19

17.3K 1.1K 487
                                    

Haiii, ben geldiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affolunaaa, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Sen çok mükemmel bir mafya liderisin." diye gözlerinin içine baka baka mırıldandığımda memnun bir şekilde gülümsedi.

"Bir şey unuttun ama." diye soludu. "Çok mükemmel bir mafya lideri sevgilinim..."

"Mmmh evet, Kore'nin en büyük ve en seksi mafya lideri sevgilimsin." diyerek onu düzelttiğimde kalçalarımdan tutarak beni kendine bastırdı.

"Böyle söylersen azarım." diye hırladığında kalçalarımı oynatarak ona sürtünürken gözlerinin içine baka baka, "Bu gece gerçekleştirmemiz gereken seks teklifin hâlâ geçerli mi?" diye sordum. Dudaklarımı izleyerek munzur bir edayla gülümserken, "Evet." dedi dolandırmadan , açık ve net bir şekilde.

"O zaman neyi bekliyoruz?" Bu kez sorduğum soruyla birlikte dudaklarıma kaçamak bir öpücük kondurup zemine sabitlediği ayak tabanlarından destek alarak oturduğu sandalyeyi geriye doğru itekledi.

Beni kucağından indirmek yerine, ellerini etrafıma sarmalayarak benimle birlikte kendini ayağa çektiğinde bacaklarımı hızlıca onun beline doladım.

Ellerim ise boynunu prangalar misali sımsıkı sarmıştı.

Beni öpe öpe, çalışma odasından çıkıp doğruca merdivenin basamaklarına yöneldi.

Basamakları temkinli bir şekilde tırmanıp kısa sürede yatak odasının kapısı önünde soluğu aldığımızda telefonu çalmaya başladı. Dudaklarımızı istemsiz ayırıp beni kapı eşiğinde kucağından indirdi.

Ben odaya geçerken telefonunu cebinden çıkarttığını görünce, onu kravatından yakaladığım gibi içeriye çektim.

İçeriye girince beni kapıya çarptırarak kapıyı kapatırken telefonu kulağına yasladı. Arayan her kimse gözlerimin içine bakarak dinlerken, eli kasıklarımdan oyuncu hamlelerle sürtünerek bacak arama kaydı. Sıcak nemli elinin ayasıyla, ufak bilek hareketleriyle aletimi yoğurdu; sıfır aceleyle ve rahat dokunuşlarla.

"Limanda herhangi bir sıkıntı çıkmasın. Tüm malları sorunsuz bir şekilde mekanıma getirin." dedi ve telefonu kapattığı gibi sol köşede kalan masaya doğru fırlattı.

O sırada pantolonumun üstünden penisime yerleşen eli beni sertçe ovuşturmaya devam etmişti. Sağa sola hareket eden elinin baskısının da artmasıyla sertleştiğimi hissettim.

"Şu kaymak gibi parıldayan bembeyaz tenin varya..." Duraksadı ve sözleri her nereye gidiyorsa kalbim delicesine çarpmaya başladı.

Az önce telefonu fırlatan eli boynuma tırmanıp işaret parmağının boğumuyla adem elmamı aşağıdan yukarıya doğru dik bir görünmez şerit çizecek şekilde okşadı.

Diğer eli bacak aramda oyalanmaya son vermiş, kemerinin tokasını çözmüş, ardından pantolonumun düğmesini açıp fermuarımı indirmişti.

Bakışları ise boynum ve gözlerim arasında sekip duruyordu. "Beni çok azdırıyor." diye ekledi boğuk sesi, az önce yarım bıraktığı o cümleyi şimdi tamamladı.

Kumaş pantolonuma ağırlık yapan kemerim, onun fermuarımı indirmesiyle birlikte, pantolonum bacaklarımdan kayarak ayakkabılarımın üstüne düşmüştü.

"Ve ben bu kaymak gibi tenine baktıkça her yerini izlerle doldurma isteğim kabarıyor." Sesi oldukça sakindi, neredeyse fısıldamıştı. Gözlerimi kırpıştırarak onu izlerken dudakları tembel bir gülümsemeyle kıvrıldı.

MIDNIGHT PLAN • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin