heavydirtysoul - hyunin ✓

beş

"Verdiğiniz teklif için maalesef brüt kısmı karşılayamıyoruz. Eğer ki projenin..."

Bana, şiddeti eğitim olarak gören öğretmenlerimin sopalarını anımsatan metal çubuğu tutan Jisung, gerginlikle projeksiyon perdesinin önünde dolaşıyor ve adı millattan öncesinde kalmış kadar eski, şirket için çok önemli, yürüyen cüzdan adam müşterisine gerekli kısımları açıklıyordu.

Aptal sekreter kadın, benim burada ne işim olduğunu sorgulayarak bana bakıyor, onun her bakışını yakaladığımda gözlüğümü oynatarak hafif bir gülümseme takınıyordum. Kıskançlığıyla baş başa kalmış oluyordu böylece.

Her ne kadar sıkıntıdan patlayacak raddeye gelmiş olsam da, toplantıyı sonuna kadar tüm dikkatimle dinleyebilmiştim. Yang Jeongin'in beni de neden burada istediğini anlayamamıştım ancak bu olmasaydı detayları Jisung'tan öğrenmeye çalışacaktım; bu çok fena işime gelmişti anlayacağınız.

Yürüyen cüzdan adam müşterisi, abartıyla elini masaya vurup son kararı konuşmak istediğini söylediğinde Jisung yanıma gelip dışarı çıkmamız gerektiğini belirtmiş; küt saçlı kadın ve Yang Jeongin hariç herkesle beraber toplantı odasından çıkmıştık. Şimdi Jisung'un kemirdiği tırnak seslerinin arasında diğerlerinin fısıldaşmalarını dinlemek zorundaydım.

"İyi iş çıkardın," dedim ona doğru.

İyi sunum yaptın, aferin! Yeter ki şu lanet sesi çıkarmayı bırak!

"Ne," diyerek bana baktı ve ardından toparlandı. "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Evet, neden aksini düşüneyim ki?"

Derince nefes verdi önce, sandalyesinde ileri geri gitti ve sonra bana döndü.

"İkna olmuşa benzemiyordu. Söylediği miktarı nasıl kabul edelim ki? İnşaatın temeline yetmez o para! Sanki benim..."

Aklıma, müşterinin sunum boyunca asılıp şekilden şekle giren moruk suratı gelmiş; anında Jisung'a hak vermiştim. Ancak bunun sebebi kesinlikle Jisung'un sunumu boyunca söylediği şeylerdi. Ben de böyle düşünsem de şimdi ona teselli vermeli, birazdan olması muhtemel olaylar için sakin davranmalıydım.

Oturduğum sandalyeyi ona yaklaştırdım ve beynimde dönen alaycı sözleri spot ışığının altından alarak yeniden iyi iş çıkardığını söyledim. Teşekkür etmek istediği sırada koridordan gelen sesler, herkes gibi bizim de dikkatimizi o tarafa çekmişti.

"Dolandırıcılık bu sizin yaptığınız, daha öncesinde aldığım tekliflerin yanına yaklaşama-"

"Öyleyse, dediğim gibi buyrun," dedi Yang Jeongin. Toplantı odasının kapısını sonuna kadar açmış, eliyle dışarıyı işaret ediyordu. "Başka tekliflerle ilgileniyorsanız buraya gelmemeliydiniz."

Vay.
Birazcık,
Sadece, birazcık etkilendim Bay Yang.

"Evet," deyip duraksadı yüzü baştan aşağı kızarmış adam. "Evet, ne var? Eşkıyaya dönmüşsünüz Yang Jeongin! Bunu size ödeteceğim!"

Gülümsedi. Sadece ufacık bir alayla gülümsedi ve öylece gözlerine bakmaya devam etti. Bu gerici anlarda Jisung bile, tırnaklarını kemirmeyi kesmiş; herkes gibi suspus olmuştu. Aynen, kaosu herkes severdi; ben ise bayılırdım.

Moruk ve kızarık suratlı, artık şirketle ilgisi kalmayan cüzdan adam müşterisi birçok tehdit dolu sözle, yanında getirdiği 3 adamıyla ve üzerine birkaç beden büyük gelen bir hışımla holdingi terk etmişken Yang Jeongin bir süre öyle beklemiş, ardından gözlerini hepimizin üzerinde gezdirip konuşmuştu.