3

18K 1.5K 1.9K
                                    

Haiii, ben geldiiiim. Aksiyon sahnelerini çok seviyorum, dövüş atışma çatışma falan fıstık elimden geldiğince yazmaya ve aktarmaya çalışacağım bu kurguda. Ehehe umarım fic yakın zamanda hak ettiği değeri görür, sever sahip çıkarsınızzz. <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Araç kendi kendine gitmeyecek Jeon. Arka koltuktan zıpla, direksiyonun başına geç. Artık yeni şoförümsün."

Sözleriyle birlikte gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Siktir ama, koruma olmam gerekiyordu benim, hem de baş koruma! Şoför değil!

"Jeon, akşama kadar keyfini beklemeyeceğim!" diye hırıltılı sesiyle, sıktığı dişleri arasından tısladığında silkelenerek düşüncelerimin derinliğinden sıyrıldım. Yanında işe başlatıyordu beni, bu açıdan bakabilirdik, eli boş dönmeyecektim. Hiç yoktan iyidir.

Başımı olumlu anlamda sallayıp tek kelime etmeden kapı kulpunu açtığım gibi dışarıya fırladım ve kapıyı kapatıp giydiğim ceketimin yakalarını ardından gömleğimin yakalarını düzelterek aracın ön kaputundan dolaştım.

Bana düşman gibi bakan korumalara sırıtıp öpücük atarak şoför kapısını açıp bindim. Kapıyı çekip kapattıktan sonra aracın konsolunu, araç gösterge panelini kontrol ettim.

Koltuğu kendime doğru ayarlamaya çalışıp kurcalarken, dikiz aynasından bana ters ters bakan Taehyung'a şirince sırıttım. "Aracı sürerken koltukta rahat etmem gerekir, bu yüzden koltuğu kendime göre ayarlamalıyım Bay Kim." diye ona açıklama yaparken bir yandan da koltuğu biraz daha geriye kaydırabilmek için harekete geçerken, başını sabır dilercesine iki yana sallayıp arkasına iyice yaslanıp duruşunu dikleştirdi.

Koltuğu kendime göre ayarladıktan sonra emniyet kemerimi takıp direksiyonu kavradım. Ben de Jeon Jungkook'sam, ne yapıp edip koruma işini devralacaktım.

"Uçalım Bay Kim." dedim dikiz aynasından bakışlarımı ona dikerek. Camdan dışarıya bakarken, başını çevirerek bakışlarımızı dikiz aynasında buluşturduğunda kaşları çatıldı.

Beni öldürecek gibi sert bakışlar atınca sertçe yutkundum, ne kasıntı ne soğuk bir herifti bu ya. Makara da yapamayacak mıydık hiç?

Sadece gözleriyle beni bulunduğum koltuğa gömecek şekilde dik dik bakınca, gözlerimi devirme isteğimi baskıladım. "Kızmayın tamam ya, demedim bir şey. Yolculuk nereye?"

*

Oflayarak başımı direksiyona vurdum. Benim içeriye girmem gerekiyordu, ama şoför olduğum için Taehyung beni ve diğer araca geçen şoförü bırakmış, tüm korumalarını alıp mekan basmaya gitmişti.

Çaktırmadan içeriye girsem enselenir miydim ki? Silah sesleri patlayıp duruyordu ve geldiğimiz lüks villanın içinde müthiş bir çatışma vardı.

Yanımda silah olmadan tedariksiz girmem tehlikeliydi. Boynumu iki yana eğerek kıtlattım ve yavaşça aracın içinden çıktım.

Diğer şoför aracından inmemişti bile. Adamın da işine çökmüştüm, neyse onu da kovmamıştı sonuçta.

Taehyung, villanın kırılan penceresinden dışarıya çıktığında, silahını beline yerleştirirken göz göze geldik. Siktir, gerçekten çok taşşaklı adamdı.

Onu hülyalı gözlerle izlemeye son verip toparlanarak asıl işime geri döndüm. Şofördüm ben, yani şimdilik.

Bana doğru yaklaşan Taehyung için arka yolcu kapısını tutup açtıktan sonra geri çekildim.

MIDNIGHT PLAN • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin