7.

2.2K 139 45
                                    

'Evlenelim mi Zehra?'

NE? NE YAPALIM MI? EVLENELİM Mİ Mİ?

Dalga mı geçiyordu benimle? Ne demek evlenlim mi? Evlilik mi teklif ediyordu, yoksa evlenelim mi diyordu? Ne saçmalıyorum Allah aşkına?!

Ağzım kocaman açılmıştı, 'kapat ağzını sinek girecek' lafını 'ağzında sinek havaalanı oluştu' dedirtecek kadar kocaman açılmıştı hemde.

"Ne diyorsun sen, iyi misin? Yoksa sarhoş falan mısın? İçki içiyor muydun sen? Ben en başından bunu niye sormadım sana? Allah'ım günahlarım katlanarak artıyor ya Rabbim sen affet!"

Ali ellerini hayır anlamında havada iki yana sallayarak masada bana doğru eğildi.

"Hayır. Hayır sakin olur musun? Açıklayacağım şimdi. Haklısın böyle pat diye söyleyince bayağı şaşırtıcı oldu. Alkol kullanmıyorum bu arada."

Açıklamasını beklerken zihnimden akan türlü düşünceleri duymamış gibi yapmaya çalışıyordum. Özellikle de Ali'nin bana aşık olduğu fikrini aynı zihniyetteki fikir arkadaşlarıyla beraber uçağa bindirip beynimden dışarı yolculamıştım.

"Plan beklediğimden çok çok yavaş ilerliyor. Bunun sebebi Zafer'in beni tanıdığı için saklanıyor olması. Ve bu süreçte yaşadığımız olaydan sonra seni yalnız bırakamam. Bu yüzden bir anlaşma yapacağız. Zafer müebbet hapis yiyene kadar evli kalacağız seninde için rahat olacak. Anlaşmalı evlilik yani."

Anlaşmalı evlilik mi? Filmlerdeki gibi? Hani şu 'yaa ne kadar saçma ya of her filmde kitapta var' deyip esefle kınadığım olay mı? Gerçekten bu hayatta hiçbir şeyi kınamamak gerekiyormuş.

"A-Ali yani ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Evlilik benim için böyle basit bir şey değil. Bunu biraz düşünsem sonra konuşmaya devam etsek bu konuyu?"

"Tamam olur tabiki düşün sen. Fikrini belirtmek istediğin zaman yanıma gelebilirsin."

Ne yapacağımı bilemez bir halde ayağa kalkıp masayı toparlamaya başladım. Elimdeki tabağın alınmasıyla Ali'ye baktım.

"Ben toplarım. Sen odana git temiz kafayla düşün. Hadiii."

Belli belirsiz bir şekilde kafamı sallayıp hızlıca çıktım mutfaktan.

3 saattir yatakta uzanmış camdan dışarı bakarak düşünmeye çalışıyordum. Kafamın içinde bir sürü Zehracıklar ve Alçincikler vardı. Hepsinin de farklı farklı fikirleri vardı. Ve ben onları susturamadığım için adam akıllı düşünemiyordum. İyi ki Ali'nin bana aşık olduğunu düşünen fikircikleri ilk uçakla beynimden yollamıştım. Adamın aşık olduğu falan yoktu benim başıma kendisi bela açtığı için beni kurtarana kadar elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordu. Zaten benden hoşlanmamasına falan üzülmemiştim ne alakası var? Hem niye üzülecekmişim ben ondan hoşlanıyor muyum sanki Allah Allah?!

Neden üzülüyorum ben ondan hoşlanıyor muyum?!

Ayy yeter valla kendimi keseceğim şimdi! Yataktan ayaklarımı sarkıtıp yüzümü ellerimin arasına aldım. Artık beynimdeki sesleri susturup mantıklı düşünmem gerekiyordu.

Evliliğin benim için anlamına bakacak olursak kesinlikle bir anlaşma için heba edilecek bir şey değildi. Peygamber efendimizin gençleri teşvik ettiği, imanımızın yarısını kurtaran bir şeydi evlilik. Ve ben ömür boyu seveceğim insanla evlenmek isterim tabiki. Anlaşmalı evlenip sonra boşanmak da pek hoş gelmiyordu açıkçası. Boşanmak Allah'ın en sevmediği helaldi. Ama bir yandan da günaha giriyor gibi hissediyordum. Bana haram olan bir erkekle aynı evde kalmaktansa nikah kıymak daha mantıklı geliyordu. Şu an gerçekten doğru kararı mı veriyorum onu da bilmiyorum. Aklım karmakarışık olmuştu. Sanırım istihareye yatacaktım. Kafamdaki karmaşıklığa bir son vermenin tek yoluydu bu. Şu an ki fikrimle kabul edecek gibiydim zaten. En azından istihare namazıyla bunun hayırlı olup olmadığını anlamış olurdum.

ÇALIKUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin