MIDNIGHT PLAN • TAEKOOK +18 ✓

13

Haiii, ben geldiiim. Huh özleştik yahuuu, ay arayı epeyce açtım ve ficten ufak bir kopma yaşadım bu yüzden. Ama şükür yeni bölüm yazabildim. Sabırla beklediğiniz, anlayışla karşıladığınız için teşekkür ederim, seviyorum sizi<3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Kalçalarımı iterek beni kendine bastırıp inlettiğinde dudakları beğeniyle büküldü. "Zekisin Jeon."

Sözleri sırıtmama sebep oldu. Elbette zekiydim.

"Bana kumpas kurmaya yeltenecek kadar zeki olduğunu zannediyorsun." diye devam ettiğinde yüzümdeki gülüşüm soldu.

"Ne?" Safı oynama ve salağa yatma zamanımdı şimdi. Siktir, ne demek istemişti ki?

"Ben banyodayken telefonuma kurduğun şu ajan programı diyorum, çalışıyor mu Jeon?"

Sorusu beynimden aşağıya kaynar sular dökülmüş etkisiyle sarsılmama yol açarken ağzım bir karış aralandı. Hasiktir. Boka basmıştım, fark etmişti! 

Sözleriyle birlikte vücudum kaskatı kesildiği için kucağında ona sürtünmeye devam etmeyi kesmiş, donup kalmıştım.

Beynimin acil bir çözüm yolu yaratmaya ihtiyacı vardı ve o bana bu kadar kuşkulu keskin gözlerle bakarken bu biraz daha işimi zorlaştırıyordu.

"Evet ajan programı kurdum." diye mırıldandığımda, itiraf etmem sebebiyle üst dudağı beğeniyle büküldü.

"Ama ben sizden etkilenmiştim ve daha yakın olmaya ihtiyacım vardı. Evet illegal yolla oldu, ama sevgilinizin ya da bir flörtünüz olup olmadığını ancak o program sayesinde teyit edebilecektim ve ben de bunu yaptım. Özür dilerim, özelinize-"

"Diyelim ki doğruları söylüyorsun, ajan programını nereden biliyorsun peki? Bu program kolayca erişebileceğin, bulabileceğin bir uygulama değil çünkü." Şüpheci sesi ile beni sıkıştırmaya devam ettiğinde, sakinliğimi korumak ve pot kırmamak adına çabaladım.

Derin bir nefes aldıktan sonra söze atıldım. "Bu program sosyal medyada bir fenomen tarafından ifşalanmıştı. O günden beri çoğu kişi erişebilecek kadar bilgiye sahip, bu programı kullanabilmek için video bile vardı hatta." Ah yalanımı sikeyim, gerçekten konuştukça elime yüzüme bulaştırdığımı hissediyordum.

"Şifrem? Onun için de sosyal medya fenomeni ayrı bir uygulama mı ifşalamıştı yoksa?" Sesinden alay akıyordu.

Başımı iki yana salladım. Hâlâ kucağında oturuyordum, çünkü beni itmemiş, ya da kalkmam için herhangi bir girişimde bulunmamı istememişti.

"Hayır onun için uygulamaya ihtiyacım yoktu, çünkü şifrenizi girerken zaten görmüştüm." diyerek omuzlarımı hafifçe silktim.

Kaçmaya kalkışırsam benden ölümüne şüphelenirdi, bu yüzden gitmek adına tek kelime bile etmemiştim.

"Şifremi girerken gördün ve aklında tuttun yani." 

Başımı olumlu anlamda salladım. "Hafızam kuvvetlidir Bay Kim." Sesimi minimum seviyede tutmaya özen gösterdim. Konuşurken de bakışlarımı gözlerinden ayırmadım. Göz teması en önemlisiydi, gözlerimi kaçırırsam bu daha çok onu şüphe havuzunun derinliklerine çekip düşürürdü.

"Telefonumdaki her şeye eriştin mi?" Ensemi sıvazladım.

"Hayır, hiç fırsatım olmadı. Sizinleydim tüm gün Bay Kim..." Sözlerimi duyduğu anda ağır ağır başını onaylarcasına salladı.