13

74 8 5
                                    

~1 hafta sonra~

Malum kazanın üzerinden tam olarak bir hafta geçmişti ve ateez için yurtta her şey yolunda gidiyordu. Herkes birbiriyle iyi anlaşmaya başlamıştı ve bunun en büyük sebebi Yeosang'dı kendisi sürekli sekiz üyeyi de toplayacak şeyler buluyor ve bağlarını güçlendiriyordu. Ve bu sabahta bu huyundan vazgeçmemişti sırayla bütün üyeleri uyandırmış ve kahvaltıya toplamıştı.

Artık herkes ilişkilerini bildiğinden Hongjoong ve Seonghwa sofrada bile el ele oturuyor ve birbirlerine aşklarını göstermekten asla çekinmiyorlardı.

Yunho da Mingi nereye gidiyorsa onun peşinden gidiyor ve değer verdiği bu çocuğa ne kadar değer verdiğini her seferinde gösteriyordu.

Jongho içinse genç adam sürekli Yeosang'ı izliyor ve giderek daha çok hayranlık duyuyor ancak adım atmak yerine arkadaş olarak yakınlaşmayı tercih ediyordu.

Sonunda Wooyoung ve San da aralarında ki buzları tamamen eritmiş hatta hislerinin de farkına varmışlardı yalnızca dile getirmek kalıyordu geriye.

Kahvaltı faslı bittiğinde herkes sofrayı toplamaya koyuldu San diğerlerinin gitmesini fırsat bildiği bir anda Wooyoung'un yanağına bir öpücük kondurdu, Wooyoung şaşkın bi şekilde ona bakarken San yalnızca göz kırpıp odaya gitmeyi tercih etti.

Wooyoung oldukça utandığından San'ın gitmesiyle derin bir nefes aldı o an yanakları bile kızarmış olabilirdi bu yüzden iki elini de yanaklarına yerleştirdi ve içten bi şekilde gülümsedi.

San elini yüzünü yıkadıktan sonra odaya döndü, Wooyoung gece boyu kitap okumuştu ve küçük gece lambasını da açık unutmuştu. San bu detayı gördüğünde Woo'nun unutkanlığı onu gülümsetti ve yüzünde tatlı bir tebessümle lambayı kapatmak üzere oraya yöneldi ama başka başka bi şey dikkatini çekti. Woo telefonunu da orada unutmuştu ve bildirim geldiğini belirtircesine yanıp sönüyordu. San lambayı kapattı ve telefonu eline aldı amacı onu alıp Wooyoung'a götürmekti ancak içinden gelen dürtüye engel olamadı ve ekran üzerindeki bildirimi okudu.

"Bunu yapmakta bu kadar geciktiğine inanamıyorum sana tabiiki yardım ederim merak etme şikayetini sözlü olarak da dile getirdiğin takdirde San'ı bırak gruptan atmayı hapse bile atabiliriz"

San bunları okuduğunda içinde bir şeyler parçalandı ve un ufak oldu sanki. Sinirlenmişti, kırılmıştı,şaşırmıştı ve ne yapması gerektiğini asla kestiremiyordu. Okuduğu fark edilmesin diye sessizce telefonu eski yerine bıraktı ve odadan çıktı.

İçeri geçtiğinde diğerlerinin toplanmış televizyondan maç seyrettiklerini gördü içlerinde bi tek Wooyoung yoktu. San onu görmediği için rahatladı çünkü onu gördüğünde ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Düşünmemeye çalışarak geçip tekli koltuğa oturdu ve maça odaklanmaya çalıştı.

Wooyoung odaya girip telefonunu hiç bakmadan cebine attı ve salona döndü ona oturacak yer kalmadığı için geçip sanın önüne oturdu ve başını San'ın dizine yasladı onlarla oturmayı seviyordu ama maç pek ilgisini çekmemişti. Başını biraz kaldırıp San'a baktı ve sessizce "saçımla oynar mısın?" Diye sordu San o an ne yapacağını bilemediğinden yalnızca genç adamın istediğini yaptı.

Bir süre bu şekilde maçı izlediler diğerleri odaklanmış ve tezahuratlar eşliğinde birbirlerine sarılırken onlar kalkmamışlardı bile.

En sonunda maç bittiğinde San yerinden kalktı ve bi hırka alıp kapıya yöneldi Wooyoung gittiğini görünce merak ettiğinden yanına gitme gereği duymuştu.

"Hey, gidiyor musun?"
"Evet canım bi işim var"
"Ne zaman dönüceksin peki" San gülümsedi ama önceki gibi samimi bi gülümseme değildi çünkü içinde fırtınalar kopuyordu genç adamın
"Muhtemelen bu gece yokum. Yarın çekim de görüşürüz"
"Anladım"
"Sakın geç kalma"

San bunu dedi ve Wooyoung'u öpmek için yaklaştı amacı yanağından öpmekti ama Woo döndüğü için dudağından öpmüş bulundu.

San "çok yaramazsın Woo" diyerek saçlarını karıştırdı ve gitti. Woo mutluydu hatta bu andan sonra ona karşı hislerini açıklamaya karar vermişti.

###

Wooyoung olması gereken saatten çok daha erken kalkıp hazırlanmaya başladı çok fazla özenmişti çünkü bugün onun için çok özeldi tam kameralar onlara odaklanmışken tüm dünyaya karşı ilan edecekti aşkını.

Aynada kendisine bakarken Yeosang uykulu bi halde yanına geldi ve "bugün özel bi buluşman falan mı var?" Diye sordu Woo ona bakmadan cevap verdi. "Hayır sadece bugün birine açılıcam diyelim"
"Yani sen bugün San'a mı açılacaksın?" Genç adamın uykusu tamamen kaçmış artık pür dikkat Woo'ya bakıyordu.

"Bunu da nereden çıkardın?"
"Çünkü aptal değilim bir mil öteden bile fark edilirdi"
"Diğerleri de fark etmiş midir sence?"
"Onlar aşk konusunda aptal olabilir endişelenme"

İki adam bir süre bu şekilde sohbet ettiler daha sonra diğerleri de hazırlanmak için kalkmaya başladığında muhabbetlerini kestiler.

Nihayet herkes hazırlandığında beraber çekim yapacakları yere doğru yola koyuldular.

Varlıklarında San çoktan gelmişti. Wooyoung onu görünce ona el salladı ama San onu görmezden gelerek başka bi tarafa yöneldi. Yine de Wooyoung San'ın kendisini görmezden geldiğini düşünmedi ve yanına gidip selam vermeye karar verdi.

"Hey çok erken gelmişsin" San göz ucuyla ona baktı ve cevap vermeden önüne döndü Woo şaşırmıştı ama bozuntuya vermeden geçip yanına oturdu diğerleri de yanlarına geldiler ve hazırlıklar başladı.

San ve Wooyoung arada birbirlerine bakıyorlar ve göz göze geldiklerinde de bakışlarını kaçırıyorlardı Wooyoung'un gözlerinde ona duyduğu saf sevgi vardı ancak San'ın bakışlarında aşkın önüne geçen kızgınlık ve kırgınlık duyguları yoğundu anlam veremiyordu bi türlü bu kadar yakınlarken bu adam yüzüne karşı gülüp ona böylesine sevgi dolu bakarken nasıl oluyordu da ona ihanet edebiliyordu bütün bunların nedeni neydi? Onu affetmemiş miydi bunca olandan sonra?

"San bi sorun mu var?" Wooyoung bunu tamamıyla neden böyle davrandığını merak ettiğinden dolayı sormuştu ama San'dan istediği gibi bir cevap yerine nefret dolu bi bakış aldı. Artık aşk mı nefret mi bilemiyordu Wooyoung o kadar kafası karışmıştı ki...

###

Sonunda sahneye çıktıklarında çok yüksek bi alkış koptu çünkü San ve Wooyoung sahneye el ele gelmişlerdi tabii bu patronlarının bi isteğiydi ama Wooyoung için bu artık iyi bi şey bile olabilirdi sürekli düşünüyordu bu noktaya nasıl gelmişlerdi?

San elini bıraktı ve şarkıya başladılar aynı zamanda dans da ediyorlardı dansın sonuna kadar bekledi Wooyoung ve son kısım ikisinin kısmıydı bu anda diğerleri geri çekiliyor , San ve Wooyoung şarkıya devam ederken arkaları dönük bi şekilde birbirlerine doğru gidiyorlar ve sırtları çarpıştığında dönüp birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı sonrasındaysa yine diğerleri geliyor ve onlarda arkalarına geçerek onlara eşlik ediyorlardı.

Ancak iki adam göz göze geldiğinde duraksadılar yine kendilerine özel büyülü bi an yakalamışlardı seyirciler onları görmediğinden rahatlardı. Wooyoung hâlâ kararsızdı ama
bu adam gözlerine böylesine bakarken yanlızca işi için rol mü yapıyordu? Gerçekten onca zaman rol yapmış olma şansı var mıydı? böyle düşünmek istemiyordu kendisini inandırmıştı bu adam ona aşık olmuştu ve artık açılma vaktiydi

"senin benden nefret ettiğin kadar seviyorum seni" dedi Wooyoung yaşananlara atıfta bulunarak San elini genç adamın yanağına yerleştirdi "hiç sevmiyorsun yani woo" dedi
Woo bu beklenmedik cevaba şaşırsa da dünyasının başına yıkılması uzun sürmedi, San iyice yaklaşıp kulağına fısıldadı "kameralar Wooyoung...kameralar"

Hate~Woosan~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin