girer girmez ondan bi imza istedi. Seonghwa adamın bu isteğini tatlı bularak hemen istediği imzayı verdi ve Wooyoung'a döndü.

"Seninle konuşmamız gerek"
"Benimle ne konuşacaksın Seonghwa?"

Hwa kaş göz mimikleriyle Woo'ya babasını işaret edince Wooyoung derin bir of çekti ve "gel bahçeye çıkalım biraz" dedi.

Beraber bahçeye çıktıklarında Seonghwa direkt konuya girdi ve bütün bildiklerini Wooyounga anlattı genç adam için bu gerçekten şok edici bir durumdu çünkü kendisinin hiçbir şeyden haberi yoktu özellikle de neden San bu konuyu kendisine sormamıştı ki sorsa belki de şimdi bu durumda olmayacaklardı.

Genç adam suçsuzluğunu ispatlamak için telefonunu çıkardı ve mesajlar kısmına girdi San'ın gördüğü mesaj olduğu gibi duruyordu ama Wooyoung bunu kendisi yazmamıştı

"Hwa bunları ben yazmadım"
"Wooyoung deliller bile varmış ellerinde tamam sen yapmadın diyelim ama biri senin adına şikayette bulunmuş yani bu cidden San'ı hapse kadar götürebilir"
"Hwa ben böyle bı şey istemiyorum bı şey yapalım lütfen"
"Bana bırak"

Seonghwa Wooyoung'un elinden telefonunu aldı ve mesajların gittiği adamı aradı bir iki calıştan sonra hemen açılmıştı telefon Seonghwa kendisinin kim olduğunu çaktırmadan konuştu ve adamı yakınlardaki bı parka çağırdı karşı taraf hiç itiraz etmeden bir saate orada olacağını söyledi ve telefonu kapattılar.

###

Wooyoung ve Seonghwa parka geldiklerinde aradıkları adam tam da oradaydı bu gazeteci adam onları zaten tanıdığından görür görmez yanlarına gitti.

"Merhaba Wooyoung, Seonghwa'yı da getirmişsin yoksa o da şahitlik mi yapıcak?"
"Siktir lan puşt anana şahitlik yaptırtma bana" diye bı anda yükseldi Seonghwa çünkü adamın gülerek bunları söylemesi çok dokunmustu ona sonuçta San sevdiği bı insandı dostuydu, adam dostuna ihanet edip etmeyeceğini sormuştu ve o da gereken cevabı bu şekilde vermeyi tercih etmişti. Wooyoung şaşkın olsa da bu cevaba gülümsemeden edemedi.

"Saçmalama da sen anlatsana bı bana sen kimsin beni nereden tanıyorsun ve numaramı nereden biliyorsun?" Wooyoung bunu sorduğunda gazeteci şaşkınlıkla baktı ona "seni tanımayan yok ki hem sen mesaj attın bana bütün delilleri her şeyi sen yazdın"

İki genç adam gazeteciyi biraz daha sözlü olarak zorlasalarda adam gerçekten hiçbir şey bilmiyordu.

Seonghwa en sonunda bunu kimin yaptığını öğrenmek yerine direkt olarak engel olmaya karar verdi ve gazetecinin yakasından tutarak

"Bana bak o delillerini hepsini yok ediyorsun mesajlar falan ne varsa hepsini de öyle kimse kimseden şikayetçi değil San da bı zorba değil"
"Çok geç her şey için"

####

San odasında oturmuş derin düşüncelere dalmıştı nerede yanlış yaptığını düşünüyordu Wooyoung bunca zaman ona iyi davranırken aşkına karşılık bulduğunu düşündürmüşken neden tekrar nefret tohumları ekiyordu? Gerçi San artık kendini kandıramıyordu ondan nefret etmediğini artık çok iyi biliyordu içinde sadece aşk barındırıyordu genç adama karşı

Telefonunu açıp fotoğraflarına bakmaya başladı bütün fotoğraflarda çok yakışıklı çıkmıştı sevdiği ve her ne kadar Wooyoung fark edememiş olsa da San aslında tüm fotoğraflarda aşkla bakıyordu ona

San sonunda göz yaşlarını tutamadı kaderine razı olmuş bekliyordu sevdiği adam tarafından ihanete uğramayı gerçi hak da veriyordu bı yandan ona sonuçta çok çektirmisti San zamanında ama yine de telafi edememiş miydi? Zorbalığın telafisi yoktur belki de dedi kendi kendine belki de cidden bu şekilde olması gerekiyordur diye düşündü.

Kapı çaldığında San odasından çıktı ve kapıya doğru gitti Mingi gidip kapıyı açmıştı ve gelenler polislerdi, orada bulunan bütün üyeler kapıya doğru geldiler ve merakla polislere baktılar en öndeki polis

"Choi San burada mı?" Diye sorduğunda San öne çıktı ve "buradayım" dedi "bizimle karakola geliyorsunuz ifadeniz alınıcak" dediklerinde San itiraz etmeden polislerin yanına geçti Hongjoong "saçmalamayın nereye gidiyorsunuz" dedi ve diğer üyelerin de tepki vermesiyle San'la birlikte bütün ateez üyeleri de karakolun yolunu tuttular

Hate~Woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin