20.Bölüm

596 72 20
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Arkadaşının evine geldiğinde, gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan. Yusuf, Özgür'ün halini görünce endişeyle içeri aldı ve salona kadar getirdi. Koltuğa oturttu ve bir şey demeden mutfağa geçip su getirdi. Özgür'ün ellerinin titrediğini farkedince, suyu içmesine yardım etti. Özgür suyu içince biraz olsun rahatlamış ve kendine gelmiş gibi hissediyordu.

Yusuf, neler olduğunu  tahmin edebiliyordu ama daha çok, merak ediyordu.

"İyi misin?" diye sordu Özgür'e. Özgür, başını iki yana salladı.

"Sen haklı çıktın." dedi kırık çıkan sesiyle. "Semih geri geldi. Haktan'ın bedeninde yeniden dünyaya gelmiş." dediğinde, yutkundu Yusuf. Eski arkadaşının yıllar sonra yeniden doğması, onu da sersemletmişti.

"Nasıl öğrendin?" diye sordu Yusuf. Özgür, önündeki sudan bir yudum daha aldı ve konuşmaya başladı.

"Zaten Haktan'dan şüphelendiğimi söylemiştim sana." dediğinde, Yusuf başıyla onayladı. "Bugün terapiye geldi yine. Benim de aklımda seninle konuştuğumuz şeyler dönüp duruyordu zaten. Ona zihninde gördüğü kişilerin adını sordum." dedi ve yutkundu. "Özgür ve Semih dedi. Bizi görüyormuş. Semih sadece bedenen ölmüş. Ruhu hiç gitmemiş." dedi. Yusuf, sadece sessizce dinliyordu. Reenkarnasyon fikrini o atmıştı ortaya ama bunun gerçek olması, onu da şaşırtıyordu.

"Peki ne durumdasınız şimdi?" diye sordu Yusuf. Özgür, yüzünü sıvazlayıp cevap verdi.

"Affettim onu ama bir yanım kırgın hâlâ. O gün beni dinlemedi. Dinleseydi böyle olmazdı. Hiç gitmemiş olurdu. Birlikte olurduk hep." dediğinde, gözünden yanağına doğru birkaç damla süzülmüştü. Yusuf, Özgür'e hal veriyordu ama Semih'i de anlamaya çalışıyor ve onun gözünden bakmaya çalışıyordu.

"Bak Özgür." dedi ve yerinden kalkıp, Özgür'ün yanına oturdu. "Semih böyle olacağını bilseydi, seni asla bırakıp gitmezdi o gün. Seni dinlerdi. O sadece babasıyla arasını düzeltmeyi umuyordu. Bu yüzden gitmişti. Sen de biliyorsun bunu. Evet, kırılmakta çok haklısın. Daha 17 yaşındaydı. Sen de 16 yaşında. Hayatınızın en güzel yılları bitti. O hayatından oldu, sen ondan oldun. Ama geri geldi. Seni yeniden buldu değil mi? Yeniden kavuştunuz." dedi. Onun da gözleri dolmuştu konuşurken. "Semih böyle olacağını bilseydi, seni dinler ve yanında kalırdı. Babasının böyle bir şey yapacağını bilemezdi." dedi.

Özgür, bir süre sessiz kaldı. Doğru söylüyordu. Semih böyle olacağını bilmiyordu ama Özgür biliyordu. Hissetmişti ve bunu Semih'e söylemişti. Semih, onu dinlememiş ve gitmişti. Kırgınlığı bu yüzdendi. Ayağa kalktı ve elini saçlarından geçirdi. Ağlamaya devam ederken konuştu tekrar.

"Ben biliyordum ama. O adamın bir haltlar yapacağını biliyordum. Ona söyledim. Beni dinlemedi. Ben ona yalvardım. Gitme dedim. Bir şey yapacaklar sana dedim. Söz verdi bana. Geleceğim dedi ama gelmedi. Gelmedi." dedi ve yere bıraktı bedenini. Yusuf, üzgün bir şekilde kalktı ve arkadaşının yanına oturdu.

"Semih sana verdiği en büyük sözü tuttu Özgür. Geri geldi artık. Bundan sonra seni bırakmaz. Emin ol buna ve ona güven." dedi ve sarıldı arkadaşına. "Artık  üzülme. Ağlama lütfen." dediğinde, Özgür'de kollarını arkadaşının bedenine sardı. Belki de gerçekten, tam anlamıyla onu affetmeyi deneyebilirdi. Semih'le tekrar eskisi gibi olabilirdi.

Yorumlarınızı bekliyorum ✨️

PAIN IN MY HEART (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin