12

16.5K 1.4K 2.1K
                                    

Haiiii, ben geldiiiim. Özlemişim MP taekookumu. Bir solukta yazdım bölümü, sizin de bir solukta okuyacağınız, kıısa da olsa bölüm getirdim beraberimde:') MP'yi özledim, yazmak istediğim çok şey var hıağğğ.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Bunun verdiği özgüven ve rahatlamayla ıslık çaldım. "Ee Bay Kim, şoförünüz olarak hayatınızı bir kez daha kurtardım." dedim böbürlenircesine.

Bakışlarımı yoldan ayırarak omzumun üzerinden ufak bir açıyla ona baktım. "Korumalarınıza kalmış olsaydınız şu an ölmüş olurdunuz, biliyorsunuz değil mi?"

Kaşlarımı imayla kaldırdım. Sesim, bacağımdaki acıya rağmen son derece iğneleyici bir tınıda çıkmıştı dudaklarımdan.

"Abartma Jeon!" dedi içerisine düştüğü durumdan zerre hoşnut kalmadığını bildirecek şekilde, baskıcıydı sesi.

Hıhlarcasına bir ses çıkartıp gözlerimi yuvalarında çevirerek önüme döndüm. Bakışlarım yola sabitlenirken, direksiyonu tutan parmaklarım daha da sıkılaştı.

"Abarttığımı düşünmüyorum Bay Kim, aksine o korumalarla siz bu zamana kadar nasıl yaşayabildiniz bunu sorguluyorum." diye huysuzca homurdandım.

"Ne?!"

Beni duymasına rağmen sert bir çıkışla sesi yükselerek aracın içini inletirken dudaklarımı şişirerek ofladım.

Alt dudağımdaki piercingimi gergince emmeye son verip başımı, omzumun üzerinden ufak bir açıyla ona çevirerek bakışlarımızın orta yolda kesişmesini sağladım.

"Orada olmasaydım ne olacaktı? Beni koruma yapmadığınız halde, sizi kendi canım pahasına korudum. Ama diğer korumalar hiç eğitim görmemiş gibi çatır çatır vuruldu. Tuzağa düşürüldünüz-"

"Kapa çeneni Jeon!"

Doğrulardan kaçıyordu, gerçekleri söyleyip yüzüne çat çat vurduğum için beni susturmaya çalışıyordu.

Direksiyonu sağa kırıp frene basarak aracı durdurdum. "Eve kendiniz gidersiniz. Hastaneye gitmem gerek, malum sizin yüzünüzden yaralandım." dedim ima dolu bir sesle yerleştire yerleştire suratına çarptım sözleri.

Hastaneye değil de Yoongi hyungun yanına gidecektim elbette. Ayağım kopmamıştı, hastanelik bir durum yoktu. Sadece ona öfkelenmiştim. Sözünde durmuyordu, yine cayıyordu ve beni koruma falan yapmaya da niyeti yoktu. Oyalayıp duruyordu. Ben bu herifle uğraşamazdım.

Sessiz kaldığı için burnumdan derin bir sabır nefesi çekerek kapıya uzanacağım sırada, kolumdan yakalayarak ona dönmemi sağladı.

"Bay Kim cidden-" diye bezgince konuşmaya başlamıştım ki, çenemden çekerek dudaklarını aniden ağzımın ortasına bastırınca sözlerim hiçliğe karıştı. Hasiktir!

Gözlerim öpücüğün etkisiyle şaşkınlık çukuruna düştüğüm için irileşirken, dudaklarımızı ıslak bir sesle ayıracak şekilde yavaşça geri çekildi.

Ne yaptığı gerçeğini sorgular gibi düşünceli bir hâle büründü gözleri, kısıldıkça kısıldı bakışları.

"Yer değiştirelim, ben hastaneye götürürüm seni." Sanki beni hiç öpmemiş gibi davranırken gözlerini gözlerimden kaçırarak konuştu.

Tanrı aşkına...

"Kendim giderim." diye mırıldanıp kapı kulpunu çekerek açtığımda, uzanıp bileğimi yakalayarak beni yeniden durdurdu.

MIDNIGHT PLAN • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin