Bölüm 13

19 4 19
                                    

Hastanede uyanık halde geçirdiğim üçüncü gündeydim ve yarın taburcu olacaktım. Bu süre boyunca bir dakika bile yalnız kalmamıştım ama onu çok az görmüştüm. Anıl yanıma gelmiyordu, Derin ve Berk ҅ in desteğiyle yürüyüşler de yapmıştım fakat onu görememiştim belirli aralıklarla yanıma gelmesinde bir sorun olduğunu anlamıştım ama ne olduğunu bilmiyordum. Düşüncelere dalmış bir şekilde yürümeye çalışıyordum Derin ҅ e daha az yüklenerek.

"Senin ne işin var burada?" Derin ҅ in sert sesiydi beni kendime getiren. Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım ve karşımızdaki kişiye baktım. Sanırım hayal kırıklığım bir kişi olsaydı o Ayçin olurdu.

"B-ben sadece biraz konuşmak istiyorum." Dedi mahcup bir şekilde. Merakla yüzüne baktığımda yalnız konuşmak istediğini anlamıştım.

"Derin, sen biraz dinlen çok yoruldun sen yordum yani seni de..." dediğimde Derin kaşlarını çatmış bana bakıyordu ama onu ikna edip hemen yandaki banka oturdum yavaşça Ayçin ise hala aynı şekilde bakmayı sürdürüyordu. Elimle işaret edip oturmasını sağladım. Bir süre sessizliğin sesini dinledik. "Sessizce yanımda oturmak için mi geldin?" diye sordum ses tonumu düz bir tonda tutmaya çalışarak. Ona kızgınımdım ve bir hayli kırgındım ama ben vurulduktan sonra yaptıklarını da bir şekilde öğrenmiştim işte.

"Bak beni bilirsin. Öyle duygusallığa gelemem afilli cümleler kuramam ama bu söyleyeceklerimi iyi dinle olur mu? Ben...ben tek dostumu kendi ellerimle kaybettim. Dostumu aşkımın mezarına gömdüm kendi ellerimle. Ama Sude o kadar canım yanıyor ki...o uyanmanı beklediğim her saat, her dakika ben öldüm. Senin canın yanarken benim de canım yandı. İnsan kardeşinin canını neden bile isteye yakar ki diye sorguladım kendimi. Öz kardeşimden daha kardeşimdin sen benim...klinikte kaldığım her gün düşündüm ben ne yapıyorum ben nasıl bu kadar kötü olabildim onu düşündüm. Kendimi savunamam, yaptığım şeyi aklayamam bunu biliyorum. Ben neyi anladım biliyor musun? Beni sadece sen sevmişsin. Sadece sen değer vermişsin ama ben bu hayatta bana değer veren, beni seven tek kişinin de aptal duygularım yüzünden kaybetmişim. Ben şimdi şimdi anlıyorum ki ben sevilmeye layık bir insan değilmişim. Ben berbat bir insanmışım. Ama lanet olsun ki hem sen hem de Demir bana iyilik yapıp beni daha aciz bir durumda hissettiriyorsunuz. Hayır, size kızmıyorum, siz fazla iyisiniz. Ve sen...senin kalbin...beni sevecek, dostun olarak görecek kadar iyi..." dedi gözleri dolu dolu. Ayçin içine kapanık biriydi anlatmazdı derdini hep anlamanızı beklerdi ama bazen insanlar anlamaktan çok anlatılmasını beklerdi. Çünkü gözümüzle görebildiklerimizle kalbimizle görebildiklerimiz arasında tonlarca fark vardı. Ben onu koca bir hayal kırıklığı olarak görüyorken yabancı biri onu çok güzel bir kız olarak görüyordu. Küçük çantasından bir zarf çıkardı ve içinden birlikte çekilmiş fotoğraflarımız çıktı. "Bak burada ne kadar güzelmişiz...hepsini ben mahvettim. Ben. Babam her şeyi mahvediyorsun diye kızmakta o kadar haklı ki..." dediğinde ağlamaya başlamıştı.

"Ayçin...bak ben seninle o kadar şey paylaştım, birlikte bir sürü şey atlattık değil mi? Bunu atlatırız diyemiyorum çünkü sana çok kırgın ve kızgınım... seni affedebilir miyim bilmiyorum. Hani bir şeyi çok seversin ama ona yaklaştığında sana zarar verir ama ona rağmen çok seversin. Sadece zarar görmemek için uzaktan seversin. Bu senin cesaretsizliğinden değil kendini koruma iç güdündendir. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Senden nefret etmeye çalıştım çok çabaladım. Ama sonra senin tarafından düşündüm bazen gereksiz merhametli olduğumu düşünürdüm ama biraz da körmüşüm. Bunu nasıl göremedim dedim sonra. Ama Ayçin...ben seni affedemem. Affetmemek için bir sürü sebebim var ama affetmek için bir sebebim yok...ne zaman ihtiyacın olursa ben buradayım.Seni hayatımdan çıkarmıyorum bu mümkün değil zaten ama sana hayatımda eskisi gibi bir yer veremem. Seni seviyorum sana değer de veriyorum ama kendimi de seviyorum." Dedim umutsuzca. Anladığını belirterek başını salladı ve beklemediğim bir şey yapıp bana sarıldı. Hep kendini kötü hissettiğinde sarılırdı güvendiği insana...

KIRIK AYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin