16. "Kenan nereye kayboldu?"

9.8K 153 12
                                    

Gözlerimi açtım. Ama hala buradaydım bu değerli taşlarla çevrili soğuk mağarada... Karşımda ise bir maymun vardı, Goğgi. Ellerimi saçlarıma geçirdim ve gözlerimi kapadım. "Ne yapacağım şimdi? Lanet!LanetLanet!" diyerek doğrulup etrafta dolanmaya başladım. Bir yandan sağa sola yürüyüp bir yandanda düşünmeye çalışıyordum. Kenan nasıl olurda ortadan kaybolur? Bu bir büyü mü?

"Goğgi?" dedim sert bir tonda kaşlarımı çatarak. Birisi bu maymuna hesap sormalıydı...

"Kenan nereye kayboldu."

Goğgi rahat haraketlerle yumuşakça gülümsedi ve yakşlaştı. Elleriyle sakin olmamı işaret etti. Ve onun arkasından birbirinden saçma haraketler yaptı ama hiç birini anlamadım. "Anlamıyorum seni" dedim ve başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. Tanrım ben napıcam şimdi bu mağarada... Endişeyle "Kenan" diye bağırmaya devam ettim. Ama boşunaydı, bunun farkındaydım. Oturup burada ölmekten başka çarem kalmamıştı heralde. Yere çömelip yüzümü önüme eğdim ve gözlerimi kapattım. Yavaş yavaş içinden gelen ağlama isteğine daha fazla engel olamayıp hıçkırıklara boğuldum. Böyle olmamalıydı, yalnız başıma burada ölmemeliydim.


"Ölmek istemiyorum Goğgi anlıyor musun beni? Burada seninle ölmek istemiyorum?"


"Neden? Ben o kadar değersiz biri miyim?"


"Hayır sadece..." Bir dakika Goğgi konuşamaz... Ayrıca bu "Kenan'ın sesi!" bir anda çığlık atarak ayağı fırladım ve tam karşımda tüm taşlığıyla dim dik duran Kenan'ın kucağına atladım. Sıkıca sarılıp tüm bedenimi Kenan'ın sert vücuduna yapıştırdım ve kokusunu içime çektim. Huzurun ta kendisiydi bu hoş erkeksi koku...

"Neredeydin sen aptal..." diyerek geri çekildim ve göğsüne bir yumruk indirdim. Ufaktan gülümserken ukalaca cevapladı "Çok uzaklarda"


"Gerçekten? Merak ettim seni." kaşlarımı kaldırıp cevap bekledim.

"Bak olanlara hala inanamıyorum, şuan burada mıyım yoksa evimde hala uyuyor muyum yoksa bunların hepsi bir rüya mı gerçekten meçhul..." dedikten sonra tek elini ensesine götürdü ve dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerim biraz daha büyüdükten sonra daha da dikkatli bakıyordum Kenan'ın gözlerine.


"Anlat herşeyin, nereye gittin?"

"Peki" deyip soluklandı ve sakince konuşmaya başladı.

"Elması iki avucumla tamamen kapatınca kendimi bir boşlukta gibi hissettim bir kaç saniye süren boşluğun ardından gözümü açtığımda İstanbul'da ki ofisimde yerde uzanıyordum." Şaşkınlıkla gözlerim daha da kocaman olmuştu, endişeli bakışlarımı saklayamıyarak dinlemeye devam ettim.


"Sekreterim Aslı Hanım..."

"Aslı kim?" diye sözünü hızla kestim. Ama bu sorunun ne kadar saçma olduğunu fark edince devam etmesini istedim. Zaten yüz ifadesine bakılırsa oda bu soruyu pek mantıklı bulmadı.

"Neyse devam et." dediğimde başını aşağı yukarı salladı ve onayladı.

"Aslı hanımla karşılaştım, o da çok şaşırdı beni görünce. Dün cenazemin kaldırıldığını söyledi, bende kimseye haber vermemesini söyledim ve abim Uzay'la buluştum, ona herşeyi anlatacaktım ama beni eve bıraktı ve yarın konuşuruz dedi, bende eve gidip uyudum ve gözümü burada açtım..."

ISSIZ BiR ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin