Nikah dairesi dışına çıkmışlardı. Asıl her şey şimdi başlıyordu. İkiside nikah cüzdanını inceledi, hala olanlara yani evlendiklerine inanamıyorlardı.
Asya: Biz şimdi nasıl saklayacağız, bir fikrin var mı?
Tolga: Acaba diyorum saklamasak mı, hem bu saatten sonra bizi ayıramazlar ya?
Asya: Daha yeni yeni ortalık durulmaya başlamışken nasıl olacak bilmiyorum. En azından bir süre saklayalım.
Tolga: Asya sen artık Asya Tuna oldun ya hani soyadın değişti, elbet öğrenilecek.
Asya: Yani sen diyorsun ki bizden öğrensinler. Ben sahte ilişki olayını da benden öğrensinler istedim de ne oldu, yine bana kapı duvar oldular.
Tolga: Tamam, sen ne zaman istiyorsan o zaman söyleriz ama yine de uzatmayalım derim ben.
İkisi de bugün setin olmadığını öğrenince rahatlamışlardı ama bu evlilik olayı ortaya çıkacak diye de diken üstündeydiler. Tolga, Asya'yı eve bıraktı ama arabadan dışarıya çıkamamıştı, annesi filan görür diye korkmuştu.
Tolga: Şu olaya bakar mısın, sen şu an benim nikahlı karımsın ama biz hala yine ayrıyız şaka gibi.
Asya: Öyle düşünme Tolga, tamam evli olabiliriz de her şeyin bir zamanı var yani...
Tolga: Zaman zaman diyoruz da daha ne zaman Asya, ben sürekli ailelerimizin bir şeylere karışmasından çok sıkıldım. Onlar yüzünden senden ayrı kalmaktan, seninle doğru düzgün zaman geçirememekten çok sıkıldım.
Asya: Haklısın o zaman şöyle yapalım, bu akşam bir yerlerde gizlice buluşalım olur mu?
Tolga: Gizlice? Ben bundan bahsetmiyorum Asya ama neyse, olur yani bana uyar. Yeter ki sen ol da gizli buluşalım ona da okeyim yani.
Asya: O zaman haberleşiriz, hadi görüşürüz Tolga.
Tolga: Görüşürüz bir tanem.
Asya eve girmeden derin bir nefes aldı, nikah cüzdanını çantasına koymuştu onu hemen kimsenin görmediği bir yere saklaması gerekiyordu. Eve girdiğinde sessizce odasına ilerledi hemen yatağının altını kaldırıp oraya sakladı, umarım kimse bulmaz diye düşündü. Akşam Tolga ile buluşacağı için ailesine ne yalan söyleyebilirim diye düşündü, düşündü, düşündü.
***
Tolga eve gelir gelmez sinirle odasına çıkıp, kıyafetlerini çıkarıp yatağa fırlattı. Bugün en mutlu olması gereken günken şu yaşadıklarına anlam veremiyordu. Sinirli olduğunu fark eden annesi odasına geldi.
Suzan: Oğlum sen iyi misin? Neye sinirlendin yine acaba? O Şerife mi bir şey dedi yoksa?
Tolga: Anne beni rahat bırak, kimsenin bir şey demesine gerek yok zaten daha ne söyleyecekse. Ben aileler yüzünden Asya'dan ayrı kalmaktan çok sıkıldım anlıyor musun? Biz sizin yüzünüze ayrı kalmaktan çok sıkıldık, hayatımızı yaşamamıza müsaade etmiyorsunuz ya?
Suzan: Tolga bırak artık o kızı da ailesini de sen işine odaklan, kariyerine odaklan.
Tolga: Anne sus kalbini kıracağım yoksa.
Suzan: Tamam, tamam zaten ben bugün yokum bir davete katılacağım, Hediye de izinli, sen de biraz kafa dinlersin.
Tolga: İyi olur gidin rahat bırakın beni.
Birkaç saat sonra Tolga mutfağa su içmeye indiğinde akşam Asya'yla buluşacağı aklına geldi, ev şu an boştu. Asya buraya gelse daha iyi vakit geçirebilirler diye düşündü. Hemen telefonunu eline alıp, aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seversin (13'ten Sonra) #AsTol
FanfictionSeversin 13. Bölümden itibaren kendim kurgulayarak devam ettirmek istedim :) Umarım beğenirsiniz...