Çınar Dede ҅ nin garip karşılamasının ardından herkes ilk şaşkınlığını atıp birbirine sarılmıştı.
"Eksiklerimiz de olsa, kayıplarımız da olsa bugün burada bütün aile birlikteyiz. Ailenin önemini bir kez daha gösterdiniz çocuklar. Oğlum Murat gelinim Nermin, torunum Eda her daim kanayan yaram. Ama siz bugün burada bir annenin ne kadar mutlu olabileceğini gösterdiniz. En gururlu en mutlu günüm bugün. Keşke Aras ҅ ım da olsaydı da tüm aile olabilseydik." Dedi Kadriye Nine ağlamamak için zor durarak.
"Tamam, hanım sakin ol. Ağlama kendine gel." Dedi Çınar Dede gülerek.
"Babaanne al sana Aras. Kendisi şu ara gelemez ama görüntülü konuşabilirsin." Dedi Hazar Abi elindeki telefonu göstererek.
"Şimdi buradan konuşacak mı?" diye sordu Kadriye Nine.
"Konuşuyorum ya babaanne." Dedi Aras Abi telefonun diğer ucundan.
"O-oğlum canım benim. Nasılsın iyi misin?" diye sordu Kadriye Nine.
"Babaanne... iyi olmaya çalışıyorum." Dediğinde sesi yorgundu.
"Alya nasıl oldu? Geldiğimizde göremeden geri döndük. Gerçi bizi de istemedin ya en zor anında."
"O mu iyidir belki. Beni de istemiyor ki. Orada olmanız daha iyi, sizi istemediğimden değil yalnız kalmak istiyorum. Kimseyi almıyorum eve."
"Aras oğlum sen evde değilsin ama senin evde öyle bir köşe, duvar yok ki."
"Ben sizi sonra arasam olur mu? Herkese selamlar, Rüzgar ҅ ı da öpün yerime hediyesini yollayacağım."
"Oğlum ne hediyesi seni görsek yeterdi bize." Diyerek söze girdi Miray Hala.
"Olur mu öyle şey hala çocukla görüşmüyoruz ne zamandır bu kadarı da olsun uzaklardaki Aras Abisinden hediye işte. Neyse kapıyorum ben hepiniz dikkat edin kendinize. Seviyorum sizi." Dedi ve kapattı telefonu.
"Anıl, Aras Abi iyi mi? Neyi var yani?" diye sordum Anıl ҅ a.
"Sonra anlatırım güzelim." Dediğinde onu başımla onayladım.
Herkes odalarına geçtiğinde uzun süre sonlar kızlar gecesi yapmaya karar verip avluya çıkmıştık. Tek fark daha kalabalıktık eskiye göre. Derin, Deren, Maya, Selma Anne, Sıla Anne, teyzem ve ben avludaki masanın etrafına oturmuş ve çay içip sohbet ediyorduk.
"Fransa nasıldı Sude Hanım? Kız bana bak şimdi sen dul mu kaldın?" diye sordu Deren gülerek. Önümdeki küp şekeri ona fırlattığımda havada yakaladı.
"Fransa çok güzel bir yer aslında gerçekten ama gezmek için güzel." Dedim diğer sorusunu es geçerek.
"Kızım gerçekten o evlilik neyin nesiydi?" diye sordu Selma Anne.
"Formaliteydi Selma Anne ya oturma izni için." Dedim.
"Yalnız adam da yakıyordu yani. Yakışıklıydı fazlasıyla." Dedi Maya.
"Yapma ya sana yapalım o zaman." Dedim gülerek.
"Yok canım almayayım prensip olarak eniştelerim ya da eski eniştelerim ilgimi çekmiyor." Diye karşılık verdi gülerek.
"Ay kapatalım şu konuyu cidden o sadece bir anlaşmaydı ve bitti." Diyerek kapattım konuyu.
"Bence de siz cıvıttınız iyice karışmayın bakayım benim kızıma." Diyerek bana destek oldu Sıla Anne ardından ona bir öpücük gönderdim.
"Bu arada Derenciğim Kuşadası ҅ na gittiğimde oradan sana bir hediye getirdim." Dedim ve cebimden Aydın yazılı magneti çıkardım.
"Aaa çok merak ettim şimdi, neymiş?" diye sordu heyecanla. Magneti ona doğru uzattığımda diğerleri de üstündeki yazıyı görüp güldüler. "Üff Sude oldu olacak tek gözüme tutup gözün Aydın olsun deseydin." Dedi göz devirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK AYNA
Romance"Hiç kitap okumazdı o seni okurum o bana yeter kitap gibi kadınsın zaten derdi. Ama bilmezdi ki onun lügatindeki hiçbir söz benim kırıklığımı anlatabilecek cinsten değildi." "Sahaflardan alınmış eski, yıpranmış ama buna rağmen hala ayakta duran kita...