Medya; Uzay. Biliyorsunuz ki Uzay'ımızın adı gerçekte Marc Fitt, dünyaca ünlü bir fitnesscı ve videoya onunla ilgili birşey koydum sadece videoyu izleyip Uzay'ı gözünüzde canlandırması için... Başka bir sebebi yok :D Umarım beğenirsiniz, iyi eğlenceler. :)
"Bir tekne yapsak bizi buradan kurtarmaz mı?" diye mırıldandığımda bunun ne kadar saçma bir şey olduğunu düşünerek surat astım. Ufak bir tekne koskoca okyanusları aşmaya yetmezdi, peki ama bu adadan nasıl kurtulacaktık?
İki haftadır adadayız, artık karnımızı doyurmayı öğrendik, hatta bir barınağımızda var. Yani yiyecek ve barınma sorunumuz yok ama ada o kadar sıkıcı ki. Hemde insanın sevdiklerinden uzak olmazı çok zor bir şey. Onları özlüyorsunuz, içinizde bir yanma hissi oluşuyor, boğazınız düğümleniyor onları düşününce. Annemi ve kardeşimi çok özlemiştim. Artık eski hayatıma dönmek istesemde bu mümkün değildi.
"Kumru." diyerek uzandığı yerde doğruldu ve ellerini dizlerinin üzerinde birleştirdi.
"Efendim" derken gözlerimi kocaman açıp tüm dikkatimi vermiştim. Kısa bir süre beklememe rağmen cevap vermedi, sadece gözlerimin içine bakıp gülümsedi. Bu gülümseme karşısında kendime engel olamayarak bende gülümsedim. Ama bu tür şeylerde utanırdım, yani bu tür flörtleşmeler falan, bana göre değildi. Gözlerimi kaçırarak gülümsememi sona erdirdim.
"Uzay yaşadığımı biliyor. Eminim beni, yani bizi kurtarmak için uğraşacaktır."
Evet haklıydı, hala bir umudumuz var.
(Yer: İstanbul, Sarıyer.)
Arabanın gazını köklerken yanımda oturan seksi sarışın hatuna keskin bir bakış attım. Vücudunu kısa bir sürede inceledikten sonra altımda inletilmeye layık olmadığına karar verdim.
Sert bir fren yapıp otoyolun güvenlik şeridinde arabayı durdurdum.
"İn." net bir şekilde söylemiştim, anlamaması imkansız. Gözlerimlede kapıyı göstererek isteğimi daha da vurgulamıştım.
Yüzü saçma bir hal alırken ağzını yayarak gülümsedi. "Komiksin." dedi. Dudağında ki kırmızı ruju fazla sürünce daha mı seksi olacağını sarıyor bu sürtük.
"Arabamdan in dedim. Seni beceremem." hızlı konuşarak umursamaz tavırlar takınıyordum. Çünkü umrumda değildi. Çarpık bacaklı bir kadınla asla yatmayacaktım. Her ne kadar dolgun kalçaları ve göğüsleri olsada kusursuz değildi, hatta gözle görünür kusurları vardı.
"Ne saçmalıyorsun sen?" diyerek ciddi olduğumu fark etti ve kaşlarını çattı.
"Çarpık bacaklısın, seni beceremem üzgünüm. Şimdi in arabamdan." diyerek parmaklarımı direksiyona hızlıca vurmaya başladım, iyice sabrımı taşırmıştı.
"Seni zengin piçi... Hepiniz aynısınız!" derken kapıyı çoktan sert bir şekilde çarpmıştı. Gaza sonuna kadar basarak uzaklaştım oradan. Dikiz aynasından otoyolun kenarında bekleyen kırmızı mini etekli kadına baktım... Az önce arabamdan inen kadına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ BiR ADA
Teen Fiction[Bazı bölümler cinsellik içerir...+18] ►Zengin bir iş adamı olan Kenan ve sıradan bir hostes olan Kumru... ►Aynı uçakta yolculuk ederken beklenmedik bir kaza yaşanır... ►Kenan ve Kumru ıssız bir ada yakınlarına düşer... ►© 2014-Hikayenin Tüm hakları...