Tebrik merasimi bittikten sonra eski halimize dönmüştük Berk ve Deren ҆ in atışmaları sayesinde.
"Yalnız Kadir Amca tarihe geçtin. Tebrik ederim." Dedi Berk ve ayağa kalkıp Kadir Amca ҆ nın elini sıktı.
"Hayırdır oğlum ne yaptım ki?" diye sordu Kadir Amca şaşkınlıkla.
"Tarihte ilk defa oğlunu isteyen biri var da ondan. Sude ҆ yi Anıl ҆ a istemen gerekirken Anıl ҆ ı Sude ҆ ye istedin." Dediğinde hepimiz gülmüştük. Kadir Amca güldükten sonra konuştu.
"Onlar her koşulda birbirlerini istiyorlar ha öyle demişim ha böyle. Yanlış istediysem tekrarlayalım." Dedi ve yine kahkaha attı.
"Oğlum biz eski toprağız bize gol atmaya çalışma şimdi o golü kendi kalende görürsün ona göre." Dedi Berdan Enişte.
"Hadi şöyle bir aile fotoğrafı çekelim." Diye içeri girdi Hava elinde kamerasıyla.
"Heh kuzen ben de onu diyecektim." Dedi Hazar Abi.
Eksiklerimiz de olsa, biz her şekilde bir aileydik. Bu konak taştan ya da başka bir şeyden yapılmıştı belki ama onu bu şekilde dimdik ayakta tutan kolonları değildi. Bu bağlardı, burası sadece bir ev değil yuvaydı.
2 gün sonra...
Bugün Rüzgar ҆ ın sünnet düğünü olacaktı ve biz de ertesi gün dönecektik İstanbul ҆ a. Hazırlandıktan sonra Sıla Anne ҆ nin odasına gitmiştim çünkü kahvaltıda bana vereceği bir şey olduğundan bahsetmişti.
"Gelebilir miyim?" diye sordum kapıyı aralayarak.
"Gel kızım gel." Dediğinde kapıyı kapatarak içeri girdim.
"Yaaa çok güzel olmuşsun." Dedim. Saçlarını dalgalı halinde bırakıp bir şal takmıştı üstüne mavi ve gri renklerinin hakim olduğu bir elbise giymişti.
"Senin kadar olamasak da." Diyerek içten bir şekilde gülümsedi ve oturmam için yatağın karşısındaki pufu işaret etti.Büyük komodinin en alt çekmecesini açtı ve bir kutu çıkardı.
"O ne?" diye sordum merakımı yenik düşüp sakince yatağının köşesine oturdu ve bir nefes aldıktan sonra başladı anlatmaya.
"Bu.. bu sana annenden kalma. Biz çok yakındık, kardeş kadar. Miray ҆ la neysem onunla da öyleydim. Sen annene çok benziyorsun aslında. Bakışların, gülüşün, tavırların. Bana hep en yakın arkadaşımı hatırlattın. Birbirimize ihanet ettiğimiz, aynı adama aşık olduğumuz, yediğimizin içtiğimizin ayrı gitmediği en yakın arkadaşımı hatırlattın. Annen o gün seni bana emanet ettiğinde gözüm gibi bakacağıma dair söz vermiştim. Belli bir yaşa kadar getirdim, şimdiyse oğlumla yeni bir hayata başlayacaksınız. Gelinim olacaksın demiyorum çünkü sen benim kızımsın. Bu kolye sana annenden kalma. Çok isterdi bunu sana kendisi takmayı ama nasip olmadı. Doğru zamanda vermem gerektiğini söylemişti ama hayat bu şimdi vermeyi uygun buldum." dedi gözleri dolu dolu bir biçimde. O yaşadığı şeylerin hüznünü yaşarken ben yaşayamadığım şeylerin hüznüyle dolup taşıyordum.
"Annee, hadi çıkacağım seni bekliyorum kaç saattir." Diye seslenen kişi Anıl ҆ dan başkası değildi elbette. Onu duyduktan sonra kendimizi toplamaya çalıştık.
"Gel oğlum gel." Diye içeri çağırdı Sıla Anne. Anıl bunun üstüne hemen içeri girdi beni görünce de şaşırdı. Gözleri ikimizin üzerinde gidip gelirken kolyeyi kutusundan çıkardım ve ona uzattım.
"Anıl, şunu takar mısın?" diye sordum. İkiletmeden kolyeyi elimden aldı ve kibarca boynuma taktı.
"Siz ikiniz de çok fazla güzel olmuşsunuz." Dedi hayranlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK AYNA
Romance"Hiç kitap okumazdı o seni okurum o bana yeter kitap gibi kadınsın zaten derdi. Ama bilmezdi ki onun lügatindeki hiçbir söz benim kırıklığımı anlatabilecek cinsten değildi." "Sahaflardan alınmış eski, yıpranmış ama buna rağmen hala ayakta duran kita...