{ Fb devamı }
Saltuk, üstü başı sırılsıklam , söylene söylene Gök Saraya varmıştı.
Kendisi de kendi kaşındigini biliyordu ama yine de sinir olmuştu kadına.
Nasıl acımadan saldırmıştı üstüne.
Arka kapıdan saraya gidip, odasına çıktı önce. Temizlenip üstünü başını değiştirdi. Biraz da dinlendikten sonra, gerginliği gitmişti.
Daha fazla oyalanmadan Alpagu Han'ın yanına inmeli, toylarını kutlamaliydi.
Sarayın önündeki toy yerine varınca, Alpagu Han, Toygar Han, Balamir Yabgu ve Tılsım Bike 'yi beraber oturur buldu. Yani, Alpagu Han'ın yanında oturduğunda göre meşhur Tılsım Bike bu hatun olmalıydı, ilk kez görüyordu Saltuk onu.
Gerçekten, bahsettikleri kadar varmış , diye düşündü. Alpagu Han sevdalanmakta haksız değil...
Yanlarına yaklaşıp, bağır bastı Saltuk.
- Gözünüz aydın olsun, Alpagu Han'ım, Tılsım Bikem. Toygar Han'ım.
-Saolasın Saltuk, dedi Alpagu çok sevdiği yasavuluna gülümseyerek.
- Alpagu, kimdir bu adam , diye sordu Tılsım Bike.
- Bahsetmiştim ya, yeni yasavulum. Boran Beg uçmağa varınca, yerine Saltuk'u geçirdim.
Başını sallayıp, gülümsedi Tılsım Bike de Saltuk'a .
- Saolasin , Saltuk Beg.
Toygar Han ,dikkatle süzüyordu Saltuğu.
- Alpagu Han, bu kadar genç olmana rağmen seni seçtiyse, pek yiğit bi alpsın demektir.
- Öyledir, Toygar Han. Sadece er meydanında çok iyi olmakla kalmaz, çok güzel de bir üreği vardır Saltuk'un. Merhametli, adaletli , cesurdur. Kısacası çok memnunum kendisinden.
Saltuk, aldığı iltifatlarla hem mutlu olmuş, hem mahcup olmuştu.
- Saolun Han'ım. Yüzünüzü kara cikartmayacağimi bilirsiniz.
Alpagu'nun davetiyle, Saltuk'ta onların yanında oturmaya başladı.
Bir süre havadan sudan; devletin obalarin durumu hakkında konuştular.
Saltuk'un sohbet başta ilgisini çekse de , sıkılmaya başlamıştı yavaş yavaş. Tılsım'da sıkılmıştı, yüzünden belliydi. Gözleri yoldaydi, kimi bekliyordu acaba ?
- Han, babam. Nerede kaldı Çolpan acaba, başına bir şey gelmiş olmasın ? dedi tedirginlikle.
- Yok kızım, bir şey olmaz benim kızıma, burada olur yakında.
- Nasil emin olursun Toygar Han , diye lafa girdi Balamir.
- Hatundur sonuçta, ya başına bır şey geldiyse.
Toygar Han , tam cevaplayacaktı ki, arkalarından gelen bir ses ondan önce cevapladı Balamiri.
- Öyle sıradan bir hatun değilimdir de ondan , Balamir Yabgu.
Toygar Han'ın kızıyım ben.
- Hem , türk topraklarında hatun ile erin bir farkı mı vardır ?
-Kandasim;
diye sevinçle ayağa fırladı Tislim. Çolpan'da hemen kollarını açtı sarılmak için. İçi iyice burulmustu , Tilsim'in kokusunu duyunca.Gidiyordu kandasi, hem de hiç haz etmediği Alpagu'ya gelin gidiyordu. Fazla sinir bozucuydu bu Çolpan için, ama ne yaptıysa dinletemisti kandaşına.Hiç ayrılmak istemiyordu ondan.
- Gözüm yollarda kaldı.
- Geldim işte kandasim, benim de aklım hep sendeydi.. Elimden geldiğince hızlı geldim.
- Hosgelmissin, Çolpan Bike.
- Hoşbuldum Alpagu, Han.
Babasının ve Alpagu Han'ın karşısında bağır bastı Çolpan.
Çolpan, yerine oturduğu an , karsisinda şaşkınlıkla ona bakan Saltuk'u fark etti. Bir an, şaşkınlıkla ağzının açılmasına engel olamadı.
Sonra hemen toparladı ifadesini, kimse fark etmeden.
