13. "Bence icat çıkarmayalım."

14.8K 214 8
                                    

13. bölüm. Medya; Kenan.

"Adada 4. günümüz mü?"

Diye merakla sormuştum. Kumsala uzanmış elimi başımın altına koyarak destekliyordum. Yan yatıyordum ve gözlerim Kenan'ın üzerindeydi. Az önce birşeyler yeyip karnımızı doyurmuştuk. Şimdi ise yapacak hiç birşeyimiz kalmadığı için öylece uzanıp hafiften esen rüzgarın tadını çıkarıyorduk. Başını bana çevirdi ve gülümsedi.

"Evet 4. gün." derin bir iç çekip gözlerini okyanusa doğru gezdirdi. "Umarım bir gün akıllarına geliriz." diyerek doğruldu. Aynı şekilde bende doğrularak biraz yaklaştım.

"Umarım." dediğimde ona tuhaf tuhaf bakıyordum. Baktığımı fark ettiğinde tek kaşını kaldırarak gülümsedi. "Ne var?" dedi merakla. 

Gülümsedim. "Hiç." dedim ve omuz silktim. Dikkatini çekmiş olmalıyım ki başka bir soruyla devam etti.

"Sahi. Dün benden konuştuk ama senden hiç bahsetmedik." dedi kısılmış gözlerle beni süzerken. Sonunda sormuştu, benimle ilgili birşeyler... Gözlerimi kaçırıp ayaklarıma yönelttim ve saçımı arkaya attım.

"Ben Kumru, yarışmaya..." bir anda ikimizde kahkaha atmaya başladık, hemen sakinleşmeye çalışarak "Tamam, tamam." dedim.

"Bir kardeşim var Kerem diye tam bir baş belası."

"Öyle olmalı, baksana adadayken bile ilk o aklına geldi." diyerek başını iki yana sallayarak gülümsedi. Tabiki de baş belası!!

"Öyle. Her zaman beni uğraştırır, en son uçağın kalkacağı günün sabahında duştan çıkmamla yere kapaklanmam bir olmuştu. Kerem'in hemen kapının önüne koyduğu sabun sayesinde. En bariz örnek buydu ancak hergün kahvaltıda nutella kapma yarışından bahsetmiyorum bile..." gülümsedim.

"İşime gelirsek zaten biliyorsun, hostesim, tabi uçak düşmeden önce öyleydim... En yakın arkadaşım Burcu. O da aynı ucakta benimle birlikteydi. Hani şu su istediğin kız var ya?"

Düşünceli bir ifadeyle başıyla onayladı.

"İşte o. İş haricinde kuaföre ve alışveriş merkezlerine giderim acıkcası tüm eğlence anlayışım bu. Birde haftada bir kere Burcu ile gece dışarı çıkardık. Tabi bundan sonra hayatım bambaşka olacak gibi görünüyor. Herşey değişecek. Hele de..." derken gözlerim dalmıştı.

"Hele de?" diyerek kolumdan tuttu Kenan. Başını eğip gözlerima bakmaya çalıştıysa da başaramadı. Çünkü başımı iyice eğmiştim.

"Burcu..."

"Ah." diyerek başını salladı. "Bak endişelenme, emin ol şuan bizden daha iyi bir durumdadır." dedi tereddütle. Öyle olabilir miydi ki? Uçak düştüyse ölmüştür, düşmediyse hala yaşıyordur. Acaba Kenan haklı olabilir mi? Gerçekten de benden daha iyi bir durumda mıdır acaba?

"Hadi kalk." diyerek kolumdan tutarak çekiştirdi. İkimizde ayaklandık ve gözlerimi Kenan'a çevirdim. Kenan'a çevirdim. Kenan'a çevirdim.

"Öylece karın kaslarıma bakmaya devam mı edeceksin."

Kenan'a çevirdim.  Dediğinde başımı hızla kaldırıp kısılarak gülümseyen gözlerine baktım. Çok utanmıştım, bir an kalp atışım hızlanırken yanaklarımın kızardığını hissettim.

"Yooğ" derken sesim çok mahçup çıkmıştı. Endişeyle sağa sola haraket ederken ellerim ara sıra çeneme gidiyor ve bazende tırnaklarımı ısırıyordum.

ISSIZ BiR ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin