heavydirtysoul - hyunin ✓

on sekiz

Perşembe, yani geçici müdürlüğümün ilk günü oldukça yoğun geçmiş; herkes -sanki beni sınamak ister gibi- bir sürü sorunla gelmiş, çözüm bulmakta onlara yardımcı olmuştum. Mesai sonuna kadar masamdan doğru dürüst kalkamamış, Yang Jeongin'i yalnızca çıkışta arabasına binerken görmüştüm.

Pazar günü yaklaşıyordu ve ben yerimde sayıyordum.

O günden sonra Jisung'la da görüşmemiştik. Kovulmadığını, işleri düzelteceğimi söylemeliydim belki de ona. Ama bunu yapmayacaktım. Yalan söylemeyi sevmezdim çünkü, bilirsiniz.

Yang ile olan konuşmamızdan sonra düşünmemiştim hiç. Düşünmemeyi seçmiştim ve ilk defa bunu başarmıştım. Yang Jeongin'i, geçmişini, yaşadıklarını umursamamalıydım. O benim hedefimdi. Hakkında yeni birkaç bilgi edinmiştim sadece.

×××

Cuma günü, boynumun tutulmuş olmasını görmezden gelerek önümdeki bilgisayarda açılmış tasarımların hiçbirini beğenmeyerek bir diğerine geçiyordum.

"Ben bunu çok beğendim Bay Hwang. Sizce nasıl?"

"Fazla kahve tonları. Anaokulundan bahsettiğimizi unutmuş olmalısın."

Çizgi grafikle ilgilenen adamın asılan suratını sahneden çekerek anaokulu projesinde kullanmamızda uygun olabilecek renk tonlarını işaretleyip flaşı ona vermiştim. Kafasını abartıyla eğip teşekkür etmiş, aceleyle yanımdan uzaklaşmıştı.

Ben en son kiralık casustum. Şu an kendime masa başı bir kariyer yapmış bulunmaktayım. Hoş geldin müdür Hwang.

"Bay Hwang, Bay Yang Jeongin sizi odasına çağırıyor."

"Geliyorum, teşekkürler Bayan Yoon."

Önemli bir şey değilse çağırma lütfen, Yang. Boynum tutuldu çünkü, hareket etmeme değecek bir şey olsun bari.

"Girebilirsin."

"Tünaydın, nasılsın?"

"İyiyim, siz nasılsınız?"

"Siz demene gerek yok demiştim," dedi kafasını kaldırarak. "Otur lütfen."

Masasının yanındaki deri koltuklardan birine kuruldum. Bakmakta olduğu dosyayı bana uzatıp okumamı bekledi. Anaokulu projesinin onay almasını içeren birkaç yazı ve imzadan oluşuyordu.

"Bay Seo, sayende bu projeye yatırımcı olmayı kabul etmişti. Haftaya temel atmaya başlayacağız. Bunun için afiş ve tabe-"

"Hazırlatıyorum. Çizgi grafik ekibi boş dursun istemedim."

Duraksadı. Bu ona sürpriz olmuştu ve belli etmekten çekinmemişti.

"Harika o zaman," dedi gülümseyerek. Kalemini döndürmeye başladı. "Nereden bildin işin bizde olduğunu?"

"Adam memnun olmuş gözüküyordu. Ve diğer tekliflere göre %5 daha az bir fiyat biçtiğimizi söylediğimde gözlerinin büyüdüğünü fark etmiştim. Bu işi kaçırmak için aptal olması gerekirdi."

Memnuniyetle tebessüm etti. Dosyayı kapatıp masasına bıraktığımda söyleyecek başka bir şeyi olup olmadığını kestirmeye çalışıyordum. Çünkü evet, boynumun bu haline rağmen karşısında dik durmaya çalışıyordum ve bu ağrıtmıyor değildi.

"Bu arada," dedi nihayet. "Jisung ile konuştun mu hiç?"

"Hayır ama bugün yanına uğramayı düşünüyordum."

Düşünmüyordum, evde uzanıp boynuma masaj yaparak kulağımı dolduran müziğimle beraber uykuya dalmayı planlıyordum.

"Seni çıkışta bırakayım öyleyse. Bana nazaran sen gerekli şekilde açıklayabilirsin durumu, değil mi?"