11. Bölüm. Medya; Kenan sen suya girme karşiim.
Neden hiç birşey düşünemiyorum? Ondan ve Ölmekten başka...
"Agooğdaaar!"
Göz bebeklerimin kıvılcımlanan ateşle birlikte kocaman olması, alevleri bir ayna gibi yansıtması, tüylerimin ürpermesine neden olmuştu. Az sonra yanarak yok olacak bedenimin belkide son refleksiydi bu... Zor bir hayata basit bir elvedaydı, 21 yaşımı bile tam dolduramadan hayatımın son saniyelerine ulaşmıştım. Yaşlı gözlerim herşeyi daha da bulanıklaştırırken kulağımda yankılanan tek bir ses... Genç ve cılız bir maymunun ince sesi... "Agodar" diyordu. Bağırıyordu, çığlık atıyordu nedensizce... Yaşlı gözlerim endişeli bakışlarımla birleşerek Kenan'a çevrildi. Kenan kapalı gözlerini aralayıp bana baktı... Gözlerinde ne korku ne de bir endişe vardı... Sadece biraz acı.
Gülümsedim.
Belki de son anımızı böyle hatırlamasını istediğim içindi, ya da biraz olsun gerginliğini atması için. Onun da gülümsemesi için.
Gülümsemedi.
Bakışlarımı ellerime götürürken başım eğildi ve gözlerimi yumdum. Sıcak gittikçe artıyordu, terleyen vücudum ise ölüm vaktimin yaklaştığının habercisiydi... Ta ki... Alevler aninden buhar olup yok oluncaya kadar... Etrafımızda çevrili yanan odunların sönerek kara dumanlar çıkarıp rahatlamaya çalıştığını fark ettim. Gözlerim bir an ufak bir maymuncukla buluştu...
Bu sırada ses işitmeyi unutmuş olan kulaklarım tekrar canlandı... Koca bir uğultu mağaranın duvarlarına çarpıp yankılanıyordu... Onlarca ufak maymunun tehtidkâr çığlıkları heryerdeydi... Hemen önümde ateşi söndürerek hayatımızı kurtaran maymuna bakarken istemsizce gülümsedim...
"Bu?" dedi Kenan biraz umut birazda pişmanlık kokan bir dille... Çünkü bu ufak maymunlar, Kenan'ın korkak, beceriksiz ve ufak diye küfür ettiği maymunlardı...
Goğgi o gün maymunlara gidip birşey söylemişti ama bu şey Kenan'ın düşünemeyeceği birşeydi... Kenan'ın tek bildiği şey meğerse o ufak maymunların beni kurtarmak istemedikleriymiş. Aslında işler bunun tam tersini gösteriyordu, çünkü eğer o ufak maymunlar mağarayı basıp hayatımızı kurtarmasaydı...
"Gağogiguuuğ" diye inledi Goğgi. Ellerini yumruk yapıp göğüslerine sertçe vurup güç gösterisi yaparken ufak maymunlar her yeri istila edip sevinç çığlıklarını atmaya başlamıştı bile. İki sevimli maymun yaklaşıp hızla ellerimizi çözdü... Çözülen bileklerimi ovaladıktan sonra kolumda hissettiğim koca ellere döndüm. Kenan'dı bu... Göz göze gelmemizin ardından, ikimizinde gülümsemesi içimi rahatlatmıştı.
"Ben... Ben öleceğimizi sanmıştım." dedi ve kollarını aralayıp bedenimi sardı. Başım göğsündeyken kulaklarım, büyük bir istek ve arzuyla atan kalbi işitiyordu. Kurtulmuştuk! Herşeye anlam veremesem de, kurtulmuştuk işte... Geri çekilirken önüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
"Bende öyle sanmıştım." dedim ve gülümseyerek "Ama baksana şunlara, hayatımızı kurtardılar."
"Ahh... Evet..." diyerek kaşlarını kaldırdı ve saçlarını karıştırdı.
"Gu goğgoğgu" diye böğüren Goğgi işaret parmağıyla çıkış yönünü gösteriyordu... Gülümsedim. Kenan'ın çekiştirmesiyle peşinden sürükleniyordum... Elimden tutup beni çıkışa doğru yönlendiriyordu. Bende başımı geri çevirip, ufak maymunların verdiği savaşı ve iri gorille Agodar'ın kaçışını izledim...
Mağaradan çıkışımızla birlikte, esen rüzgarı ve temiz havayı hissettim... Etraf her ne kadar kararsa da, dışarıda olmak, özgür olmak mükemmel bir histi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ BiR ADA
Teen Fiction[Bazı bölümler cinsellik içerir...+18] ►Zengin bir iş adamı olan Kenan ve sıradan bir hostes olan Kumru... ►Aynı uçakta yolculuk ederken beklenmedik bir kaza yaşanır... ►Kenan ve Kumru ıssız bir ada yakınlarına düşer... ►© 2014-Hikayenin Tüm hakları...