17

14.9K 1.2K 440
                                    

Haiiii, ben geldiiiim. Ara tatiliniz nasıl geçiyor bakalııım?^^

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Evden çıktığımda etrafıma bakınsam da Yoongi hyunga dair tek bir iz bulamamıştım, çoktan gitmişti.

Malikânenin kapısından dışarıya çıkacağım evrede içeriye araçla giren Jimin'i görünce gözlerim irileşti. Yoongi hyungun yanına gitmeden önce onunla konuşmam için fırsat ayağıma gelmişti.

Beni hemen tanıdığı için oyalanmadan park edip araçtan inmişti. "Seninle konuşmamız gereken şeyler olduğunu düşünüyorum." dediğimde yarım ağız gülümseyerek yanıma geldi.

"Malikâneden çıkalım." dedi ve aralık demir kapıdan geçmem için işaret verdi. Başımı olumlu anlamda salladım. "Bana uyar." diye homurdanarak kapıdan dışarıya çıktığımda o da peşimden geldi.

"Ne hakkında konuşacağımızı tahmin etmek çokta zor değildir diye düşünüyorum." dedim yanıma yürüyen Jimin'e bakarak.

"Tahmin ediyorum, ama yakınlarda konuşabilmem mümkün değil. Bu yüzden sessizce ilerlemeye devam et Jungkook." dedi ve kaşlarıyla çaktırmadan malikânenin kameralarını işaret etti.

Kaşlarım havalanırken yanağımın içini dişleyerek, tabanlarımı zemine vura vura ilerlemeye devam ettim.

İki sokak aşağıda kalan kafelerden birine gireceğimizi zannettim ama o bunu yapmak yerine yürümeye devam edince oflayıp peşinden adımladım.

"Daha ne kadar uzaklaşacağız Tanrı aşkına?" diye homurdandım, dakikalardır yürüyorduk boş boş.

"Konuşmak istiyorsan gelirsin Jungkook." dediğinde gözlerimi kısarak ellerimi göğsümde birleştirdim.

Kısa bir süre sonrasında köşeyi döndü ve çıkmaz sokağa adımını attığında göğsümdeki ellerimi indirip ceplerime tıkıştırdım.

"Ne o? Yoksa benimle konuşma bahanesiyle buraya öldürmeye mi getirdin?" Tek kaşımı imayla kaldırıp kuşkulu bir sesle homurdandığımda kıkırdayarak başını iki yana salladı.

"Sadece konuşmak için rahat edebileceğimiz bir yer buldum. Seni öldürme gibi bir emir almadım zaten." diyerek omuzlarını silkti.

"Yani alsaydın öldürecektin?" diye sordum etrafında yavaşça turlarcasına dönerek.

"Yıllardır Kim Taehyung'a çalıştığımı söylemiştim Jungkook, ne kadar sadık olduğumu da. Bu yüzden cevabını bildiğin soruları sorma." diyerek bana göz kırptığında tam önüne geçtim.

Haklıydı. Taehyung'a dair tek bir açık vermemiş, patronuna dair hiç bir bilgiyi bizimle paylaşmamıştı zamanında.

"Pekâlâ, asıl konumuza dönelim." dediğimde yavaşça köşede kalan kaldırım taşına çöktü.

"Yani Yoongi'ye." diye mırıldandı dizlerini sıvazlayarak. Orada dikilmeye son verip başımı olumlu anlamda sallayarak yanına geçip kaldırım taşına oturdum.

"Yoongi'ye bakışlarını görmüştüm. Ve duyduğum kadarıyla Taehyung onu alırken sen engel olmaya kalkışmışsın. Neden yaptın? O da mı oyundu?"

Alt dudağını ısırarak sert bir nefes verip başını önüne doğru eğdi. "Kurtarmaya geleceğini zannediyordu ama sen öldürmeye gelecektin, çünkü onu kandırmıştın." diye fısıldadım.

Parmaklarıyla oynarken iç geçirdi. Başını kaldırıp bakışlarını bana doğru çevirdi. "Bana aşık oldu, değil mi..." Neredeyse kırık çıkan pürüzlü sesi karşısında ona aval aval baktım.

MIDNIGHT PLAN • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin