9.

2K 128 57
                                    

"Yatamam! Ali ne yapacağız? Hadi yatmayı geçtim eşyalarım her şeyim orda?"

Ali saçlarını karıştırıp bir çözüm yolu bulmaya çalışıyordu. Sanki saçlarını karıştırınca ilham geliyor. Bir şey düşünürken hep saçlarını karıştırıyordu.

"Şey desek az önce su borusu patladı, tadilatta desek ?"

Evet saç karıştırması bayağı işe yaramış gerçekten çok güzel bir fikirle (!) aramıza döndü Ali efendi.

"Ay hayır öyle çok ayıp olur. En baştan tamam demişsin zaten aniden tadilat çıktı mı diyeceğiz? Annen gelmesin diye yalan söyeldiğimizi anlarsa yanlış düşünüp kırılabilir. Öyle olmaz çok mantıksız bir fikir. Saçını karıştırmandan belliydi saçma bir fikir sunacağın."

"Allah Allah! Sen sun o zaman mantıklı fikirlerini! Saçımla ne alakası var ayrıca?"

"Ne zaman geliyor belli mi?"

"2 saate gelirim dedi."

2 saat mi?!! Ben yarına falan gelir sanmıştım.

"Aboo ne? O zaman şey diyelim biraz tartıştık odaları ayırdık diyelim.?"

Ali beni alkışlayıp önümde olması gerekenden çok alakasız bir reverans yaptı.

"Sen ne kadar mantıklı fikirler sunuyorsun öyle maşallah sana.!"

"Ali üf! Bırak dalga geçmeyi! 2 saate gelir deyince elim ayağıma dolandı. Aklıma gelen ilk şeyi söyledim işte. Ben yarına gelir falan sandım. E ne yapacağız peki!?"

"Elimizde olan 2 saati tartışarak çarçur etmek yerine o odadaki sana ait her şeyi benim odama yerleştireceğiz. Banyodakileri bile. Annemin gözünden hiçbir şey kaçmaz."

Tek mantıklı yol buydu sanırım.

"İyi tamam taşıyalım o zaman. Önce şu önünü kapat."

Gömleğinin önü açık geziyor ortalıkta ya tövbe ya Rabbim! Tamam helaldi bana ama oturup birkaç aya boşanacağım adamı da izleyemem yani!

"Sende taktın önüme he! Evli değil miyiz biz? Günah değil sana.!"

La havlee!

"Evet günah değil ama birkaç aya boşanmayacak mıyız biz? Ayrıca gerçek karı koca da değiliz! İlerde tekrar evlenirsem ne diyeceğim eşim-"

"Tamam anladık."

Bu konu her açıldığında böyle yapıyordu. Lafımı bölüp iki kelime söyleyip gidiyordu. İçindeki çok konuşan teyze bu konuya gelince çıt çıkarmıyordu. Yukarı çıkışını izlerken aceleyle odaya geçtim. Önce astığım kıyafetleri alabildiğim kadar koluma doldurup merdivene koştum. Ali'nin odasının önüne gelip kapıyı tıklattım.

"Gel, kapıyı niye tıklatıyorsun?"

Elimdeki kıyafetlerle odaya girdim.

"Bilmem belki uygun değilsindir diye.."

Bir şey demeden giysi odasının kapısını açtı. Kıyafetlerini çok düzenli dizmişti. Her şeyin ayrı bir yeri vardı. Ceketlerle gömlekleri ortak yere astı. Pantolonlarını da iki farklı yere seyrek seyrek asmıştı onları da bir yere toparladı. Elimdekileri alıp kendisininkiyle aynı düzende asmaya başladı.

Aşağı in çık çok zor oluyordu ama sonunda asılacak son şey olan kaban ve trençkotları da getirmiştik. Kendi kabalarının yanında bayağı yer vardı. Onları da oraya astı.

Çamaşır odasına girip çamaşır sepetini aldım. Katlı kıyafetleri bunun içinde taşımak daha mantıklı olacaktı. Küçük diye kullanmadığımız diğer sepeti de Ali'ye verdim.

ÇALIKUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin